Paylaş
Gürsel Aksel Stadı’na yürüyorum, ruhumu saran heyecan, beynimde Nazım’ın satırları...
“Bizim” diyorum, bu stat bizim...
Dört nala gelip Amatör Küme’nin çamurlu yollarından evin sıcaklığına uzandığımız bu mabed bizim...
Sakarya’da oynadığımız iç saha maçlarından, zor günde sığındığımız Bornova Stadı’ndan gelip “Burası Göztepe, buradan çıkış yok” diye haykırdığımız bu stat bizim...
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak...
En özel diriliş öykülerini gölgede bırakırcasına 10 yıla sığdırdığımız bu destan bizim...
Ve ipek bir halıya benzeyen bu zemin, rakiplere cehennem, bize cennet bu şaheser bizim...
İstanbul’un devlerine deplasmanın ne olduğunu öğretecek bu efsane bizim...
***
Bir tuğla dahi emek koyan işçisinden, kulübün bu stada kavuşmasını sağlayan başkanına, yönetimine teşekkür etmek boynumuzun borcu... Mehmet Sepil, bu noktadan itibaren Göztepe tarihinin en parıltılı köşelerinden birinde ölümsüzleşmeyi anasının ak sütü gibi hak etmiştir.
***
Güzelyalı’da, Göztepe’de önceki gün yaşananlar, bir karnavaldı inanın. Elinde meşalelerle Bombacı Halil’in evinin önünde “Göz Göz” çeken gençler, balkonlarından Göztepe bayrağı sallayan yaşlılar, tribüne hayran gözlerle bakan çocuklar... 7’den 70’e coşku, heyecan, mutluluk...
Sanki her şey, bu eşsiz öyküyü daha da kusursuz kılmak için tasarlanmış gibiydi. Böyle bir statta ilk zaferin Beşiktaş’a karşı alınması ne kadar güzelse, ilk golün Göztepe formasını üç ayrı ligde taşıyan Halil Akbunar tarafından atılması da o kadar özeldi. Maç öncesi tribünde kime sorsanız, bu statta ilk golü atmanın “Göztepe’nin çocuğuna” yakışacağını söylerdi herhalde.
***
Şimdi büyük resmi yeniden yorumlama zamanı. Kimse alınganlık göstermesin; yer aldığı lig-stat-taraftar potansiyeli üçgeninden bakıldığında bu şehirde futbol adına rekabet artık bitmiştir! Basketbolda Pınar Karşıyaka nasıl farklı bir boyuttaysa futbolda da Göztepe rekabetin çıtasını belirleyen kulüp konumunda artık. İzmir için durum bu.
Gelelim Türkiye’ye...
Ekonomik kriterler, harcama limitleri, borç yapılandırmaları derken Türk futbolundan kartlar yeniden dağıtılıyor... Ve emin olun borçsuz ekonomisiyle, yepyeni stadı ve büyük taraftar gücüyle Göztepe’nin eli sandığımızdan çok daha güçlü...
Yarınlar bize göz kırpıyor...
Yeter ki Göztepe, İlhan Palut seçimindeki isabeti, takımı o parlak yarınlara taşıyacak bir futbol aklı oluşturma konusunda da göstersin.
Emin olun, Avrupa’ya gitmekten çok daha büyük hedefleri konuşacak günlere çok uzak değiliz.
Paylaş