Paylaş
Açılış CSO’dan
Bu sene 14.sü düzenlenen, Doğuş Grubu kurucu destekçiliğinin yanı sıra, DenizBank’ın desteği, Turkcell’in ana sahne sponsorluğundaki Bodrum Müzik Festivali 4 Ağustos’ta başlayan 4 günlük yoğun programıyla müzikseverlere bambaşka bir Bodrum deneyimi yaşatıyor. 8 Ağustos’a kadar devam edecek olan festivalde tarihi yarımada birbirinden özel isimlerin performanslarına sahne oluyor.
14. Bodrum Müzik Festivali’nin açılış gecesi çok özel bir ödül takdimiyle başladı. 2004 yılından bu yana Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’nin sanat danışmanlığını üstlenen piyano virtüözü Gülsin Onay’a ‘Onur Ödülü’ takdim edildi.
Ödül törenin hemen ardından festivalin açılış konserine sıra geldi. Şef Rengim Gökmen yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, soprano Lauren Fagan ve tenor Murat Karahan’ın performansıyla D-Marin’i dolduran müzikseverler büyülü bir geceye tanık oldular. Yaklaşık 4000 kişinin izlediği bu özel opera gala gecesinde Lauren Fagan ve Murat Karahan’ın sahnedeki uyumu gerçekten muhteşemdi. Konser tamamlandıktan sonra bis bölümünde ise ‘O Sole Mio’yu seslendiren ikili uzun süre ayakta alkışlandı.
Fazıl Say- Yürüyen Köşk
Festivalin açılış konserinden sonra D-Marin Turkcell Ana Sahnesi’nde 5 Ağustos akşamı Fazıl Say’ın biletleri çok önceden tükenen ‘Yürüyen Köşk’ konseri vardı. Kendi adıma bu festivalin en heyecanlı konserlerinden biri buydu. Senelerdir bir türlü denk gelip de izleyemediğim sanatçıyı ilk defa Bodrum Müzik Festivali kapsamında, böyle büyülü bir atmosferde açıkhava sahnesinde izleyeceğim için çok heyecanlıydım.
Fazıl Say resitalinin ilk yarısına Chopin’e ‘özgü bir tür olan “gece müzikleri” Noktürn’lerle başladı. Hemen ardından Beethoven’ın sonatı olan Opus 57 “Appassionata” ile devam etti. Fazıl Say’ı dinlerken onun piyano ile olan etkileşimini de izlemek eminim benim gibi o geceye tanık olan herkesi büyülemiştir. Aradan sonra ikinci bölümde Fazıl Say ‘Kara Toprak op.8’ ve geceye adını veren Atatürk’e ithaf ettiği ‘Opus 72 Yürüyen Köşk’ adlı eserleriyle tüm müzikseverleri duygulandırdı.
‘Kara Toprak’ eserinden sonra ‘Yürüyen Köşk’ün hikâyesini anlatan Say uzun süre alkışlandı. Rivayet o ki, Yalova’daki Millet Çiftliği’nde yapılan köşkün inşaatı sırasında bir çınar ağacının dalları etkilenmesin diye Atatürk’ün emriyle köşk inşaatı ağaçtan biraz daha uzak bir alana kaydırılmış. O tarihten sonra bu yapıya ‘Yürüyen Köşk’ adı verilirken, Fazıl Say da bu olaydan etkilenerek bu besteyi hazırlamış. Yaklaşık 20 dakika süren bu etkileyici eserden sonra sahneden alkışlarla ayrılan Say, bis için geri geldiğinde hastanede yatmakta olan annesine ithaf ettiği ‘Ses’ bestesini seslendireceğini belirterek geceyi çok duygusal bir şekilde sonlandırdı.
L’Arpeggiata ile Dans ve Müzik Dolu Bir Gece
Bundan 4 sene önce Aya İrini’de konser veren L’Arpeggiata’yı kaçırdığım için çok üzülmüştüm. Bodrum Müzik Festivali kapsamında Christina Pluhar yönetimindeki L’Arpeggiata konserini görünce gerçekten dünyalar benim oldu diyebilirim. Bu özel gecede Grammy’e aday gösterilen ilk mandolin virtüözü olan Avi Avital ile ilk defa aynı sahneyi paylaştılar. Akdeniz ülkelerinin geleneksel müziklerinden oluşan bu özel programda enerji o kadra yüksekti ki, imkan olsa bence herkes konseri ayakta ve dans ederek izlerdi. Celine Scheen ve Vincenzo Capezzuto’nun muhteşem vokalleri ve kimi zaman sahnedeki dansları konsere bambaşka bir boyut kattı. L’Arpeggiata bir daha ne zaman Türkiye’ye gelirse mutlaka performanslarını kaçırmayacağım, bunu şimdiden kendime hedef olarak aldım.
Festivali Kapanış Günü De Dopdolu
Festivalin son günü yani bugün de yine birbirinden özel konserlerle dolu.
Gün Batımı Konserleri’nin son gününde fizy sahnesinde kemanda Veriko Tchumburidze, viyolonselde Camille Thomas ve piyanoda Gülru Ensari’den Schubert ve Mendelssohn yorumları dinlenebilir. D-Marin Turkcell Ana Sahnesi’nde ‘Yolda’ adlı film yönetmeni Murathan Özbek’in hazırladığı özel görüntülerin yer aldığı Gülsin Onay’ın resitali var. The Marmara’da ise Gece Konserleri’nin üçüncüsü olarak Phillip Glass’a adanmış performans olarak Vikingur Olafsson’un konseri yer alıyor.
Rakamlarla Bodrum Müzik Festivali
Dünyada ilk defa marinada başlayan ve her sene giderek genişleyen ve zenginleşen Bodrum Müzik Festivali 14 yılda 4000 fazla müzisyeni 121 konserde 200.000’den fazla müzikseverle buluşturmuş. Üstelik seneler içinde etki alanını genişleterek sadece müzik tutkunlarını değil bölge halkına da turizm anlamında katkı sağlayan bir etkinlik olmuş.
Bilet gelirleri Tohum Otizm Vakfı ve Bodrum Sağlık Vakfı’na bağışlanan festivalde bu sene Gülsin Onay’ın vereceği konserin bilet gelirleri de Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’ne aktarılacakmış. Bu sene kaçırmış olsanız bile seneye 15. senesinde bu büyük organizasyonu yakından takip ederek, müziği ev sahipliği yapan Bodrum’u bir de bu gözle yaşayın derim.
Paylaş