Konumuz: Zeytin

15 yıl öncesine nazaran, bugün zeytin üretiminde çok iyi noktalarda bir ülkeyiz.
Bilindiği gibi artık ülkemizde zeytin üretimi neredeyse her bölgede var.
Bugün Türkiye genelinde 170 milyon zeytin ağacı olduğu verilerle sabit.
İktidarın ilk yıllarında ortaya konan bu hedef doğrultusunda başta Manisa Akhisar Bölgesi olmak üzere Gaziantep, Çukurova, Hatay gibi bölgelerde zeytin üretimi de hayli arttı. Bu artış ile birlikte tabi zeytindeki markalaşma, zeytin kalitesi, sofralık zeytin ve yağlık zeytin gibi kavramlar bölgelesel olarak sahiplenilmeye başladı.
***
Peki biz ne durumdayız bu konuda?
Orhangazi’de zeytincilik neredeyse 1 asırdır yapılıyor.
Özellikle köylerin en önemli geçim kaynağı zeytin üretimi.
15 yıl öncesine kadar Orhangazi’de zeytin üretimi bir çok bölgenin önündeydi; ama artık durum daha farklı.
Her bölgede binlerce dönümlük alanlarda zeytin üretimi yapılırken, Orhangazi coğrafi konumu ve fiziksel koşulları nedeniyle zeytin ağacı sayısı bakımından da geride kaldı. Bu da gayet doğal bir durumdu; çünkü coğrafyamız küçük. Buna rağmen 15 yıl önce 1 milyon 650 bin civarında olan Orhangazi’deki zeytin ağacı sayısı, bugün 2 milyon 250 bin civarına kadar ulaşmış durumda.
Zeytin üretim miktarı bakımından çok geride kalmamıza rağmen bizim bölgemizin övündüğü bir asıl önemli husus sofralık zeytindeki kalitemiz.
Gerçekten de bugün tüm zeytin üreticilerinin kabul ettiği bir gerçek var.
Belki de dünyanın en kaliteli sofralık zeytini Orhangazi bölgesinde, özellikle de İznik gölünün kuzey yakası olan Keramet, Üreğil bölgesinde yetişiyor.
***
1 asırdır zeytin üretiminin yapıldığı Orhangazi bölgesinde gerçek manadaki gelişim,
Yani zeytinciliğin ekonomiye çok ciddi katkılar sağladığı dönem ne zaman peki?
İşin doğrusunu söylemek gerekirse, markalaşma, üretim ve paketleme bakımından ilçenin bu pastadan pay almaya çalıştığı dönemler 2006 yılı sonrasına dayanıyor.
Bu tarihin öncesinde iş karadüzen devam etmiş gelmiş.
***
Düşünün ki yıllardır zeytinciliğin yapıldığı Orhangazi’de ilk zeytin hali ORZİM, 2007 yılında hizmete girdi.
Yine zeytin ticaretine katkı sağlayacak Marzim ise yine aynı yıllarda hizmete giren bir tesis oldu.
Zeytinciliğin en önemli üretim kaynağının olduğu Orhangazi’de en önemli tesislerin yıllarca ilçede olmaması, ilçeye kazandırılamaması da geçmiş yılların yönetimlerinin ayıbıdır aslında. Bu bölgelerin zeytininin kalitesi herkesin malumu, buna rağmen zeyetinde markalaşma yada tescil konusunda da yine yıllar önce Gemlik bizden önce davranmış, Gemlik zeytininin tescilini almıştı. Bu durumda zeytin konusunda bize kalan ne oldu derseniz, ne yazık ki sadece “sözde” kalan en kaliteli sofralık zeytin gerçeği.
Tamam, “en kaliteli” sofralık zeytini üretiyoruz da bunun bize ne katkısı var? Aslında ekstra bir katkısı yok.
Sadece zeytin dane hesabına ve kalitesine göre kilogram fiyatında üreticiye biraz daha fazla kazandırıyor.