Paylaş
Sahada Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin başarıları, darbeci Hafter ve güçlerini, dolayısıyla arkasında Rusya’nın başını çektiği cepheyi zor durumda bıraktı. Sahadaki bu başarının ardından Rusya’nın da aralarında bulunduğu cephenin masada çözüm ve ateşkes çağrılarını arttıracağı biliniyordu. Amaçları bu kez iki devletli bir Libya’nın ortaya çıkarılması ve bununla birlikte petrol alanlarını kontrollerinde tutmak, Rusya’nın Akdeniz’e inmesi ve Hafter eliyle o alana tıpkı Suriye’deki gibi yerleşmesiydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin iki ülkenin karşı karşıya geldiği Libya krizinde bile diyaloglarını sürdürdüler. Ancak o diyalog şimdilik işe yaramadı. Çünkü Rusya, ön görüşmeye kabul edilemeyecek ateşkes metni getirerek bir anlamda bunu dayatmaya çalıştı. Rus savunma ve dışişleri bakanlarının Türkiye ziyaretlerinin iptal edilmesinin ardından sahadaki gelişmelerin daha da önem kazanacağını söylemiştik. Yeni adımları Ankara önce kendi içindeki güvenlik zirvesinde değerlendirdi. Diğer yanda ise Libya’daki kazanımlar hem korundu hem sürdürüldü.
TÜRKİYE: ‘BİZ LİBYA’DAYIZ’
Gelinen noktada;
Sahada kazanımlarını koruyan Türkiye, üst düzey heyet ziyareti ile siyasi olarak da tüm dünyaya “Biz Libya’dayız” dedi.
Ateşkesin kabul edilebilir şartları bir kere daha Ulusal Mutabakat Hükümeti ile görüşüldü. BM gözetiminde bir ateşkes isteyen Türkiye de Ulusal Mutabakat Hükümeti de sahada 2015 yılındaki pozisyona geri dönülmesinden yana. Ateşkes süreciyle birlikte siyasi çözüm sürecinin hayata geçirilmesi için adımların atılması planlanıyor. Burada en kritik soru, “Darbeci Hafter bundan sonra muhatap alınır mı?” sorusu... Açıkçası hiç sanmıyorum. Türkiye destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin planları hazır.
Sadece ateşkes, siyasi muhatap, siyasi çözüm süreci değil, iki heyet sahadaki gelişmeleri de değerlendirdi. Sahadaki kazanımların masaya etkisini de göz önünde bulundurarak askeri planlar da ele alındı. En kritik soru, Türkiye’nin bir üs kurup kurmayacağı... Resmi bir açıklama yok.
Libya’nın imarı, altyapı ve petrol konularındaki çalışmalar da masadaydı. Türk iş insanlarının yarım kalan projeleri de konuşuldu. Diğer yandan Libya’daki en önemli sorun olan enerji arzına ilişkin de çalışma başlatıldı.
Paylaş