Ömür boyu aşkın sırrı açıklandı

Dünyaca ünlü ilişki ve evlilik uzmanı Dr. Julie-John Gottman çifti katıldıkları The Mindbodygreen podcast’inde ömür boyu sürecek ilişkinin formülünü verdiler.Bir ilişki ne zaman bitmeli?

Haberin Devamı


Özellikle günümüz şartlarında her şeyden çabuk sıkılan, boşanma rekorları kıran ve hiçbir şeye konsantrasyon sağlayamayan yeni kuşak olarak bizlerin, hayatımızın sonuna kadar sürecek eski usul ilişki yürütebilmemiz mümkün mü?
Bir ilişkinin ömrü neye göre belli oluyor?
Tüm bu konuların konuşulduğu podcast’te Gottman çifti, bizlere ömür boyu aşkın mimarisini çizdiler.
Mesela, “pozitif/negatif oranı” bir ilişkinin sürüp sürmeyeceği konusunda çok yakın tahminlerde bulunabildiğini gösteriyormuş.
Çiftin yıllarca süren araştırmalarının sonucuna göre, tartışmalı bir dönemde çift, her 1 negatif etkileşime karşın 5 pozitif tonda sohbete giriyor. Bu oran çiftin sorunsuz bir döneminde her 1 negatif etkileşime karşın 20 pozitif iletişime çıkıyor.
Yani çok sık kavga eden bir çift hâlâ pozitif iletişimlerini koruyabiliyorlarsa sağlıklı, hiç kavga etmeyen bir çift ise sağlıksız bir ilişkiye sahip olabiliyor.
Kavgaların niceliği değil niteliği ön plana çıkıyor.
Çiftler arasındaki gerginliğin ciddi probleme dönüştüğü, tartışmanın alevlendiği ve tarafların kendilerini kontrol edemedikleri evreyi ise tartışma esnasında “boğulma” olarak adlandırıyorlar.
Bu evreyi başarılı bir şekilde yönetebilen çiftlerin sağlıklı ve uzun bir ilişkiye sahip olabildikleri görülüyor.
“Boğulma anı” kişinin partneri tarafından saldırıya uğradığını düşündüğü anda başlıyor. Zihin bu ‘saldırı’ karşısında kendini korumak için kan akışını bilişsel yeteneklerin çoğunu, empati, analiz, yaratıcılığı besleyen frontal lobdan ‘savaş ya da kaç’ tepkisini veren hipotalamusa kaydırıyor.
Sonucunda kalp atışları hızlanıyor, anlama, görme ve duyma yetileri daralıyor. Karşı tarafın, ne derse desin, her lafı saldırı olarak anlaşılıyor.
İşte bu anda çözüm, tartışmaya en az 20 dakika ara vermekte yatıyor.
Boğulma hali zihnin sempatik sistemden parasempatiğe çekilmesiyle sona eriyor. Bunun için de tartışmaya en az 20 dakika en çok 24 saat ara verilmesi gerekiyor.
Ara istemenin de bir etiketi bulunuyor.
Eğer ara doğru verilmezse karşı taraf kendini ve sorunlarını göz ardı edilmiş, önemsenmemiş hissedebiliyor” diye özetlemişler.
Boğulma anında yapılmasını tavsiye ettikleri teknik ise:
◊ Ara verme isteğiyle beraber ne zaman tartışmaya geri döneceğini belirtmek...
◊ İhtiyaca göre bir süre boyunca partnerden ayrı kalmak...
◊ Ara sırasında kavgayı düşünmeden, zihni sakinleştirmeye yardımcı yürüyüşe, koşuya çıkmak, kedi, köpekle oynamak, müzik dinlemek, yoga, meditasyon yapmak gibi rahatlatıcı aktivitelerde bulunmak...
◊ Frontal lob yeniden aktive olduğu zaman kavgaya net bir zihin ile geri dönmek
Uzun ömürlü bir ilişkiyi 7 katlı, kalın duvarlar ve sağlam bir zeminle çevrili bir eve benzetmişler.
Aşkın bilimi olarak adlandırdıkları bu unsurlar her daim başarılı bir birlikteliğin olmazsa olmazı değil de ne?
Evin zemini ve duvarları: Güven ve bağlılık. Evin katları...
◊ Aşk haritalandırması...
◊ Düşkünlük ve hayranlık...
◊ Ona doğru yönelme...
◊ Pozitif perspektif...
◊ Paylaşılan hayal...
Tartışma yönetimi
Bu başlı başına bir ilişkinin başarılı olup olmayacağını etkiliyor.
Bu nedenle Gottman çifti bireylerin en çok tartışma yetilerini geliştirmeye odaklanmalarını tavsiye ediyor.
Bunun içinde mahşerin dört atlısı adı verdikleri 4 negatif tutumdan uzak durmamızı söylüyorlar.
Tartışma esnasında mahşerin dört atlısı
◊ Eleştiri...
◊ Aşağılama...
◊ Savunmaya geçme...
◊ Pasifleşme...
Partnerle yürütülen her tür iletişimin, göz kontağının, dinlemenin aniden kesilmesi ve bu tepkisizliğin bir süre örneğin 5 dakika kadar sürmesi.
Mahşerin dört atlısı yerine pozitif iletişimin korunduğu tartışmalar
◊ Her iki taraf da isteklerini, ihtiyaçlarını ve problemlerini açıkça dile getirebiliyor...
◊ Taraflar problemin oluşmasında oynadıkları rolü kabul ediyor, sorumluluk üstlenebiliyor...
◊ Çok daha az savunmaya geçiyor...
◊ Her daim iletişim korunuyor...
Tüm bu söylenenler oldukça basit gibi görünse de aslında her biri için ayrı ayrı emek sarf etmek gerek.
Gerçek ilişkinin formülü de bu değil mi zaten?

Yazarın Tüm Yazıları