Paylaş
Dünya artık hem teknolojide, hem alt yapıda hem de iletişimde uç noktaları yaşıyor.
Buna Türkiye’de ciddi şekilde ayak uydurmaya çalışıyor.
Özellikle son yıllarda savunma sanayi başta olmak üzere bir çok teknolojik alanda Türkiye artık kendisini yavaş yavaş kabul ettirmeye başladı.
Daha yaygınlaşması, daha ciddi mesafe alınması için biraz daha zaman ve imkana ihtiyaç var.
Zaman gerekli, ama imkan biraz da devlet, yerel yönetim ve STK eli ile olmak zorunda.
*
Türkiye’de iletişim ve teknoloji konusunda iyi şeyler oluyor. Elbetteki bunda en önemli etken siyasi irade.
Siyasi iradeye özel sektör ve STK’ların da destek vermesi ile daha iyi sonuçlar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor.
*
Türkiye yaklaşık 40 gün sonra yine kritik bir seçim süreci yaşayacak.
31 Martta Türkiye yeni bir tercih için sandığa gidecek.
Bu seçimler Cumhurbaşkanlığı yada Milletvekili seçimleri değil, bu seçimlerde yerel yönetimler seçilecek.
Yerel yönetimler de en az bir Cumhurbaşkanlığı ya da milletvekili seçimleri kadar önemli.
Türkiye genelinde ülkeyi yönetecekler değil, yerel anlamda o ilçeyi ve dolayısıyla da ülkeyi idare edeceklerin belirleneceği bir seçim bu seçimler.
Türkiye genelindeki seçimlerde ziyade, bizi ilgilendiren kendi yaşadığımız bölge yada kent. Yani Orhangazi.
*
Orhangazi’de siyasetin son 2 ayında gördüğümüz tek şey hamaset, kısır çekişmeler ve dar söylemler.
Görünen, topluma yansıyan ne yazık ki başka bir şey yok.
Üstelik siyaset yapacağım diye meydana çıkanlar şunun da farkında değiller, artık toplum nezdinde hamasi söylemlerin hiçbir karşılığı yok.
Toplumu cezbeden bir tarafı yok. Toplum somut ve reel şeyler peşinde.
Milletin beklentisi, somut projeler, somut adımlar, sonuca direk giden söylemler.
Sanıyorsanız ki, toplum belediyenin borcunu yada başka şeyleri duyarak tatmin olacak, işte burada yanılıyorsunuz.
Elbette bunları duyarak kendini tatmin etmeye çalışanlar da yok değil. Ama bu beklentide olanların da toplumda hiç bir karşılıkları yok.
*
O halde gerekli olan şey ne?
Sektör sektör, kesim kesim düşündüğünüzde herkesin beklentisi kendilerini ilgilendiren mevzularda ciddi, ayağı yere basan olabilirliği olan projeler.
Turşu üreticisi artık markalaşma ve ihracatın artırılması, daha ciddi tesislerde, daha modern tesislerde ve daha fazla insanın istihdam edileceği işletmelerde daha fazla üretip satıp kazanmayı, zeytin üreticisi zeytininin daha fazla değer görmesini ve bu yönde yapılabilecek şeyleri, turizm konusunda beklentisi olan kesimlerin, beklentilerine karşılık bulacak realitesi olan vaatleri duymak ve görmek istiyor.
Elbetteki toplumun bu beklentisine karşılık verip bu konularda söylem geliştirebilirsiniz, ama unutulmasın ki vatandaş eski vatandaş değil, Türkiye eski Türkiye değil, kimin yalan söylediğini kimin hayal satmaya çalıştığını da anında farkedebilecek ferasete de sahip bir seçmen kitlesi var karşınızda.
İnsanlar kuru sıkı atanları da iyi tanır, vaad ettiği şeyi yapabilecekleri de.
O yüzden kazanma yolunda herşeyi mübah görüp hamasetle siyaset yapanlar artık bundan vazgeçip, varsa kapasiteleri, reel, somut, elle tutulur ve ayakları yere basan, bu şehri daha iyi yarınlara taşıyacak projeleri insanların önüne koysunlar.
Aksi halde bugüne kadar kısır gelen siyaset, kısır gider.Olan da Orhangazi’ye olur.
Paylaş