Paylaş
‘FİTNE KAZANI KAYNATILIYOR’
“Lüzumsuz bir fitne kazanı kaynatılıyor. Fitnenin anlamlarından biri de ‘manevi çöküntü’dür. Fitnecilere sabır ve şifa diliyorum.
Magazin kültürü Türk soluna 1980 sonrası sirayet etti, siyaset yapamaz hale gelince magazine sardılar. Siyasi magazinle durumu idare etmeye, peşlerinden sürükledikleri insanları mobilize etmeye çalışıyorlar. Kulaktan dolma söylentilerle, mesnetsiz dedikodularla yol alıyorlar.
Allah aşkına ‘söyleniyor’, ‘kime sorsanız öyle diyor’, ‘rivayet ediliyor’, ‘bekleniyor’ ifadeleriyle bezenmiş metinlere haber denir mi? Haberi kaynağından sormaya ne oldu? Nerede kaldı teyit mekanizması?
Türk medyasının düzeyini aşağı çeken yaklaşımlar bunlar. Bu tavırlar bizatihi medya mesleğinin seçkin temsilcileri tarafından kınanmalı, ayıplanmalı.
Allah’a şükür biz, birlik, bütünlük içinde çalışıyoruz.
Bizim farklı siyasal hareketlerde olduğu gibi bir liderlik sorunumuz yok. Liderimiz belli. Liderimiz kudretli, dirayetli ve basiretli. Liderimizin vizyonu, emir ve talimatları doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
İDDİALARA YANIT
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın 3.5 yıl içinde ulusal ve uluslararası alanda kurumsallaşmasını tamamladığına dikkati çeken Altun, ilk günden itibaren dezenformasyonla mücadele ettiklerini, etmeye de devam ettiklerini söyledi. “Medya ile ilişkilerimiz konusu da maalesef manipüle edilmeye çalışılıyor” diyen Altun, hem İletişim Başkanlığı’nın çalışma prensiplerini anlattı hem de kendisiyle ilgili iddialara açık ve net yanıt verdi:
“Bizim pozisyonumuz bellidir. Medyanın demokratikleştirici, kamuoyunu bilgilendirici bir aygıt olarak önünü açmaya, medya meslek mensuplarının imkânlarını iyileştirmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ve elbette medyayı bilgilendirmeye, doğru bildiklerimizi kamu çıkarı adına medyayla paylaşmaya çalışıyoruz.
Öte yandan medyanın iç ya da dış çıkar odakları tarafından demokratik siyasal alanını vesayet altına almasına da engel olmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Türkiye, büyük ve güçlü bir ülke. Bu ülkenin yönetişim sistemi içinde stratejik iletişim kültürünün merkezi bir unsur olması kaçınılmaz. Bu nedenle Cumhurbaşkanımız İletişim Başkanlığı’nı devletimizin bütün kritik kurullarına üye yaptı.
Kişisel magazini bir kenara bırakalım, kurumsal analizler yapalım.
Sorduğunuz için söylüyorum. Gayet iyiyim. Görevimin başındayım. Sayın Cumhurbaşkanı’mın emrinde, mesai arkadaşlarımla birlikte ülkemizin marka değerini daha da artırmak, Türkiye düşmanlarının dezenformasyon kampanyalarını bertaraf etmek, hakikate hizmet etmek için çalışıyoruz.
Odağımız, 2023. 2023, Cumhuriyetimizin 100. yılı. 2023, Türkiye’nin küresel bir güç olarak şahlanışa geçişinin miladı olacak. Yeni Türkiye yüzyılı başlayacak. Yeter ki Cumhurbaşkanı’mız bu ülkenin başında olsun. Yarınlarımız bugünlerimizden çok daha güzel olacak.”
TİKTOK FENOMENİ VE SİYASİ LİDERİ
HÜRRİYET’in geleneksel sabah kahvaltısının konuğu Türkiye Değişim Partisi Lideri Mustafa Sarıgül’dü. Siyasetten ekonomiye birçok konu gündemimizdeydi. Gizem Karakış’ın haberinde bulacaksınız. Ancak esprili siyasetçileri özlemişiz. Sarıgül takipçileriyle, beğeni sayısıyla aynı zamanda TikTok fenomeni. TikTok’u tercih etmesinin en önemli nedeni gençler... Bakın neler söyledi:
“TikTok bir adres ve siyasi lider arıyor. TikTok lideri benim.
Bir TikTok ekibim var. Yaklaşık 10 arkadaşla çalışıyorum.
Ayçiçeğine zeytinyağını bilerek dedim. Bu da ters orantı. Çünkü gündem oluyor.
TikTok sayesinde tüm gençler beni tanıyor, koşarak yanıma geliyorlar.”
PUTİN’İ BEKLERKEN
ANKARA, Rusya-Ukrayna krizi için arabuluculuk teklif etti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski kabul etti. Putin ise henüz ‘ne evet ne de hayır’ dedi. Türkiye’yi ziyareti ile ilgili tarih üzerinde çalışmalar sürüyor. Peki Ankara tüm dünyayı tedirgin eden krizde son durumu nasıl okuyor?
Amerikalılara göre, Rusya tehdidi kırmızı alarm boyutunda. Amerikalılar diyor ki: “Ruslar girdi girecek”.
Ancak hem Ankara’ya hem de genelde Avrupa’ya göre durum bu kadar riskli değil. Rusya’nın girmesi bir ihtimal olarak masada ama Ankara’ya göre bu olasılık güçlü değil.
Ukrayna “Rusya girdi, giriyor” söyleminden de rahatsız. Ekonomik açıdan ve toplumunun huzuru nedeniyle...
Peki Rusya ne istiyor? Ankara’ya göre Rusya’nın mesajı, “İşgal niyetimiz yok. Ancak artık 90’ların Rusya’sı da yok. Rusya’nın eli kolu uzun. Batı ittifakı ve NATO’nun konumu ile ilgili konuşalım.” Yani Rusya’nın amacı jeopolitik dengelerin yeniden tanımlanması.
Ankara’ya göre zaman zaman tansiyon yükselse de müzakereler sürecek.
Rusya, müzakereleri Amerika ile götürmek istiyor.
Türkiye’nin arabuluculuk teklifine Batı’nın destek vermemesine Ankara tepkili. Bu tepki Batılılara “Hata yapıyorsunuz, Erdoğan’ın teklifini destekleyin” sözleriyle anlatılıyor.
Paylaş