Paylaş
Amatör Küme’nin tozlu yollarından bir peri masalına yelken açacaksın. Bir bir, adım adım ilerleyecek, ‘Olmaz’ denileni başarıp Süper Lig’e çıkacaksın...
Süper Lig’in yeni takımları için en büyük tehlike olan ilk yılını 6. sırada tamamlayacak, Avrupa şarkıları söyleyeceksin...
O da yetmeyecek, kendi evine kavuşacak, rakipler için ‘kabus’ haline gelebilecek bir stada taşınacaksın. Belki de Türkiye’nin değişen dengeleriyle, zirve adayı takımlar arasına girebilecek bir yol açılacak önünde...
Ama...
Önünde açılan fırsat kapısını aralamaz, doğru adımları atmaz, kadro kaliteni artırmaz, her yıl daha da kötü yabancılar seçersen, hayaller bir anda kabusa dönebiliyor.
Taktiğe, tekniğe, detaya çok fazla gerek yok.
Muhtemelen yakın dönemde bileti kesilecek Nestor El Maestro’ya da sözüm yok!
Bir teknik adam, bir takıma ne kadar etki edebilir ki?
Rakibin oyun merkezini doğru tespit eder, o oyuncuya baskı yaparak rakibin dengesini bozabilir. O kurgu işler, Biglia’ya yapılan baskıdan top kazanılır, takım alana doğru yerleşir. Buraya kadarını teknik adam planlar.
Ama o teknik adam, üst üste iki kez fırsat ayağına gelmişken 2 metreden ağları bulamayan santrforunun yerine sahaya girip topu tavana çakamaz!
Bakmayın son üç maçını kaybettiğine... Karagümrük bu ligin ciddi potansiyele sahip takımlarından. Karamoh-Ahmed Musa ikilisinin hızını, Biglia’nın deneyimini, Caner’i, Bertolacci’yi bir kenara bırakın... İki takım arasındaki farkı, kulübe hamlelerine bakarak anlayın!
Karagümrük’te Milan patentli Borini, Jimmy Durmaz ile oyuna müdahale ediliyor. Göztepe, ’10 numarası’ Beykan, kulübenin müdavimi Burekovic ve Kerim Alıcı’da umut arıyor.
Yazık, çok yazık.
Göztepe adım adım ‘dönüşü olmayan yola’ giriyor.
“Ara transferde bu gidişi değiştirecek adımlar atılabilir mi” diyorum, bugüne kadar yapılan transferlere bakıp susuyorum!
Senin için de üzgünüm hocam... Keşke rakiplerinle denk, en azından yakın şartlar altında mücadele edebilseydin!
Paylaş