Erdoğan, Trump’a Paris’te ne diyecek? Paris’in kırmızı dosyaları

11 TEMMUZ 2018 NATO Zirvesi için Brüksel’de, 25 Eylül 2018 BM Zirvesi için New York’ta ayaküstü görüşmeler...

Haberin Devamı

Süreçte bazen kesilen, bazen üst üste yapılan telefon görüşmeleri...

Bunları saymazsak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın kapsamlı yüz yüze görüşmeleri bir yılı aşkın bir süre önce, Eylül 2017’de New York’ta yapılmıştı.

Rahip Brunson ülkesine döndü, temaslar sıklaştı, normalleşme süreci başladı, “en üst düzeyde konuşulabilir” pozisyona geçildi.

Bu pozisyonda iki lider en kritik ve bir yılı aşkın süreden sonra kapsamlı görüşmeyi Paris’te bu hafta sonu yapacak.

Masada çok sayıda dosya var; ayrışmış dosyaların kimi ilerleme sürecinde, kimi tam anlamıyla “sorunlu”.

Biraz daha açalım. 1 Kasım’daki son telefon görüşmesinde yaptırımların eşzamanlı açıklanarak kaldırılmasına karar verilmiş, üstelik Halk Bankası süreci Erdoğan tarafından gündeme getirilmiş, Trump da konuyu Hazine Bakanlığı ile görüşüp bilgi vereceğini söylemişti. Yaptırım dosyasında ilerleme sağlandı; Halk Bankası konusunda Trump’ın Paris’te ne yanıt vereceğini göreceğiz.

Haberin Devamı

İran yaptırımlarında ise Türkiye muaf ülkeler arasına alındı. Ancak görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptırımlara yönelik itirazını mutlaka anlatacaktır.

Tüm bunlar ilerleme sağlanan dosyalar.

Diğer yanda ise sorun yumağı haline gelmiş iki kritik dosya var. Başlıklarını tahmin etmek zor değil. FETÖ ve Suriye.

Gündemin en sıcak başlığı Suriye ve genel başlığın altında Menbiç, Fırat’ın doğusu ve ABD’nin terör örgütü YPG/PYD ile olan ilişkisi yer alıyor.

Menbiç’te süreç iki ileri bir geri işliyor.

NİYET TÜRKİYE’NİN OPERASYONLARINI DURDURMAK MI?

Menbiç’teki terör örgütü unsurlarının da geçeceği Fırat’ın doğusu, en sıkıntılı dosya.

ABD, DEAŞ ile mücadele görüntüsü altında Fırat’ın doğusuna 10’un üzerinde üsle yerleşti.

Yerleşirken YPG/PYD’nin askeri eğitim, para, silah aklınıza gelebilecek her türlü ihtiyacını karşıladı, karşılamaya da devam ediyor.

DEAŞ, Deyr ez Zor bölgesinde bin ila 2 bin terörist ile bitkisel hayatta tutuluyor.

Yani ne bitiriliyor ne de güçlenmesine izin veriliyor.

Bitkisel hayattaki DEAŞ, ABD’nin Suriye topraklarındaki varlık sebebi.

Haberin Devamı

Diğer yandan YPG/PYD’nin yaşam kaynağı.

Terör örgütü YPG, “stratejik ortağımızdan” aldığı silahları ve iş makinelerini sadece DEAŞ’a karşı kullanmıyor; Türkiye’ye yöneltiyor, hendeklerini kazıyor, hazırlık yapıyor.

Türkiye Fırat’ın doğusunu vurunca da bağırıyor, “Beni vuruyor, DEAŞ ile mücadele edemiyorum”.

Oysa DEAŞ’ın bulunduğu yer ile Türkiye’nin operasyon noktası arasında kilometreler var.

Türkiye, ABD ile Menbiç’te ortak devriye başlatıyor ve terör örgütü yeniden bağırıyor.

Terör örgütü ile Suriye topraklarında iç içe geçmiş olan “stratejik ortağımız” da elinde şeker ile koşuyor ve “Gel, seninle de devriye yapalım” diyor.

Ortak devriye, Suriye’nin kuzeydoğu sınırları boyunca yapılıyor. Amaç biraz da Türkiye’nin obüslerle başlattığı operasyonu kesmek.

Haberin Devamı

ABD gerekçesini açıklıyor: “Düzenlilik söz konusu değil. Bu devriyeler bize, SDG’ye ve Türkiye’ye bölgenin güvenliğini sağlama imkânı tanıyacaktır.”

Ankara açısından durum şu: ABD “Türklerle devriye yapıyoruz, göstermelik PYD/YPG ile de yapalım. PYD/YPG’yi kaybedemeyiz. DEAŞ’a karşı YPG/PYD’ye, bölgede kalabilmem için hem DEAŞ’ın varlığına hem de YPG/PYD’ye ihtiyacım var. Ben politikaya devam edeceğim” diyor.

Yani ‘Batı cephesi’nde değişen
bir şey yok.

ERDOĞAN’DAN TRUMP’A: SÜRECİ DURDURUN

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tabloyu Trump’a Paris’te anlatacak.

Tavrı net: AK Parti grup toplantısı sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kabul etmemiz mümkün olmayacağı gibi, böyle bir durum kesinlikle sınırda ciddi olumsuzluklara neden olur. Ben inanıyorum ki Sayın Trump ile konuştuğumuzda da herhalde bu konuyla ilgili süreci durduracaklardır diye düşünüyorum” dedi. En zorlu dosyada nasıl bir ilerleme yolu bulunacak, göreceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları