Paylaş
Elektronik oylama başta olmak üzere dikkat çeken açıklamalarını Armutçu’nun haberinde bulabilirsiniz. Ben sizlere Türkiye’nin ilk kez deneyimlediği ikinci tur seçimine kadar geçen 15 günlük süreçte YSK’nın yaşadıklarını ve aslında 15 günün YSK açısından nasıl zor geçtiğini, bir anlamda zamana karşı nasıl yarıştıklarını anlatacağım. Başkan ve kurul üyeleri 48 saati evlerine gitmeden YSK’da geçirdiler. Zorlu maratonu YSK Başkanı şöyle anlattı:
YSK BAŞKANI: İKİ SEÇİM ARASINDA 3 HAFTA OLMASI DAHA MANTIKLI
* “14 Mayıs’ta yapılan seçimlerden sonra sabaha karşı sisteme girmeyen oyların tamamını herhangi bir adaya vermiş olmamız halinde bile, yani seçimlerin ikinci tura kaldığı netleştikten sonra 28 Mayıs’ta ikinci turun yapılacağını ilan ettik.
* İkinci tur için oy pusulalarının basılma sürecinin başlaması gerekiyordu. Önce siyasi parti temsilcileriyle 2 adaylı pusulanın kanunun öngördüğü şekle uygun olup olmadığı hususunda ön prova yaptırdık.
* Uygunluğuna onay verildikten sonra hızla basım işlemine geçildi. Çünkü yurtdışındaki oy verme işlemimiz 20 Mayıs’ta başlıyordu.
* Üstelik ilk kez bu seçimlerde kullanılan görme engelli seçmenlerimiz için oy şablonunun da yeniden üretilmesi gerekiyordu.
◊ Yurtdışı oyları için önümüzde yaklaşık 4 günlük zamanımız vardı.
* Avustralya ve Yeni Zelanda gibi uçuşların çok sık olmadığı ülkeler de göz önüne alındığında zamana karşı yarış başlamıştı.
* Tüm ülkelere oylar gönderilirken Dışişleri’nden, siyasi partilerden de görevliler yer aldı. Bu süreçte de siyasi partilerimizden işleyişe ilişkin bir şikâyet almadık.
* İkinci tur arasındaki iki hafta ucu ucuna yetişen bir süreç.
* Benim şahsi fikrimi söylemem gerekirse iki seçim arasında 3 hafta olması daha mantıklı. Nedeni yurtdışında oy kullanılması söz konusu olduğu için. Mevsim şartları el vermezse, uçak seferleri iptal olursa ciddi sıkıntı yaşanabilir.
BAŞKAN VE ÜYELER 1 METREYİ KATLAMAYI DENEDİ
Milletvekili oy pusulaları yaklaşık bir metreyi buluyordu. Bu nedenle başkan da üyeler de hem katlayıp zarfa koymayı denedi hem de sandıkların kaç zarf aldığını. Seçimin maliyetinin gizli olmadığını, rakamın çıkarılmakta olduğunu söyleyen YSK Başkanı kamuoyunda tartışılan konulara da açıklık getirdi:
SEÇMEN SAYISINDAN FAZLA OY PUSULASI NİÇİN BASILDI
* Seçmen sayısından fazla oy pusulası basılması söz konusu değil.
* İhale o şekilde yapıldı. Biz ihaleyi sadece birinci tur için yapmış olsak; ikinci tura kaldığı zaman arada 14 günlük süre var, yetişmezdi. İhale üç aşamayı kapsıyor. Birinci tur hem milletvekili hem cumhurbaşkanlığı seçimi, ikinci tura kalırsa cumhurbaşkanlığı seçimi artı ikinci tur adaylardan birisi çekilseydi ‘evet’ ve ‘hayır’ şeklinde hazırlanması gereken pusulalar için.
* 65 milyon seçmen var, kanuna göre her yere yüzde 15 fazlasını göndermek zorundayım. Niye o an yağmur, sel olabilir, imha olabilir. Baskıda hata olabilir.
AA VE ANKA VERİLERİ NEDEN FARKLIYDI
* Ankara’da Çankaya’da bir adayın ya da siyasi partinin güçlü olduğu bilinen bir gerçektir, Sincan’da da başka adayın ve siyasi partinin güçlü olduğu bellidir.
* Biri önce Çankaya’daki verileri alıp girebilir. Diğeri Sincan’ı verebilir. AA’nın, ANKA’nın ya da başka bir ajansın verilerle oynaması söz konusu değil.
HEMŞEHRİLİK BERATI VE SESSİZ SEDASIZ 280 MİLYON LİRALIK YARDIM
MALATYA, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a fahri hemşehrilik beratı vermiş. Gerekçe olarak da “Malatya’daki çalışmaları ve kendine ait malvarlığından yaptığı yardımlar” gösterilmiş. Sosyal medyada özellikle Bakan’ın otellerine ilişkin bazı iddialar gündeme getirilmişti. Hem haberin hem de iddiaların arkasını merak ettim. Ulaştığım bilgiler şöyle:
* 1800 depremzede, Bakan’ın otellerinde üç ay kaldılar. Tesisler turistlere nasıl hizmet veriyorsa öyle verdi.
* Arkadaşlarıyla birlikte Malatya’da çadırkent kurdu.
* Malatya’da her gün 9 bin kişilik üç öğün yemek verdi.
* Kabine içinde toplanan 136 milyon liralık yardımın 100 milyonunu Mehmet Nuri Ersoy verdi.
Sadece bu değil, bakanlığının ilk dönemi sona ererken “Cumhuriyet’imizin 100. Yılında Kültür Turizm” adlı kitap bastırmıştı. Sanatçılardan gazetecilere, sivil toplum örgütlerine gönderilen 5 bin kitabın 4 milyon liralık maliyetini de Bakan’ın kendi cebinden karşılandığını öğrendim. Kısacası tebrikler Mehmet Nuri Ersoy.
Paylaş