Paylaş
Hatta yeni nesil rujlar arzu nesnesi haline dönüşmüş durumda. Kusursuz formüllerinin yanı sıra estetik algısı çok kuvvetlendi.
Makyaj çantanızda kullanmak için değil sadece sahip olmak için aldığınız rujlar ön plana çıkmaya başladıysa güzellik dünyasının etkisi altına girmeye başlamışsınız demektir.
Dünyanın en köklü markalarından biri olan, statü sembolü ikonik Kelly ve Birkin’in yaratıcısı Hermès, geçen yıl geniş renk skalasına sahip rujlarıyla kozmetik dünyasına giriş yapmıştı.
Markanın mücevher ve ayakkabı bölümlerinin kreatif direktörü Pierre Hardy, kadın departmanının vizyoneri Bali Barret, Hermès Beauty’nin kreatif direktörü Jerome Touron ve Hermès’in koku direktörü Christine Nagel’ın bir araya gelerek hazırladığı ‘dudak’ koleksiyonu makyaj ve moda severlerden büyük ilgi gördü.
Güzellik ve yüksek modayı bir araya getiren, stil dozu yüksek ve en önemlisi yeniden doldurulabilir ambalajlarıyla arzu nesnesi haline gelen Hermès Beauty, bu baharda yeni üyeleriyle genişlemeye devam ediyor. Hatta bu sefer koleksiyona dahil edilen allık ve allık fırçalarıyla daha da genişliyor.
İlk koleksiyonda kırmızıya odaklanılmıştı ama bu koleksiyonla pembe tonlarından ilham alınmış. Güllerden ve Hermès’in kendi koleksiyonunda kullandığı tüm pembe tonlarından ilham alan yüz makyajının tamamlayıcısı 8 tondaki allık ve fırçalarıyla yeni Hermès Beauty, vazgeçilmez listesine girebilir.
Köklü markaların Ar-Ge çalışması hikayelerini okumaya bayılıyorum. 8 tonun ortaya çıkma şekli ise şu şekilde ilerlemiş:
Hermès’in Lyon’daki 75 bin tonluk renk kütüphanesini keşfe çıkan direktör Jerome Touron, yelpazeyi önce 50’ye, ardından 8 final renge indirgemiş. Bu kadar geniş renk skalasına ait kütüphaneden daha kaç koleksiyon çıkacak kim bilir...
Ayrıca ambalajların geri dönüştürülmüş materyallerden yapılması ve yeniden doldurulabilir olması ise gönlümde taht kurmayı çoktan başardı.
Artık maskelerden kurtulacağımız günler bir an önce gelse de doya doya rujlarımızı sürüp kendimizi özgürce sokağa atabilsek.
Az daha sabır...
Paylaş