Paylaş
Rusya ve Ukrayna Dışişleri Bakanları, Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katılacağı toplantıda bir araya gelecekler.
Bugüne kadar Türkiye’nin arabuluculuğuna mesafeli duran Rusya’nın üçlü görüşmeye “tamam” demesi, bir başlangıç olarak yorumlanabilir.
Toplantıların devamı gelir mi, masa genişler mi sorularının yanıtları için henüz çok erken. Ancak tüm dünyanın umudu savaşın son bulması. O masanın kurulması.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Ukrayna sorununda tarafsız bir arabulucuya ihtiyaç olduğunu söylemiş, Batı “köprüleri yaktıktan” sonra Rusya ile başka birinin konuşması gerekeceğini belirtmişti.
Türkiye’nin bu kritere uyduğuna şüphe yok. Kriz Türkiye açısından bir fırsat. Ancak masanın kurulamaması, savaşın sürmesi ise büyük risk. Özellikle de ekonomik açıdan.
SAVAŞ EKONOMİSİ VE DİJİTAL SAVAŞ
SAVAŞIN karanlığında bir yandan da savaş ekonomisi tıkır tıkır işliyor. Taraflar her türlü silahı alıyor. Bu kez sahnede dijital paralar var. Ukrayna’nın “meskun mahal” ya da ormanlarda savaş yürüteceğine ilişkin beklenti, Avrupa’dan özellikle Ukrayna’ya dijital para ile yapılan yardımlar, dünyanın her yerinde alıcı ile satıcıları bir araya getiriyor. Diğer yandan daha önce devletler arasında olan savaşlara bu kez teknoloji şirketlerinin de dahil olduğunu gördük. Savaş içinde dijital savaş var. AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri ile de bu konuda sohbet ettik:
Günümüzde savaşın tarafları da çeşitlendi. Bir yanda devletler, diğer yanda büyük oyuncular (dev teknoloji şirketleri), küçük oyuncular var.
Dev teknoloji şirketleri (Twitter, Meta vb) dezenformasyon, enformasyon, kampanyalar dahil birçok açıdan zorluyor.
Sadece klasik anlamda ekonomik yaptırımlar değil, blok zincir üzerinden de yaptırımlar devrede.
Yaptırımlara, sanattan kedilere hemen her şeyin dahil olduğunu da buna eklersek yeni çağın savaşına tanık oluyoruz. Bir de dev teknolojik firmaların hem yaptırım hem de ekonomik gücüne...
AH BU DİJİTAL DÜNYA
ÖNÜMÜZDEKİ yıllarda belki de bilim kurgu filmlerindeki senaryolar da gerçek olur. Devletlerden daha güçlü teknoloji firmaları dünyayı yönetir. Devletler hem bunun önüne geçmeli hem de bu alanda dengeyi tutturmalı. Hürriyet’in geleneksel sabah kahvaltısına gelen Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri ile yaptığımız teknolojik sohbetten satır başlarını aktarmak istiyorum:
AK Parti duble yollar, havalimanları ile anılıyor. Oysa yazılım alanındaki farklı çalışmalar öne çıkarılmalı.
Gençlerle teknolojiyi konuşuyoruz. Şırnak ve Batman’da yapay zekâyı konuştuk.
Dijitalin siyaseti oluşturulmalı. Çünkü dijital platformların; teknolojik, hukuki ekonomik, toplumsal boyutları var. Siyaset buna karşı mutlaka bir duruş belirlemeli.
Bizim amacımız sanal dünyalarda alan almak değil. Sanal dünyalarda genel merkez ya da alan almadık. Bizim amacımız bu teknoloji ne getirecek, riskleri neler, fırsatları neler sorularının yanıtlarını bulmak. Platformları inceleyerek politika oluşturmak.
Bu konudaki forum mart sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımı ile, ‘Forum Metaverse’ adı ile yapılacak.
8 MART HEPİMİZİN GÜNÜ...
KADINLAR ölürken, kadınlar bazı aklıevveller tarafından savaşta bile malzeme yapılmaya çalışılırken 8 Mart’ı kutlayamıyorum. 8 Mart’ı anıyorum sadece. Bu 8 Mart öncesi Adalet Bakanı Bekir Bozdağ kadına şiddet yasası ile ilgili olarak (iyi hal indirimleriyle alakalı) “23 bıçak yiyen bir kadını bıçaklayan faili bizim kanunumuz adli kontrolle serbest bırakmaya izin vermez. O nedenle yeni düzenlemeleri hayata geçirmeye karar verdik. Bunlardan sonra iyi hal indirimi ucu açık nedenlerle olmayacak” açıklamasını yaptı. Ayrıntısına henüz girmedi. Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ile sohbet ettik. O da benim gibi “Kutlu olsun demeyelim, bu bir anma günü” dedi ve devam etti:
Tüm kurumlardan yerel yönetimlere herkesin kadın konusunda bir şeyler yapması tabii ki değerli.
Ancak ben Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının detaylarını istiyorum.
Ceza Kanunu’na kadına karşı şiddetin tanımı konulmalıdır.
Evli kadını öldüren erkek, boşandığı kadını öldüren erkek, flörtünü öldüren erkek... Bunların hepsi aynı cezayı almalı.
Siyaset geç kaldı. İstanbul Sözleşmesi’nde geri adım attılar. İktidar söylemlerinin içeriğini detaylandırmalı. Bana inandırıcı gelmiyor.
SAVAŞTA UKRAYNALI KADINLARI DÜŞÜNEN ZAVALLILAR
Kimi espri yaptı, kimi utanmadan yayında konuştu. Ölümü, savaşı bıraktılar; Ukraynalı kadınların yolunu gözlediler. Yazıklar olsun. Canan Güllü de bu konuda, “Kadını cinsel obje gören bir bakış açısı. Bu kişiler kendi ruhlarında, düştüğü çukurda boğulurken o kadınlar savaşta. Yazıklar olsun” dedi.
Paylaş