Paylaş
Erdoğan’ın bu değişikliklerle reformlara ve ekonomiye ağırlık vererek, 2023 yılına da hazırlık yapacağı konuşuluyor. Avrupa Birliği ve ABD’ye, onlardan gelen tüm olumsuz adımlara rağmen “kazan-kazan” formülüne dayalı, iyi ilişkiler kurulmak istendiği mesajı veriliyor. Batı’nın Türkiye’den insan hakları ve demokrasi konusunda somut adımlar görmek istediği de biliniyor. Bu kapsamda önümüzdeki süreçte İnsan Hakları Eylem Planı’nın açıklanması bekleniyor.
KISIM KISIM MECLİS’E GELECEK
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Sadece yargı, adalet anlamında değil, toplumun her alanında, her kesiminde insan ve haklarını nasıl geliştiririz, bunlarla ilgili ekonomi çevreleri ile, sivil toplum kuruluşları ile konuştuk, siyasi partilerle Meclis’te ilgili komisyonlarla bir araya geldik. Herkesi dinledik. Bunun sunumlarını yetkili organlarda da yaptık ve çok kabul gördü. Son takvim açıklama sürecindeyiz, yakında kamuoyuyla, milletimizle bunlar paylaşılacak. Daha özgürlükçü bir eylem planını ortaya çıkaracağız” demişti. Son şekli verilmekte olan İnsan Hakları Eylem Planı’nın 9 amacı ve bu 9 amacın ayrı ayrı 49 hedefi bulunuyor. Hayata geçirilmesi için ise yaklaşık 128 kanunda değişiklik yapılması öngörülüyor. Meclis’e kısım kısım getirilmesi planlanıyor.
ÖZGÜR BİREY, GÜÇLÜ TOPLUM
Bazı ayrıntılarını muhabirimiz Gizem Karakış’ın da haberinde bulacağınız İnsan Hakları Eylem Planı’ın vizyonu “özgür birey, güçlü toplum, daha demokratik bir Türkiye” tanımlaması ile ortaya konuluyor. Taslak metinde amaçlar ise şöyle sıralanıyor:
Daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi
Yargı bağımsızlığı ve adil yargılama hakkının güçlendirilmesi
Hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflık
İfade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması, geliştirilmesi
Kişi özgürlüğünün güvenliğinin genişletilmesi
Kişinin maddi ve manevi bütünlüğü ile özel hayatının güvence altına alınması
Mülkiyet hakkının daha etkin korunması
Toplumsal refahın güçlendirilmesi ve kırılgan kesimlerin korunması
İnsan hakları konusunda üst düzey idari ve toplumsal farkındalık
Metinde yer alan bu amaçların hayata geçirilmesine kimsenin itirazı olmaz. Son dönemde başta yargı alanı olmak üzere yaşanan tartışmalar zaten yukarıdaki maddelerin hayata geçmemiş olmasından, eksikliklerden ya da uygulama sorunlarından kaynaklanmaktadır. Tartışmaları sonlandıracak, kutuplaşmanın azaltılmasına katkı sunacak, her şeyden önce daha demokratik bir Türkiye’nin önünü açacak düzenlemeler birçok kesim tarafından desteklenecektir. Planda yer alan ve yukarıda saydığımız 9 amacı ayrıntıları ile incelemek gerekiyor. Ancak bana ayrılan yere uygun olarak bu yazımda biz gazetecileri de çok yakından ilgilendiren “ifade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması, geliştirilmesi” başlığına değineceğim.
İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN STANDARTLARININ YÜKSELTİLMESİ
Taslak çalışmada bu amaca ulaşılması için 11 adım belirlendi. Bazıları şöyle:
İfade özgürlüğünün en geniş şekilde teminat altına alınması için düzenlemeler gözden geçirilecek.
Haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacı ile yapılan düşünce açıklamalarının soruşturma konusu olmaması için yetkililere düzenli eğitim verilecek.
Gazeteci güvenliğinin esas olması ve gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler alınacak.
Yayım yasakları ile ilgili düzenleme, basın özgürlüğünü güçlendirecek şekilde gözden geçirilecek.
Basın özgürlüğünün standartlarının yükseltilmesi ve toplumda eleştiriye açıklık kültürünün gelişmesini sağlamak için farkındalık çalışması yürütülecek.
Planlanan 11 adımdan sadece 5’ini yazdım. Bu 5’inin bile hayata geçirilmesi hem çok önemli hem de birçok tartışmayı sonlandıracaktır. Yeter ki sözde ya da yazıda kalmasın, yeter ki bu bahar gerçekten reformlarla gelsin.
Paylaş