Adli yıl açıldı! Salon devlete ait

Gözler Cumhurbaşkanlığı Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in davetiyle yapılan açılış törenindeydi. Katılanlar, katılmayanlar, konuşmalar ve mekân tören öncesinde de tören sürerken de tartışma konusu oldu.

Bazı barolar törene katılmadı. Zaten katılmayacaklarını açıklamışlardı. Temel itirazlarının başında törenin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılması vardı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tören devam ederken sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun oybirliği ile yasal bulmadığı resmi bir binada adli yıl açılış töreni yapılabilir mi? Bir siyasi parti genel başkanının himayelerinde adli yıl açılış töreni olur mu?” sorularını yöneltip, “Ülkede yargı bağımsızlığından söz edilemez!” dedi.

Törende Yargıtay Başkanı da Türkiye Barolar Birliği Başkanı da yargı bağımsızlığına olan ihtiyaca vurgu yaptı. Farklı pencerelerden, farklı gerekçeler ya da itirazlarla da olsa en azından herkes sorun üzerinde uzlaşmış durumda.

‘EV SAHİBİ YARGITAY’ HATIRLATMASI

Barolar arasındaki “tören tartışması” nedeniyle ve 2014 yılındaki olaylı törenden sonra konuşması merakla beklenen Metin Feyzioğlu da yargı bağımsızlığı konusunda hem önerilerini sıraladı, hem de Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin önemine dikkat çekti.

Tören sırasında ve sonrasında tartışmalar sürdüğü için kendisini aradım. Hem bitmeyen mekân tartışmasını hem de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Yargı bağımsızlığından söz edilemez” çıkışını hatırlattım.

Feyzioğlu, “Tören Cumhurbaşkanı’nın himayesinde yapılmadı. Davetiyede yazmıyor. Ev sahibi Yargıtay. Salon devlete ait. Yargı bağımsızlığından şikâyet edenlere soruyorum: HSK’nın bu yapısı ile HSK’yı Hüseyin Gazi Tepesi’nde toplasak sorun çözülür mü? Yargı bağımsızlığı mekândan dolayı değil, Anayasa’daki sistemden dolayı sorgulanıyor” dedi.

Okuyucularımızla hemen paylaşalım: Gelen davetiyede “Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit 2019-2020 Adli Yılı Açılış Törenini onurlandırmanızı diler” ifadesi yer alıyor.

‘SÜREÇTE SERTLEŞMEYE GEREK YOKTU’

Cumhurbaşkanı Erdoğan da törende yaptığı konuşmada, “Bu mekân şahsıma ait değildir. Bu gazi mekân milletimizin ve tüm kurumlarımızın evidir” dedi. Katılmayan barolara tepki gösterdi. Tören sonrasında yaptığımız sohbette Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na Cumhurbaşkanı’nın tepkisini hatırlatınca, “Cumhurbaşkanı üzülmüş, rahatsız olmuş” dedi. Baroların özgür iradeleri ile karar verdiğini hatırlatan Feyzioğlu, “Katılanlar da katılmayanlar da baştacımız. Ancak bu süreçte sertleşmeye gerek yoktu. Çünkü reform çalışmaları hoşgörü içinde ve katılımcı bir şekilde oldu” yorumunu yaptı.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı, Yargı Reformu Strateji Belgesi ile ilgili süreçte çaldıkları tüm kapıların kendilerine açıldığını da anlattı ve “Bu kapılar devlet kapısıdır, çalınca açılıyorsa, çözüm arayışına birlikte giriliyorsa biz neyi protesto edeceğiz?” sorusunu yöneltti.

O SÖZÜ NEDEN SÖYLEDİ?

Gelelim törende söylediği “Bizim için vatan söz konusu ise gerisi teferruattır” sözüne... Feyzioğlu’na sosyal medyada tartışma yaratan bu sözü neden söylediğini sordum. Türkiye Barolar Birliği Başkanı, “Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni devletin taşıyıcı sütunu olan hukuk devleti ilkesini güçlendirecek, Türkiye Cumhuriyeti’nin iç ve dış düşmanlara karşı dayanmasını sağlayacak en önemli adım olarak görüyoruz. Bunun için her türlü adımı atacağız. Teferruat olarak bizlerin hayatları var, bizlere yönelik saldırılar, bizlere karşı söylenen sözler var. Algı operasyonları nedeniyle anlamak istemeyenlerin kırgınlıkları var. Hepsi teferruattır. Önemli olan bu reformu yapmaktır” dedi.