Paylaş
İki efsane şampiyonluk yaşadığı Antalya’ya gelince yüzü gülen Göztepe taraftarını mı anlatsak, bu statta Eskişehir’in kalecisi olarak penaltılarda Süper Lig’i Göztepe’ye kaptıran Boffin’in dramını mı? Eski takımına rakip olan Tamer Tuna’nın romantizmine mi dem vursak, yoksa Tuna’yla hesabı olan bazı Göztepeli oyuncuların intikam hırsına mı!
Ama gelin duyguları bir kenara bırakıp, rakamlara yönelelim...
Ligin ilk yarısında 9 hafta Göztepe’nin direksiyonundaydı Tamer Tuna... Tuna’nın Göztepe’sine yaptığımız en büyük eleştiri kanatların verimsizliği, forvetin beceriksizliğiydi. Göztepe çalışıyor, mücadele ediyor ama ortaya kaliteli bir iş çıkaramıyordu. 9 haftalık o süreçte Göztepe’nin kanat oyuncularının ne yaptığına bakalım...
Serdar Gürler: 0 gol, 1 asist... Halil Akbunar: 0 gol, 0 asist... Yasin Öztekin: 0 gol, 0 asist...
Tuna döneminde kanatlardan gelen tek skor katkısı, 4-0’lık Kayserispor maçında sağ önde oynayan ve 2 kez ağları bulan Napoleoni’dendi.
Peki ya aynı oyuncuların İlhan Palut’la birlikte çıktıkları 8 maçta imza attığı istatistikler...
Serdar Gürler: 4 gol, 2 asist... Halil Akbunar: 3 gol, 2 asist...
Oyuncular değişmediğine göre, aradaki farkı nasıl açıklayabilirsiniz?
Bence tek cevap üretim kültürü... Orta alanı Soner-Castro ikilisine emanet ederek teknik kaliteyi artıran, Napoleoni’yi forvet arkasına atarak takımın önde bir pas istasyonuna sahip olmasını sağlayan İlhan Palut, kanatlardaki ikilisini de bambaşka bir kimliğe büründürdü. Her pozisyonda ceza alanını kovalayan, direk kaleye giden, skor üreten... Bu istatistiklerin ışığında, futbolu yorumlama açısı itibarıyla İlhan Palut’a şapka çıkarmak gerek.
Eldeki tüm stoperleri sakatken, antrenmanda bile yan yana gelmemiş savunma dörtlüsüyle Antalyaspor’a doğru dürüst pozisyon vermeyen, attığı kadar da kaçıran Göztepe’ye de, hocasına da gönül dolusu tebrikler...
Şimdi yepyeni bir sayfa açılıyor.
Hazır mısınız?
#evedonuyoruz
Paylaş