18 Yıl Sonra Açılan ‘Kapılar’

Müzik sektöründe böyle uzun soluklu aralar verildiğinde, geri dönüş çalışmaları hem sanatçı adına,  hem de takipçileri için daha da farklı bir anlam taşıyor. Hafızaları tazelemek adına bir iki ufak not düşmek gerekirse; Fatih Erdemci, 1997’de  Türkiye’nin ilk toplama albümü olan “9’da 9‘da” ‘Ben Ölmeden Önce’ adlı şarkısıyla yer aldı. ‘Ben Ölmeden Önce’nin yakaladığı büyük beğeninin ardından 2 yıl sonra tüm söz ve besteleri kendine ait, içinde “Ben Ölmeden Önce” nin de yer aldığı “Yaşamak Zor” albümünü çıkardı. Şimdilerde yeni albümü ‘Kapılar’ın heyecanını yaşayan Fatih Erdemci ile hem arada geçen bu uzun dönemi, hem de yeni albümü üzerine sohbet ettik.

Bu kadar uzun bir aradan sonra yeni bir albüm ile geri dönmek nasıl bir duygu?

Çok heyecanlıyım tabi ki. İlk başta biraz endişeliydim çünkü 18 yıl unutulmak için yeter bir zaman. Ama görüyorum ki takip edenim, hala şarkılarımı -bulunması zor da olsa- dinleyenim çokmuş. Bu çok güzel. Bulunması zor dedim çünkü eski albümüm “Yaşamak Zor” yeniden basıma giremedi nedeni ise bağlı olduğum plak şirketinin ben albümü yaptıktan kısa süre sonra kapanmasıdır. Albümü artık bulmak mümkün değil. O zamanlar dijital medya ortamı yoktu. Belli bir sayıda basıldı ve bitti. Bu tür zorluklara rağmen halen biliniyor olmam ya da hatırlanıyor olmam gurur verici. Demek ki iyi şeyler yapmışım sadece yanlış kişilerle yanlış zamanda. Umut verici olan iyi şeylerin mutlaka bir gün doğru yerlere varıyor olması. 

Ara verdiğiniz bu sürede müzik ile olan ilişkiniz nasıldı? Yeni bir albüm yapma fikriniz nasıl ortaya çıktı?

Açıkçası müzikten hiç kopmadım.  2003 yılında bir grup kurdum ve sahne performanslarıma devam ettim. Tabi ki beste yapmaya da. Ama bu süre zarfında biraz çekingen durdum. Çünkü besteci ve söz yazarı olarak başarısızmış gibi duran ama aslında gereği yapılamadığı için duraksamış bir müzik kariyerim olduğu hissindeydim. Ama işler sosyal medya sayesinde değişti. Mecrada bulundukça sorular sürekli arttı. Neden yeniden bir albüm yapmadığım, neden ortalarda gözükmediğim en sıkça sorulan sorulardı. Böylece yeniden albüm yapma fikri oluştu.

'Kapılar' albümünün üretim sürecini sizden duymak keyifli olacak. Uzun bir aradan sonra stüdyoya girdiğiniz yeni şarkılar için kimlerle çalıştınız?

Stüdyo süreci biraz uzun sürdü. 3 yıl kadar. Albümdeki parçaların tümünün aranjörlüğünü besteci ve orkestra şefi Murat Cem Orhan üstlendi. Albüm kayıtları Ege Semercioğlu Stüdyolarında gerçekleştirildi, mastering: Çağlar Türkmen, mix: Murat Bulut tarafından yapıldı. 1. Ve 6. şarkılarda yine Ege Semercioğlu mixlerde katkıda bulundu. Canlı enstrüman kayıtlarında akustik gitarları ben çaldım, bas gitar: Sıtkı Sencer Özbay, elektrik gitar: Veysel Çolak , tuşlu çalgılar:  Murat Cem Orhan, davul: Yuşa Katı, çello:  Çağ Erçağ, yaylı dörtlüsü: Altın Dubleler, kontrbas: Baran Say, trompet-flügelhorn:  Ege Cengiz, obua: Sezai Kocabıyık, geri vokal: Burcu Durmaz eşlik ettiler. Akın Eldes gitar solosuyla, Pamela Spence vokaliyle albüme destek verdi.

18 yıllık ara gerçekten uzun bir süre, yeni albüme alacağınız şarkılara nasıl karar verdiniz?

Albüm yapma fikrinden önce de sahnede yeni bestelerimi söylüyordum. Karar verince de sahnede şarkıları olgunlaştırmak fikri doğdu. Böylece birinci elden bir eleme durumu kendiliğinden oluştu. Sahne acımasız bir mecradır. Neyin iyi neyin vasat olduğu çabucak belli olur. Cesaretimi her defasında toplayıp bazen şarkıları yeniden düzenleyerek ya da tonunu değiştirerek müzisyen yol arkadaşlarımla birlikte çaldık,  karar verdik. Evet tam da popüler  davranış karşıtı bir hareket ama yararlı oldu. Kimi zaman ne çalıyorlar? bu nedir? türden bakışlarla karşılaştığımız oldu elbette.

‘Kapılar’ albümünde Jehan Barbur, Akın eldes, Pamela'ya özel olarak teşekkür etmişsiniz. Bu isimlerin albüme katkıları nasıl oldu?

Jehan ile uzun süredir bir dostluğumuz var. Çok beğendiğim özgün besteleri olan birisidir. Birlikte sahne de aldık. Jehan’nın bir dönem menajerliğni yapan Eda Bilgin ile birlikte Ada Müzik Yapım tarafından albümün gerçekleşmesi için destek oldular. Onlara buradan tekrar teşekkür ediyorum. Akın Eldes ile kayıtlar esnasında Ege Semercioğlu Stüdyoları’nda tanışma fırsatım oldu. Şarkıların kaydı sürecinde “Sırlarım Var” isimli şarkıda kendisi elektro gitar solo İle eşlik etmek istedi. Tabi ki benim için gurur verici. Elbette konuşturdu gitarını. Müthiş oldu.

Pamela Spence ile tanışmam “Ben Ölmeden Önce” adlı şarkımı “Stil Zengini” albümünde yorumlamak istemesi ile oldu. Sonrasında yine birlikte sahne de aldık. Bu albümde ise beni kırmadı ve “Susma” adlı şarkıda düet yaptık.

'Kapılar' albümünü 3 kelimeyle anlatmak isteseniz neleri seçerdiniz?

Film müziği gibi…

'Ben Ölmeden önce' şarkısıyla sizi hatırlıyor herkes. Böyle bir şarkı yapmanın baskısı, müzikal hayatınızdaki farkı nasıl oluyor?. Her yeni şarkı yazdığınızda bu şarkının başarısı size nasıl yansıyor?

Benim üzerimde bu şarkının bir baskısı yok.

Asıl mesele “Yaşamak Zor” albümündeki şarkılarım çoğunluk tarafından bilinmemesi. O şarkı single olarak yayımlandıktan sonra ilk albümümde yer aldı ama daha önce de söylediğim gibi şirketin kapanması üzerine gereği yapılamadı, albüm başarılı olmasına rağmen yeniden basımı da yapılmadı. Bunlardan ötürü tek şarkı ile bilinir oldum. Pek bilinmez ama diğer şarklarımı malum şarkıdan daha çok beğenenler var. Ve bence de daha iyi şarkılar var.

Mesele şu “Ben Ölmeden Önce” benim besteci kişiliğimin sadece bir kısmını tasvir eden bir şarkı oysa anlatmaya çalıştığım daha bir sürü şey var. Her yeni şarkı yazdığımda bu şarkı aklımın ucundan bile geçmiyor. Her zaman daha farklı ve başka renkte bir iç dünya ile yeni şeyler arayışı içinde buluyorum kendimi. Elbette yaptığım bir işin başarısı yapacaklarım için bana güç veriyor bu da güzel bir şey. “Kapılar” albümündeki şarkılar için de bu durum geçerli.  

Yakın dönemdeki projeler/sahne programınızı nasıl olacak?

En yakın tarihte  15 Aralık’ta Kadıköy Sahne’ de albüm tanıtım konserimiz var. Sonrasında klip çekimi için çalışacağız. Ardından da farklı mekanlarda konser ve turne programımız var.