Paylaş
O zaman bu hikâyeyi duyup soluğu ilk fırsatta Murat Kılıkçıer’in yanında almıştım. Çalışma azmi, sakinliği, efendiliği ve müziğe olan inancı bence birçok kişiye ilham olacak cinsten. Bu sebeple de ilk albümünden beri ne yapsa hep yakın takipteyim. Geçtiğimiz Mart ayında ‘In Hoodies’ tam 3 yıl sonra ikinci albümünü yayınladı. 3 sene içinde müziğini ve kendini geliştiren In Hoodies yepyeni şarkılarla geri döndü. İlk albümü ‘A Lunar Manoeuvre’dan sonra yeni şarkılar kaydetmeye devam eden sanatçı aslında bu süreçte yeni bir albüm amacıyla değil de daha çok o anın getirdiği enerjiyle ne çıkıyorsa onu müziğe dökmüş. Şarkılar birikmeye başlayıp çoğalınca tonu ve sound’u birlikte daha uyumlu olanları bir EP olarak 2018 senesinde ‘Circling The Cage’ adıyla yayınlamıştı.
EP’nin yayınlanması üretimi durdurmamış olacak ki, ikinci albüm için stüdyoda harıl harıl çalışmaya devam eden Murat ‘birbiriyle temas eden, konuşabilen, hikâyesi diğerleriyle bütünlük sağlayan şarkılarla ikinci albümü ‘Recalibrated Expectations’ı tamamlamış. İlk albümde birlikte çalıştığı Chris Potter bu albümün miks aşamasında yer almış. Yeni albümün künyesi oldukça zengin bir müzisyen yelpazesi içeriyor; çello ve yaylı düzenlemelerde Yasemin Özler, elektro gitarda Todd Gibson, bas gitarda Feryin Kaya, elektro gitarda Si Connely, diğer gitarlarda Mahmut Albulak, klavyede Burak Irmak, davulda Berke Can Özcan, perküsyonda Tunç Çakır yer alıyor.
Recalibrated Expectations’ın Murat için ne ifade ettiğini çok merak ediyordum. Albüme bu adı vermesini ona sorduğumda bu başlığın albümü tam anlamıyla ifade eden bir kelime bütünü olduğunu söyledi. Altında yatan anlama biraz daha mercek tutacak olursak; hem kayıtlardaki zorluklara atıfta bulunan bir yanı olduğunu belirtirken, bir taraftan da kişisel hayatlarımızda her gün hayatımızın beklentilerini yeniden gözden geçirmemizi temsil ediyor. Şehirlerin sürekli değişmesi, her gün artan yeni bina inşaatlarıyla birçoğumuzun çocukluğundaki anıların bir anlamda görsel olarak silinmesi bu albümün ruh haline ışık tutmuş. Yaşanan bu değişikliklerin ruhsal olarak hayatımıza yansımasını şarkılarda anlatırken, albümün tanıtım döneminde İstanbul’un çeşitli yerlerine yerleştirilen Murat Güzelgün’ün 3 boyutlu maketleriyle bir anlamda bu farklılaşmaya da dikkat çekilmiş.
Albümdeki şarkıların büyük çoğunluğu kayıt sürecinde şekillenirken, birçok söz ve beste de ‘birbiriyle konuşan’ aslında ‘ortak hikâyesi’ olan bir dil oluşturmuş. Albümün kapağında görsele gelecek olursak, Murat Kılıkçıer bu albümdeki şarkılarla sokağı bir şekilde buluşturmak arzusunu simgeliyor bu görsel. Murat Güzelgün’ün tasarladığı bu maketler ‘In Hoodies’in bu hayalini gerçek kılmış.
Albümün lansman konseri Moda’daki All Saints klisesinde yapıldı. Alışılageldik konser mekânlarından farklı bir yerde konser verme isteği, albümün ruhuyla da çok iyi uyum sağlamış. Konserin etkisi, kilisedeki o mutlak akustik hava izleyenler kadar In Hoodies’i de çok etkilemiş.
Yıldızlar: Man Down, Late At Night, She’s, Almost Home
Oscar’ımı Verdim Gitti: Wee Small Hours, Cut The Crap
In Hoodies’e yeni şarkılarında kulak vermek lazım. Daha yeni albümünü henüz yayınlamışken o yeni başka şarkılar yapma hevesinde, Türkiye’nin birçok yerinde farklı ve birbirinden özel konserler vermenin hayalini kuran gerçek bir müzik insanı.
Paylaş