Eric Whitacre, Rezonans ile sahnede

8 Kasım akşamı Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi koro dünyasının Grammy ödüllü yıldızı olan Eric Whitacre’ı ağırlıyor

Haberin Devamı

Türkiye’nin önde gelen korolarından birisi olan, Burak Onur Erdem’in şefliğini yaptığı Rezonans bu özel gecede Eric Whitacre ile aynı sahneyi paylaşacak. Odeabank’ın ana sponsorluğunda gerçekleşecek olan bu özel gecede Eric Whitacre hem Türkiye’de ilk kez sahnede olacak hem de Rezonans’ı yönetecek.

Dünya çapında koro ve orkestra müziği bestecileri arasında en çok satanlarından biri olan Eric Whitacre 2012 yılında ‘Light&Gold’ isimli ilk albümüyle Grammy ödülü kazanmıştı. Sanatçının 2009 senesinde başlattığı ‘Virtual Choir’ (Sanal Koro) projesiyle dünyanın dört bir yanından koristleri internet üzerinde bir araya gelerek koro müziğinde yeni bir dönem başlatmıştı.

Eric Whitacre, Rezonans ile sahnede

Haberin Devamı

Bu proje Youtube’da izlenme rekorları kırarken, klasik müzik dünyasında da önemli bir inovatif adım olarak tarihe geçmişti. 7 Kasım’da marka konferansı Brand Week’te konuşmacı olan Whitacre dijital inovasyonla müziğin birlikteliğini anlatacak.

Bu seneki Itunes Festival’da izlediğim Eric Whitacre’ı canlı canlı izlemek fırsatı gerçekten paha biçilmez. Böylesine büyük bir müzik adamı İstanbul’a kalkıp gelmişken bu özel konseri kaçırmak olmaz. 8 Kasım Cumartesi akşamı saat 20:00’de bu eşsiz performansı siz de izlemek isterseniz biletler hala satışta, benden söylemesi.

JACK WHITE BU AKŞAM İSTANBUL’DA

Eric Whitacre, Rezonans ile sahnede

İstanbul’un en gözde konser mekanı Black Box nam-ı diğer Volkswagen Arena bu akşam Jack White’ı ağırlıyor.

Türkiye’de ilk defa sahneye çıkacak olan Jack White, ‘Babylon Presents’ konser serisi kapsamında Garanti Bankası’nın ana sponsorluğunda bu gece İstanbul’u müziğiyle mest edecek. Babylon severleri bir araya getirmeyi amaçlayan festival tadındaki, sezon boyunca farklı mekanlarda devam edecek konser serisinin ilk halkası Jack White ile başlıyor.

Haberin Devamı

Sanatçının İstanbul’da vereceği konser, kendi turnesinin Avrupa ayağındaki ilk konser olması sebebiyle ayrıca daha da büyük bir önem taşıyor.

‘The White Stripes’ grubuyla ve özellikle efsane şarkıları ‘Seven Nation Army’ ile tanıyıp unutmamak üzere hafızamıza kazığımız Jack White, grubun dağılmasından sonra solo kariyerine devam etmiş, ilk olarak 2012 yılında solo albümü ‘Blunderbuss’ yayınlamıştı. Bu sene yaz ayında ikinci albümü olan ‘Lazaretto’yu yayınlayan sanatçı başarısıyla müzik dünyasını kendisine öyle hayran bıraktı ki, efsane Robert Plant kendisiyle birlikte bir albüm kaydetmek istediğini açıklamıştı. Son yirmi yılın en çok plan satan sanatçısı olarak da ismini altın harflerle yazdıran Jack White kesinlikle bugünün en önemli etkinliği!

Haberin Devamı

ROXY SEZONU AÇIYOR

Eric Whitacre, Rezonans ile sahnedeBir Ankaralı olarak, henüz İstanbul’a taşınmamışken her İstanbul’a geldiğimde gittiğim onca konser ve festivalin yanı sıra bir de bu şehrin Roxy’si meşhurdu benim için. En yakın arkadaşlarımın yıllarca gitmekten keyif aldığı, Beyoğlu’nun belki de en büyük markalarından biri olan Roxy yeni sezonunu yepyeni formatıyla açıyor.

İstanbul’un en popüler kulüplerinden olan Roxy’de yeni sezon nasıl olacak derseniz; Pazartesi günleri tiyatro gösterilerinin yanı sıra, Çarşamba günleri Jazz, Perşembe günleri rock temalı kimi zaman akustik geceler olacak. ‘Dance Lab/Tonight’ ile elektronik müzik dolu gecelerle müdavimlerini yerinde oturtmayacak.

Haberin Devamı

Roxy açılışına özel olarak 8 Kasım gecesi Fransa’dan gelen Debruit ile müzik formlarının sınırlarını zorlayan bir gece vadediyor. Hafta sonu planlarınızı yaparken ‘Debruit’i ve Roxy’i de ajandanıza ekleyin derim.

ERLEND OYE – LEGAO

Eric Whitacre, Rezonans ile sahnede

Kings Of Convenience’dan bildiğimiz Erlend Oye’in solo albümü ‘Legao’ Ekim ayının başında piyasaya çıktı.

Müzik ve tarihler konu olunca hafızam tuhaf gerçekten. 2005 senesi aylardan Temmuz, tembel bir Pazar günü, arkadaşlarımla bahçedeki gölgeli ve güneşli alanlar arasında köşe kapmaca halindeyiz, tipik kavruk bir Ankara yazı. Gruptan birisi ‘size biraz güzel müzik çalayım’ deyip içinde Kings Of Convenience, The Smiths, Sade dolu bir cd koydu müzik setine. O CD sayesinde o gün benim müzik zevkimde büyük bir atlama oldu diyebilirim. Norveçli ikili Kings Of Convenience ile tanıştığım o günden sonra attıkları bütün müzikal adımlarının yakın takipçisi oldum.

Haberin Devamı

Müziklerinin sadeliği, hayatta bakışlarındaki naiflik bile bu ikiliye hayran olmak için bir sebep. İstanbul’daki ilk konserlerini kaçırmış olsam da, önceki sene Babylon’daki konserlerini ve Soundgarden festivalindeki performanslarını izlediğim için çok mutluyum. Hatırlıyorum Babylon’daki konserinde Erlend kendi solo albümü için çalıştığını ama son zamanlarda İtalya’da aldığı evini dekore etmek için çok yorulduğunu, bir ara yeni albümü de tamamlayacağını yine o sakinlikle anlatmıştı.

Eric Whitacre, Rezonans ile sahnede

Erlend’in ikinci solo albümü olan ‘Legao’ 2003’ten beri yayınladığı ilk albüm olduğu için de pek mühim. Kings Of Convenience’dan ayrı olarak Erlend’in de bir üyesi olduğu Berlin’den çıkma The Whitest Boy Alive grubu 2014 senesinde yaptığı bir açıklamayla artık birlikte müzik yapmayacaklarını açıklamıştı. Erlend bu durumun kendisi için daha hayırlı olduğunu belirtmiş, kitlenen yaratıcılık damarlarının açıldığını söylemişti.

Erlend ‘Legoa’ için kontrolün kendisinde olduğu samimi bir kayıt süreci geçirmiş. İzlandada kayıtlarını tamamladığı yeni albümünde Hjalmar grubuyla birlikte çalışmış. Albümdeki şarkıların genel olarak romantik ve birçoğunun arkadaşlık üzerine olduğunu anlatan Erlend Oye kendisinin de uslanmaz bir romantik olduğunu itiraf etmiş. Her ne kadar romantizme olan inancı sonsuz olsa da, aşkın sonsuz olduğuna ve kendisinin hayat boyu sürecek bir ilişkisi olacağına inanmadığını da söyleyivermiş.

‘Legao’ Portekizce’de ‘harika’, ‘güzel’ anlamına geliyor. Norveç’in kasvetli, güneşe hasret havalarına rağmen en güzel şarkıların da Norveç’ten çıkması pek kinayeli olduğunu söyleyen Erlend, güneşe hasret olduğu için hayatını İtalya Sic

Eric Whitacre, Rezonans ile sahnede

lya’da sürdürdüğünü belirtmiş. Her ne kadar yerleşik olarak İtalya’da yaşadığını söylese de, sürekli yollarda ve seyahat halinde olmaktan da çok zevk alan Erlend, hayatı en iyi yolda yakalayabildiğini belirtmiş.

‘Yeni albümünü en iyi nerde dinlersek, hissini anlarız?’ diye sorduklarında, ‘izlanda’da yolda araba kullanırken’ demesi benim gibi İzlanda meraklısı bir insan için pek manidar oldu. ‘Legao’ yu mırıl mırıl başlayıp bitirmekten daha güzel olan, bittiğini anlamayıp yeniden ilk şarkıya döndüğünde tekrar aynı hevesle dinlemesi diyebilirim. Erlend Oye’den yeni bir albümün olması zaten başlı başına bir mutluluk sebebi, ‘başka ne istersin?’ deseler bir de Erlend yeni albümü için çıkacağı turnede İstanbul’a da uğraması en büyük dileğim olabilir.

YILDIZLAR
Fence Me In (Harika bir A1)
Say Goodbye
Who Do You Report To
Whistler
Rainman

OSCAR’IMI VERDİM GİTTİ
Peng Pong (Albümün incisidir)
Lies Become Part Of Who You Are

Yazarın Tüm Yazıları