Paylaş
Şimdi tüm dünya Rusya’nın nerede duracağını merak ediyor. Bu işin Üçüncü Dünya Savaşı’na evrilmesinden endişe ediliyor.
ANKARA AYAKTA
Tüm dünya başkentleri gibi Ankara da ayakta. Gelişmeleri an be an izliyor. Ancak Türkiye hem NATO üyesi hem Rusya ile özel ilişkileri var hem de ekonomide, enerji alanında ve Suriye’de kendini sıkıştıran sorunları var. Türkiye bugüne kadar Ukrayna ve Rusya arasında arabuluculuk teklifini yapmakla birlikte, tarafsız da durmaya çalıştı. Rusya’nın Ukrayna’ya girmesiyle her ne kadar Rusya ile temas kurulsa da yapılan açıklamalar Türkiye’nin NATO çerçevesinde kaldığını gösteriyor.
ZİRVEDEN İLK DEĞERLENDİRMELER
Afrika ziyaretini yarıda kesen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Güvenlik Zirvesi’nin ardından yaptığı açıklamada, “Uluslararası hukuka aykırı gördüğümüz bu adım, bölgenin barış huzuru ve istikrarına vurulmuş ağır bir darbedir” dedi. Peki ne gibi değerlendirmeler yapıldı? Ankara nerede duruyor? Ben de bu soruların yanıtlarını aramaya çalıştım. Üst düzey kaynaklardan edindiğim yanıtlar şöyle:
* Sahadaki gelişmeler çok hızlı. Rusya’nın nerede duracağını Putin biliyor.
* Türkiye olasılıkları değerlendiriyor. Ya bu akşam (perşembe akşamı) Kiev’e girecekler ya da Donbass’ın 50-100 km ötesinde bir hat çizip orada duracaklar.
* Bir yandan Rusya’nın niyeti Ukrayna’yı kıskaca alıp, yılgınlık yaratıp bir şekilde masaya oturtmak gibi değerlendirilse de gelişmelere göre ortada bir masa kalacak mı sorusunun yanıtı da artık belirsiz.
* Alandaki gelişmelere, Putin’in revize planlarına göre her ülke gibi Türkiye de değerlendirmelerini an be an yenileyecek.
* Türkiye, resmi görüşünü yani “Ankara prensip olarak savaşa karşı, Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi uluslararası hukukun ihlalidir. Kabul edilemez” ifadesini tüm görüşmelerde dile getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da görüştüğü Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’ye açıkça söyledi.
* Ankara, Kırım Tatar Türklerinin de durumlarını yakından takip ediyor.
* Bu satırların yazıldığı saatlerde Amerikalılardan henüz bir görüşme talebi gelmemiş olsa da, Avrupalı liderler peş peşe Erdoğan ile görüşme taleplerini ilettiler.
‘SAVAŞ GEMİLERİNİN GEÇMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
Sadece bu maddeler değil, Türkiye’den olası talepler de Ankara’nın gündemindeydi. Bunların başında da “Rusya savaş gemilerini boğazlardan geçirmek isterse ne denilecek?” sorusu geliyor. Üstelik Ukrayna’nın Türkiye’den talebi “Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında Çanakkale ve İstanbul Boğazlarının Rus gemilerinin geçişine kapatılması” oldu. Ankara bu konudaki ilk teknik değerlendirmeyi yaptı. Buna göre ilk değerlendirmeleri şöyle sıralayabiliriz:
* İlk etapta sadece teknik bir değerlendirme yapıldı.
* Ruslardan herhangi bir talep gelirse Montrö’ye göre bir savaş durumunun olduğu söylenecek.
* Yine Montrö’ye göre savaş varken, savaş gemilerinin Boğazlardan geçişine müsaade edilmeyeceği söylenecek.
* Bir tarafa geçiş izninin verilmesinin diğer taraflara da geçiş izni verilmesi sonucunu doğuracağı, Karadeniz’in savaş denizine döneceği uyarısında bulunulacak.
NE OLACAĞI VE RUSYA’NIN NEREDE DURACAĞI BELİRSİZ
Putin’in patlama noktasındaki özgüveni ve adeta “Ben dünya lideriyim” diyen açıklamalarının ardından en çok merak edilen nerede duracağı... Ancak Rusya’nın buna da yanıtı “Putin bilir” oldu. El frensiz bir lider görüntüsü çizen Putin kimine göre Rus ruleti oynuyor. Ankara açısından duruma bakacak olursak Rusya’nın sonraki olası hedefi artık Ankara tarafından da sorgulanıyor. Türkiye bir yandan denge siyasetine ağırlık vermeye çalışacaktır ancak bunun ne kadar süreceğini de olası gelişmeler belirleyecektir. Rusya’nın ambargolara 60 ay dayanacak ekonomik modelleme yaptığı iddiaları konuşulurken, bir kaynağım Rusya’ya yönelik peş peşe yaptırım açıklamalarına dikkati çekerek “Rusya askeri kazanım elde etse bile, dediklerinin tam aksine ekonomik olarak zorda kalabilir” tespitinde bulundu.
Paylaş