Gara’nın ardından

Ankara’da siyaset bu kez de Gara harekâtının ardından yaşanan tartışmalarla gergin. Siyaseten açıklamalar yapılacaktır, sorular yöneltilecek, cevaplar aranacak ve cevaplar verilecektir. Ancak;

Haberin Devamı

Türkiye uzun yıllardır PKK terör örgütü ve uzantıları ile mücadele etmektedir, etmeye de devam edecektir. 

PKK ve uzantılarının arkasında ne yazık ki terör örgütlerine maddi, manevi destek vermekten utanmayan koca koca ülkeler bulunmaktadır.

NATO müttefiki ve bir zamanların stratejik ortağı ABD, PKK/YPG’nin hamiliğinden vazgeçmemekte, adeta en yakın müttefiki gibi terör örgütüne her türlü desteği vermektedir. Rusya’nın ABD ile yarıştığı hatta amacının terör örgütünü kendi yanına çekmek olduğunu da söylemek gerek. Birkaç gün önce Rusya’nın Kamışlı’ya yaptığı büyük sevkıyat, bölgede bunun son dönemdeki göstergelerinden biri olarak yorumlandı.

Terörle mücadele zordur ve ciddi riskler içerir. Türkiye Cumhuriyeti ve milleti bu riskleri ne yazık ki yaşamıştır, bilmektedir. 

Haberin Devamı

Ateş en çok düştüğü yeri yakar. Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın terör örgütünün elinde bulundukları uzun süre boyunca yaşadıkları ve acıları, ailelerinin yaşadıkları acılar unutulmamalıdır.

Terörle mücadele eden tüm güvenlik, istihbarat ve silahlı kuvvetler personelinin özverisi, ölümle burun buruna kalmaları, vatan ve bizler için hayatlarını hiç düşünmeden feda etmeye hazır oldukları da bir an bile akıldan çıkarılmamalıdır.

Gara harekâtı siyasette doğal olarak sonuç üzerinden tartışılmaktadır. Bu tartışma yürütülürken, terörle mücadelenin sahada asker, polis, istihbarat mensubu tarafından verildiğini ve verileceğini unutmayalım. Siyaset, tartışmalarında devlete ve devlet görevlilerine karşı hassasiyetini korumalıdır.

Siyasi partiler ve liderleri, devletin bekasını doğrudan ilgilendiren bu konularda birbirleriyle kavgadan uzak durmalılar. Bu kavga, kutuplaşma, yüksek tansiyonun her daim Türkiye düşmanlarının ve terör örgütlerinin en sevdikleri ortam olduğu da akıldan çıkarılmamalıdır.

ANKARA NE DİYOR?

Bu genel kurallara uyarak tabii ki tartışmalar yaşanacaktır. Bir daha benzer sonuçlarla karşılaşmamak için eksikler, var ise yanlışlar ortaya çıkarılacaktır. Buna kimsenin itirazı yok. Gara harekâtının ardından gündeme getirilen sorulara, Ankara’da üst düzey kaynaklardan yanıtlar aradım. Bu yanıtları sizlerle de maddeler halinde paylaşacağım:

Haberin Devamı

Hayatını kaybeden 13 vatandaş, 2015 yılından beri terör örgütünün elindeydi. Vatandaşlara ulaşmak, geri getirilebilmeleri için zaman zaman HDP ile zaman zaman İHD ile temas kurulduğunu belirten kaynaklarım, “Terör örgütü vatandaşlarımızı rehin olarak tuttu. Bu süreç boyunca da terör örgütü, HDP, İHD kendi rollerini oynadı. Devleti oyaladı” yorumunu yaptı.

Yani kaynaklarıma göre parti ve İHD hiçbir şey yapmadı...

Kaynaklarıma göre terör örgütünün ve uzantılarının amacı, ellerinde tutukları vatandaşlarla devleti karşı karşıya getirecek bir zemin oluşturmaktı.

Gara’da belli bir bölgede 13 vatandaşın tutulduğuna ilişkin istihbarat vardı. Kapsamlı bir hazırlık yapıldı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da TBMM’de yaptığı konuşmada ekim ayından beri bu hazırlığın sürdüğünü söyledi. Kaynaklarım, “Kurumlar arası eşgüdümde sorun olmadı” dedi.

Haberin Devamı

CHP VE İYİ PARTİ’NİN BAKIŞI

Terör örgütü PKK’nın 13 vatandaşı öldürdükten sonra, dönüp “TSK bombaladı” şeklindeki rezil iddiaları ne İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ne de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından zerre kadar dikkate alındı. Her iki liderin de konuya bakış açıları şöyle:

PKK terör örgütü dezenformasyon yürütmektedir.

Bilgilendirme için gelen bakanlar dosyalar, haritalar ve otopsi raporlarıyla geldiler. Bakmaya gerek yoktu.

Terör örgütü tarafından katledildiler. Devletin yanındayız.

Liderlerin çok yakın çevrelerinden edindiğim bu bakış açısını özellikle paylaşmak istedim. Diğer yandan brifingin ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmasını değiştirip değiştirmediğini de merak ettim. Hemen hatırlatayım: 16 Şubat Salı günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sabah Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan brifing aldıktan sonra 13.30’da partisinin grup toplantısında konuştu. AK Partili kaynaklarım brifingin sonunda Hulusi Akar’ın Kılıçdaroğlu’na “Sorularınız varsa yanıtlayalım” dediğini ancak Kılıçdaroğlu’nun soru yöneltmediğini söylediler. CHP’li kaynaklarım ise özel bir soru bölümüne Kılıçdaroğlu’nun ihtiyaç duymadığını aktardılar. Ancak Kılıçdaroğlu’nun önceden hazırlanmış grup konuşma metnini de brifinge rağmen değiştirmediğini söylediler. Yani Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı’na yönelik beş sorunun yer aldığı metni değiştirmeye gerek duymadı. Kaynaklarım, “O beş soru siyaseten sorulması gereken sorulardı. Muhatabı da Cumhurbaşkanı Erdoğan idi” dediler.

Yazarın Tüm Yazıları