Paylaş
Madonna, benim kendimi bildiğim en küçük yaşta ve hatta İngilizce bilmezken ‘True Blue’ albümündeki şarkılarını ezbere söyleyemeye çalıştığım bir isim. 30 küsür sene içinde yayınladığı onlarca albümü, yaptığı konserleri ve dev bir ikon olarak müzik dünyasındaki duruşunu düşününce kendisi gerçekten bitmeyen bir ders gibi. Her yaptığıyla şaşırtan, diğer yandan da mutlaka bir yenilik katmayı da ihmal etmeyen bir vizyoner. Madame X’i yayınlayan 60 yaşındaki 6 çocuk annesi olan sanatçı, senelerin deneyimini, bitmeyen yenilikçi bakışını bir kere daha gözler önüne seriyor.
Albümün İham Kaynağı: Portekiz
Madame X’in ilham kaynağı Portekiz. Madonna, 2017 senesinde oğlunun futbol sevgisi sebebiyle Lizbon’a taşınmıştı. Amerika’da oğlunun futbol arzusu için uygun bir profesyonel alan yaratamayacağını kabul edip Avrupa’da ona bu hayalinde destek olmaya karar vermiş, tası tarağı toplayıp ve tüm ailesini de peşine takarak New York’tan Lizbon’a taşınmıştı. Elbette bu taşınma oğluna fayda sağlarken Madonna’yı da müzikal anlamda farklı beslemiş. Portekiz’de olup da Fado’dan etkilenmemek zaten imkânsızken, Madonna da kendine düşen payını yeni albümüne taşımış.
Albüme verdiği Madame X personası aslında bir ajanmış. Dünyayı gezen, her gittiği yerde kimlik değiştiren ama en önemlisi özgürlük için savaşan, karanlığı aydınlığa taşıyan birisi. Bunu yapan Madame X aynı zamanda dansçı, devlet başkanı, temizlikçi, mahkûm, öğrenci, anne, çocuk, öğretmen, dansçı yani kısacası hayatın her anından bir parça taşıyan bir kimlik. Aslında Madame X Madonna’nın gençliğinden gelen de bir lakapmış. Madonna’ya 19 yaşındayken o dönemde gittiği dans okulundaki hocası Martha Graham ‘her gün okula bambaşka biri olarak geliyorsun, seni tanıyamıyorum. Benim için hep bir gizemsin, senin adın Madame X olsun’ demiş ve meğer o isim yıllar sonra bu albümde hayat bulmuş.
Albümün ilk single’ı ‘Medellin’ yayınlandığında itiraf ediyorum ben de baya korkmuştum. Albümün geri kalanı da bu tarz bir müzikle mi gelecek diye içten içe endişelenmiştim.
Madonna bu şarkıda Kolombiyalı şarkıcı Maluma ile buluşması bir hayli şaşırtıcı. Aslında herkes gibi bana da şaşırtıcı gelen bu buluşma sanatçı için çok doğal, çünkü o genelde hiç beklenmeyeni yapan birisi. Maluma, Madonna ile bir şarkıda buluşmak istediğini yapımcıları aracılığıyla sanatçıya ulaştırmış.
Bu talebi gayet ciddiye alan Madonna Maluma’nın şarkılarını dinlemiş. Yeni albüm çalışmaları sırasında Maluma ile nasıl bir şarkı yapsak da, hem yeni ve zihin açıcı olsun, hem de Maluma’nın yaptığı müziğe uzak olmasın ve bir bağ kursun diye epey üzerinde çalışmışlar. Sonuç ortada, normalde pek Maluma şarkısından hoşlanmayacağımı düşünürken, şarkıyı birkaç kere dinledikten sonra kafamda nakarat ve melodisi yer etti bile.
American Life’ın Devamı:
Madonna duygularını ve aktivistliğini her daim önde taşıyan bir isim. Bu albümde de yine sorunlara ve dünya dertlerine, ayrımcılığına öyle konunun köşesinden değil tam kalbinden girmiş. Son dönem yaptığı bir röportajında yeni albümün ‘American Life’ın devamı olduğunu söylemiş. Bu çok önemli bir açıklama çünkü ‘American Life’ materyalist hayatı ve Amerikan Rüyası’na farklı açıdan bakan, çok ince göndermeler olan, nefis bir albümdür. Dolayısıyla ‘Madame X’ ile dinlerken düşündürecek bir albüm karşımızda. Madonna hayattaki her duruma ve olaya ‘neden?’ demeyi kendi hayatının ana fikri haline getirmiş bir sanatçı olduğu için, yaptığı bir dans şarkısı da olsa temelinde mutlaka bir karşı duruş ya da eleştiriyi ifade ediyor.
Bu pencereden bakınca albümdeki ‘God Control’ o kadar özel bir şarkı ki, şarkı Madonna’nın sözlerde de belirttiği gibi bir ‘uyarı alarmı’ aslında. Her ne kadar şarkı bir disko modu da olsa, aynı zamanda insanların silahlanmasına dair bir uyarı da gönderiyor. Zaten bu tezatlığı sanırım Madonna’dan bir başkası da bu kadar kolay bir şekilde bir şarkıda ifade edemezdi. Benzer şekilde ‘Dark Ballet’ bir piyano duygusallığından çıkıp elektronik gospel bir havaya bürünürken, şarkının klibinde ‘Like A Prayer’daki asi Madonna yine bizlerle. Bu sefer klipte başrolde kendisi yerine Mykki Blanco harikalar yaratıyor, tabi klibin fikir annesi elbette Madonna.
Madonna 14. stüdyo albümü ‘Madame X’ için daha önceden de çalıştığı, enerjisi şarkılarda daha da yükselen yapımcılarla yeniden biraraya gelmiş. Kendisi de dahil olmak üzere yapımcılar arasında Mirwais, Mike Dean, Diplo, Jason Evigan, Jeff Bhasker vev Pharrell Williams yer alıyor.
Albümün konserleri önceki turnelerden farklı olacak. Sonbaharda Amerika’da başlayacak konser serisinde Madonna dev stadyum konserleri yerine daha küçük, tiyatro benzeri mekânlarda sahne alacak. Hal böyle olunca biletler hem çok hızlı tükeniyor, hem de karaborsa fiyatları akıl almaz bir seviyeye ulaşıyor.
Yıldızlar: Crave, Dark Ballet, Faz Gostoso, I Don’t Search I Find, I Rise
Oscar’ımı Verdim Gitti: God Control, Batuka, Killers Who Are Partying, Extreme Occident
Madame X’i tek seferde anlamak zor. Madonna’nın da belirttiğine göre şarkılar ve altyapılar çok derin ve zengin. Albümü fonda değil özellikle içine girerek dinlemek lazım, ancak o zaman detaylarını size gösterecek bir çalışma. En son ‘Dark Ballet’ klibiyle şaşırtan sanatçının bundan sonraki klipler için neler yapacağını merak etmemek elde değil.
Mabel’den Film Gibi Klip: Boyalı Da Saçların
Mabel Matiz son albümü ‘Maya’ ile harikalar yaratmaya devam ediyor. Maya albümünden daha önce çektiği ‘Çukur’, ‘Sarışın’, ‘A Canım’, ‘Mendilimde Kırmızı Var’ klipleri ve geçtiğimiz sene çektiği ‘Öyle Kolaysa’ ve ‘Ya Bu İşler Ne’ klipleriyle şarkılarına bambaşka yeni pencereler açıyor. Her klibi bir öncekinden daha farklı ve detaylı, dikkat çekici hikâyelerle müzikseverlerine yepyeni yolculuklara çıkartıyor.
Son klibi ‘Boyalı Da Saçların’ bu vizyonun ürünü yepyeni bir video klip çalışması. Şarkının video klibi için dinleyenleri arasında yaptığı senaryo yarışması sonucunda 2000 adet senaryo başvurusu olmuş. Bunların arasından seçilen ve fotoğrafçı Veysel Kaya’ya ait olan hikâye filme alınmış.
Bursa İnegöl’ün Sultaniye köyünde çekilen albümün 7. klibi Nesimi Yetik tarafından çekilirken, görüntü yönetmenliği koltuğunda ise Vedat Özdemir oturuyor. Şarkının zaten yüksek olan duygusallığı 70’ler Anadolu filmlerinin duygusal dünyasıyla birleşince daha da klibin etkisi adeta bir film etkisine dönüşmüş. Kısa bir film gibi çekilen klibin başrollerinde Ali Hikmet Kürekçi ve Binnur Işık paylaşıyor. ‘Maya’ albümü öyle sürprizlerle dolu ki, şarkılar kliplendikçe her seferinde daha da büyük bir merakla bir sonraki nasıl bir prodüksiyon olacak diye bekler hale geldim. ‘Maya’ albümünde benim gönlümde 2-3 şarkı daha yatıyor, dilerim onlara da klip çekilir. Mabel Matiz’in her klip çekiminde çıtayı daha da yukarı taşıması, yepyeni hikayeler yaratması gerçekten ayakta alkışlanacak gereken bir durum.
Paylaş