Peki Türkiye’de etkisini yitiren ama ABD ve Avrupa’da rahat rahat yaşayan terör örgütünün içindeki kavganın nedenleri neler?
ABD’DEKİ OKULLARDAN TERÖR ÖRGÜTÜNE AKAN PARA
- FETÖ elebaşının sağlık durumu ağırlaşıyor. Böbrek, şeker gibi hastalıkların yanında demans hızla ilerliyor. Edinilen bilgilere göre elebaşı Fethullah Gülen’e yanındakiler sürekli çocukluk anılarını anlattırıyorlar.
- Örgüt birden fazla parçaya bölünmüş durumda. Nedeni ise aslında parayı kimin yöneteceği ve batıdaki atamaları kimin yapacağı...
- Para deyip geçmeyin, maddi kaynakları büyük. Sadece ABD’deki charter okullarından yıllık 200-250 milyon dolarlık para akışı var.
- Bu para ile de bitmiyor. Ayrıca mülkleri, dükkanları yani taşınmaz malları var.
- Türkiye’den bir para akışı yok. Türkiye’den yeni eleman da devşiremiyorlar.
- Örgüt Türkiye’de hareket etme yetisini kaybetti. Ancak hâlâ kripto elemanları bulunuyor. Bu kripto elemanlar için ise devletin tüm kurumları teyakkuzda.
Diplomatik kaynaklar NATO’nun 2025 sonrasındaki zirvesinin Türkiye’de yapılacağına dikkat çekerken, Türkiye’nin öncelik verdiği NATO’nun terörizmle mücadeledeki katkıları ve izleyeceği strateji hakkındaki belgenin güncellendiğini belirtti. Ayrıca yine Türkiye’nin önceliklerinden olan müttefiklerin birbirlerine yaptırım uygulamamaları gerektiği yönünde Vilnius Zirvesi’nde alınan karar yeniden teyit edildi. Diplomatik kaynakların verdiği bilgiye göre, Sonuç Bildirgesi’nde dikkat çeken unsurlar şöyle oldu:
- NATO’nun 2025 Zirvesi Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenecek. Bir sonraki zirve toplantısı ise Türkiye’de gerçekleştirilecek.
- Türkiye’nin öncelik verdiği konulardan biri olan “NATO’nun terörizmle mücadeledeki katkıları ve izleyeceği strateji hakkındaki belge” güncellendi. Ayrıca zirve bildirisinde terörizmle mücadele NATO’nun karşı karşıya olduğu ikinci büyük tehdit olarak kayda geçirildi. Böylece atanan Terörizmle Mücadele Koordinatörü’nün daha rahat çalışabileceği ortam oluşturulmuş oldu.
- Yine Türkiye’nin öncelik verdiği konulardan biri olan müttefiklerin birbirlerine yaptırım uygulamamaları gerektiği yönünde Vilnius Zirvesi’nde alınan karar teyit edildi.
TÜRKİYE BELİRLENEN DÜZEYİ KARŞILIYOR
- Türkiye’nin tercih ettiği bir yazımla balistik füze savunması bağlamında, tehdidin büyüdüğü tasrih edildi, tüm NATO müttefiklerinin tamamen koruma kapsamına alınması taahhüdü yeniden kabul edildi.
- Türkiye’nin tercih ettiği bir yazımla NATO-AB ilişkileri bağlamında, iki teşkilat arasında işbirliğinin daha eski bir döneme dayanan bir müktesebat temelinde yürütülmesi karara bağlandı.
- Bazı ülkelerin kendi aralarında veya NATO kapsamı dışında geliştirdikleri müşterek projelerin NATO’nun savunma planlama sürecine uygun olarak yapılmaları karara bağlandı. Bu da Türkiye’nin NATO’nun tek güvenlik şemsiyesi olduğu yönündeki bakışıyla uyum içinde bir karar oldu.
Türkiye ve Rusya, 2010 yılında Türkiye’nin ilki olacak nükleer santral için imzaları attı, dört ünite aynı anda inşa ediliyor. Akkuyu Nükleer Santralı’nda (NGS) birinci ünitede son aşamaya gelindi.
FOTOĞRAFLAR: Selahattin SÖNMEZ
2025 yılında ilk ünitenin devreye girmesi için çalışılıyor. Santral turumuza Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin ve Genel Müdür Basın Danışmanı- Akkuyu Nükleer A.Ş. İletişim Direktörü Vasiliy Korelskiy eşlik etti.
KAPANINCA 100 YIL AÇILAMAYACAK
Büyük ölçüde inşaat çalışmaları tamamlanmış olan reaktör binasındaki merkez salondayız. Merkez salon çok kritik bir noktayı da bünyesinde bulunduruyor: 26 metre derinlikteki reaktör şaftını, bir başka deyişle santralın kalbini...
Bu şaft bizim ziyaretimizden kısa bir süre sonra tamamen kapatılacak ve sonrasında 100 yıl kadar giriş olmayacak. Reaktör şaftı kritik, çünkü buraya yakıt demetleri yerleştirilecek ve elektrik enerjisi üretilecek. Bir başka deyişle; 26 metre derinlikteki bu bölüm elektrik enerjisi üretimi için olmazsa olmaz bir unsur. Yakıt demetlerini taşıma işini de robotik vinçler yapacak. Reaktör şaftıyla birlikte merkez salon da insan girişine kapatılacak, bu salonda kullanılmış yakıt çubuklarının özel güvenlik önlemleri altında tutulacağı bölüm de yer alacak. Bu salon da ana kumanda odasından uzaktan kontrol edilecek.
ALMANYA iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı geçen 19 Haziran günü tam 408 sayfalık 2023 yılı raporunu açıkladı. Bu köşenin sevgili okurları hatırlayacaktır, “PKK’nın suç oranı arttı, haraç kesiyor” gibi tespitlerin yer aldığı raporda şu ifadeler de vardı:
* PKK’nın “bağış kampanyası” adı altında 2023’te 16 ile 17 milyon euro haraç topladığı tespit edildi.
* PKK’nın Almanya’da 14 bin üyesi bulunuyor; terör örgütü olarak sınıflandırılan örgüt, Almanya’daki aşırılık yanlısı yabancı örgütler arasında.
Önce Almanya için küçük bir düzeltme ile başlayalım. Ankara’nın elindeki bilgilere göre PKK terör örgütünün yıllık topladığı haraç 17 milyon eurodan fazla ve üye sayısı da 14 binin üzerinde. “Silahlı mücadelesine destekçi topluyor, şiddet burada da PKK ideolojisinin stratejik bir aracı” tespitinin yer aldığı raporun gereği Almanya tarafından neden yapılmıyor?
FETÖ NEREDE
Raporda nedense FETÖ yapılanması yer almıyor. Oysa iki ülke hem NATO müttefiki hem de ticari ilişkileri çok yüksek. Uzun süredir FETÖ’ye ev sahipliği yapan Almanya FETÖ konusunda adeta yeni bir aşamaya geçti:
* Türkiye gibi bir NATO müttefikinde darbe kalkışması ve terör saldırısı yapan örgüt, istihbarat raporunda yer almadı.
* Ankara’ya göre ABD’nin FETÖ’ye eskisi kadar ihtiyacı kalmadı. Örgüt açısından ortaya çıkan bu boşluğu Ankara’ya göre Almanya doldurmaya çalışıyor görünüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilere uçakta, Suriye’nin kuzeyinde terör örgütünün sözde seçim girişimi için bu açıklamaları yaptı. Peki, arka planda ne oldu, Türkiye nasıl bir yol izledi? Daha da önemlisi ertelenen seçimler tekrar yapılmaya kalkışılırsa ne olur? Bu sorulara Ankara-Washington ve Ankara-Moskova hattındaki gelişmeler ışığında yanıt vermeye çalışacağız.
İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNE ÖZEL UYARI NOTU İLETİLDİ
- Daha önce de bu köşenin okurlarına Türkiye’nin, tüm aktörlere bu seçimlerin yapılmasına müsaade etmeyeceğini ilettiğini duyurmuştuk. Bir anlamda Türkiye tam saha pres uyguladı. Ülkelerin istihbarat örgütleri de özel notla uyarıldılar.
- Ankara’nın bundan sonraki beklentisi seçimlerin iptal edilmesi. Bu nedenle de çalışmalar bitmiş değil.
ABD AÇIK AÇIK UYARILDI: ‘KAFA KAFAYA GELİRİZ’
- Durum son dönemde ABD açısından da karışık. ABD içinde de farklı görüşler ve arayışlar var.
- Kuzey Suriye dosyası CENTCOM’da. Son dönemde ABD ile yapılan görüşmelerde Ankara açık açık, “Gelişmeleri CENTCOM üzerinden okuyorsunuz. Devletleşme çabalarını ve siyaseti görmüyorsunuz” dedi. Amerikalı yetkililerin haberlerinin olmadığını söylemeleri üzerine ise, “Seçimlere izin verilmesi ve devletleşme çabaları sürerse, bölgede Türkiye ile ABD kafa kafaya gelir” uyarısı açıkça iletildi.
STATÜKO ŞİMDİLİK DEĞİŞMEZ
DÜNYA, DEAŞ Horasan’ı son dönemde peş peşe yaptıkları saldırılarla tanıdı. Aslında Afganistan içinde ve dışında camilere yönelik çok sayıda saldırıları bulunuyor.
DEAŞ-Horasan, 2014’ün sonlarında Afganistan’ın doğusunda ortaya çıktı ve aşırı vahşetiyle gündeme geldi. ‘Horasan’ adı İran, Türkmenistan ve Afganistan’ın bir kısmını kapsayan bir bölgeye verilen eski bir kelimeden türetilmiş.
Son dönemde ise;
- Afganistan’da Çinlilerin kaldığı otele saldırdılar.
- İran’ın Kirman kentinde, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ölüm yıldönümünde saldırı düzenlediler.
- Türkiye’yi hedef aldılar. 28 Ocak 2024’te iki DEAŞ’lı terörist Sarıyer’deki Santa Maria Kilisesi’nde bir saldırı gerçekleştirdi.
- Rusya’nın başkenti Moskova’daki konser salonuna saldırdılar.
Daha sonra üzerinde durmak kaydıyla bir soru ile hatırlatmayı bitirelim. Ne garip değil mi? Saldırdıkları coğrafya hep aynı... Nedense Batı’dan iz yok...
Dünyanın gözü önünde haftalardır katliam yaşanıyor. Protestolar karşısında zaman zaman sözde uyarılarda bulunan ABD, bir eliyle gözlerini kapatarak katliama seyirci kaldı. Sonra da bir anda sanki göz yuman kendisi değilmiş gibi üç aşamalı ateşkes planını açıkladı. İki tarafın da bu planı kabul etmesini istedi. Üstelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nın verdiği çekimser oyu saymazsak, 14 kabul oyu çıkmasını da sağladı. HAMAS’ın bu plana yanıtı uluslararası basına yansıdı. Örgütün üst düzey bir yetkilisi BBC’ye yaptığı açıklamada, İsrail’in kalıcı ateşkese bağlılığını talep ettiklerini yineledi. HAMAS açıklamasında müttefikleri Filistin İslami Cihad Hareketi ile bir anlaşmaya varmak için hazır olduklarını belirtti.
AMERİKAN PLANININ AYRINTILARI VE HAMAS’IN ÇEKİNCELERİ
Teklifin rehine ve mahkûmların karşılıklı serbest bırakılması, Gazze’nin yeniden inşası gibi başlıkları kapsadığı kamuoyuna yansıdı. Gelelim ayrıntılara:
- Tarafların kabul etmesi durumunda ilk etapta 42 günlük sürede HAMAS’ın canlı ya da ölü sivil rehineleri vermesi, İsrail’in de Filistinli mahkûmları bırakmasını kapsıyor. Bu süreçte ateşkes olacak.
- İkinci aşamada HAMAS elinde bulunan rehine askerleri bırakacak. İsrail ise yine mahkûmları bırakacak. Bu süreçte de çatışma olmayacak.
HAMAS’IN SORULARI
Muğlak ifadeler nedeniyle HAMAS açısından ortaya çıkan soru ve tespitler şöyle:
- Hiçbir yerde İsrail’in tüm rehineleri aldıktan sonra savaşa yeniden başlamayacağı gibi bir garanti yer almıyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ekonomi yönetiminin 1 yıllık karnesini başarılı olarak değerlendirdi. Tam bir yıl önce ekonomide makro göstergelerin bozulması bazı kararları hızlandırdı. Mehmet Şimşek’in görevi kabul etmesinin en önemli nedeni olarak bunu gösterebiliriz. Bugün bir yılda ekonomi yönetimi neyi başardı, önce ona bakacağız:
- Bütçe açığının milli gelire oranı alınan acil tedbirlerle çift haneli olmaktan kurtuldu.
- Herkese mali disiplini çıpalama mesajını verdi. Uluslararası yatırımcılar için ikisi de çok önemli göstergeler.
CARİ AÇIKTAKİ GERİLEME
- Geçen yıl 57 milyar dolar seviyelerindeki cari açık, tedbirlerle bir yılda 32 milyar doların altına geldi.
- Cari açığın önemine gelince; cari açık yüksekse makro ve finansal istikrarı sağlamak zordur.
- Cari açık artarsa; ülkenin dış borçlanma ihtiyacı artar ve nihayetinde dış borçları artar.
- Para birimi üzerinde baskı oluşabilir ve enflasyon da artabilir.