×
Bekir Aydın Orhangazi’de yüzde 38 oy oranı ile birinci olurken, ikinciliği yüzde 26’lık oy oranı ile Millet İttifakı’ndan İsmail Yılmaz oldu.
Kampanya döneminin başlarında büyük bir çıkış ve enerji yakalayan, birçok kesime göre de seçimlerin favorisi olarak gösterilen Çetin Çoklar ise son 3 haftada yaşadığı düşüş sonucunda seçimlerden 3. olarak ayrıldı.
Orhangazi’deki seçim süreci ile ilgili aslında söylenecek anlatılacak çok şey var.
Ancak ilerleyen süreçte tüm bu konuları detayları ile ele alıp inceleme ve sizlerle paylaşma şansımız olacak.
***
Orhangazi’nin yeni başkanı artık Bekir Aydın. Aydın, Ak Parti’de geçmiş dönemde 2004-2009 yılları arasında Yusuf Korkusuz’un Belediye başkanlığı döneminde Belediye Meclis üyeliği yapmış. Sonraki dönemde AK Parti ilçe teşkilatında yönetim kademelerinde yer almış. 2014’te Neşet Çağlayan’ın belediye başkanı seçildiği yerel seçimlerde Çağlayan’ın meclis listesinden Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeliği görevlerinde bulunmuş bir isim.
Dolayısıyla yeni devralacağı belediye başkanlığı görevinde zorlanmasını hiç beklemiyoruz. Dahası, son belediye yönetiminde yapılan tüm hizmetlerde katkısı olan, sürecin tam ortasında yer alması ile de yapılabilecek tüm çalışmalara hakim olmasını beklediğimiz biri.
***
Orhangazi’ye bağlı Gedelek Mahallesi, yaklaşık 80 civarındaki irili ufaklı turşu üretim merkezi ile Türkiye’nin Ankara Çubuk’tan sonraki en önemli üretim merkezi konumunda.
Geçmiş yıllarda yıllık 25 bin ton olan turşu üretim kapasitesi, son yıllarda yapılan atılımlar ile 50 bin ton civarına ulaşmış durumda. Daha da önemlisi, bu bölgede üretilen turşuların ciddi bir miktarı da ihraç ediliyor.
Orhangazi’nin Gedelek köyü turşu üreticiliği sayesinde tersine göç alan bir merkez. Buradaki işletmeler özellikle Gedelek’in Pınarbaşı suyu ile yapılan turşu sayesinde Türkiye genelinde markalaşmış durumda. Bundan 4-5 yıl öncesine kadar daha çok merdivenaltı üretimin yapıldığı Gedelek bölgesinde, şimdilerde daha ciddi tesisler ve Avrupa normlarında işletmeler ile üretim devam ediyor.
*
Turşuculuğun daha da gelişimi için Orhangazi’de son yıllarda somut güzel adımlar da atıldı. Orhangazi Belediyesi ve Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası 5 yıldır Orhangazi’de bir Turşu Festivali düzenlemeye başladı. Bu festival sayesinde Gedelek’te hem turşuculuk daha da ciddiye alınmaya başladı, hem de tanıtımı gayet iyi yapılmaya başladı.
*
Bu konudaki daha önemli adım ise Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası’nın Kaymakamlık ve belediye ile birlikte yürüttüğü coğrafi işaret çalışmasıydı. Bu konuda da nihai çalışma geçen yılın sonlarında tamamlandı.
İlçenin, trafikten, imara, sosyal projelerden, şehrin yeni ihtiyaçları ile ilgili ihtiyaçlara kadar bir çok hususta bekleyen sorunları ve beklentileri var.
Yeni dönemin yerel yönetimi bu sorunlar ve beklentiler için çaba harcayacak.
***
Yerel seçim telaşının başladığı günlerden bu yana, yani son 3-4 aya baktığımızda ise ilçenin gündemini meşgul eden bir konu vardı.
Yeniköy’deki arsa satışları. Bu konu çok gündem edildi, çok tartışıldı.
Özellikle muhalefetin bu hususta son derece hamaset kokan söylemlerine şahit olduk.
Peki, arsa satışlarına gelene kadar yaşanan süreç neydi, ve daha da önemlisi neden arsa satışları gerekliydi.
***
Artık geri sayım başladı.
Siyasi partiler de projelerini yavaş yavaş ortaya koymaya başladı.
Kendi adıma takip ettiğim bir konu var.
Belediye başkanlığına talip olan isimlerin Orhangazi’de termal turizme olan bakış açıları.
Çünkü gerçek manada Orhangazi için gelecek adına olmazsa olmazlardan birisi termal turizmi.
***
15 yıl öncesine nazaran, bugün zeytin üretiminde çok iyi noktalarda bir ülkeyiz.
Bilindiği gibi artık ülkemizde zeytin üretimi neredeyse her bölgede var.
Bugün Türkiye genelinde 170 milyon zeytin ağacı olduğu verilerle sabit.
İktidarın ilk yıllarında ortaya konan bu hedef doğrultusunda başta Manisa Akhisar Bölgesi olmak üzere Gaziantep, Çukurova, Hatay gibi bölgelerde zeytin üretimi de hayli arttı. Bu artış ile birlikte tabi zeytindeki markalaşma, zeytin kalitesi, sofralık zeytin ve yağlık zeytin gibi kavramlar bölgelesel olarak sahiplenilmeye başladı.
***
Peki biz ne durumdayız bu konuda?
Orhangazi’de zeytincilik neredeyse 1 asırdır yapılıyor.
Dünya artık hem teknolojide, hem alt yapıda hem de iletişimde uç noktaları yaşıyor.
Buna Türkiye’de ciddi şekilde ayak uydurmaya çalışıyor.
Özellikle son yıllarda savunma sanayi başta olmak üzere bir çok teknolojik alanda Türkiye artık kendisini yavaş yavaş kabul ettirmeye başladı.
Daha yaygınlaşması, daha ciddi mesafe alınması için biraz daha zaman ve imkana ihtiyaç var.
Zaman gerekli, ama imkan biraz da devlet, yerel yönetim ve STK eli ile olmak zorunda.
*
Türkiye’de iletişim ve teknoloji konusunda iyi şeyler oluyor. Elbetteki bunda en önemli etken siyasi irade.
Özellikle, Orhangazi Belediye Başkanı Neşet Çağlayan, buna ilave olarak da Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası’nın yönetimleri turizm konusunda ciddi işler yapmış, belki de geçmişte hiç konuşulmayan turizm mevzusu, bugün artık daha ciddi bir şekilde konuşulmaya, bu konuda da güzel adımlar atılmaya başlamıştı.
Eğri oturup doğru konuşmakta fayda var.
Özellikle Orhangazi Belediye Başkanı Neşet Çağlayan’ın turizm konusunda lafta değil, icraatla adımlar atması, termal turizm konusunda Çakırlı ve Keramet bölgesinde yaptığı imar düzenlemeleri ile turizm gerçeği Orhangazi’de ciddi ciddi ve yüksek sesle konuşulmaya başlamıştı.
İşte bu yaklaşım haliyle başka kurumları da tetiklemiş, Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odası, Orhangazi Kaymakamlığı ve ilçenin diğer bazı dinamikleri bu konuda üzerine düşeni yapmaya başlamıştı.
Farklı dinamikler de devreye girince, ortaya olumlu tablolar çıkmış, turizm için gelecek adına daha umutlanmıştık.
Elbetteki bu tür süreçleri sekteye uğratan unsurlar da oluyor.
Mesela, Türkiye son 6 ayda 2 büyük seçim yaşıyor.
Geçmişte şehirler ne çekmişse küçük olsun benim olsun mantığından çekmiştir.
İlçeler ya da büyükşehirlerde bu zihniyet, o şehirlere derin yaralar açmış, telafisi mümkün olmayan olumsuzluklara neden olmuş.
Ahbap çavuş ilişkileri, senin adamın, benim adamım yaklaşımları, küçük olsun ama benim olsun mantığı ile ne yazıkki kentler yaşanmaz hale gelmiş.
Bakınız; tüm şehirlerdeki o kör olasıca şehir planlamaları, çarpık kentleşmeler, trafik keşmekeşliği, yeşil alanların yok olup gitmesi, dikine mimari ve daha nice sorunlar.
Ne yazık ki şehirlerdeki tüm bu sorunların kaynağı küçük olsun benim olsun mantığı ile yönetim anlayışıdır.
Bu anlayıştan Orhangazi’de çok çekmiş.
Yaşadığımız kentte 30-40 yıl öncesine geri gidin.