Paylaş
Çevre sağlığı, iklim krizinin bireysel olarak üzerimize düşen sorumlulukları, devletlere ve markalara bireysel olarak farkındalık yaratmak adına yapmaya çalışılan yaptırımlar, Z kuşağının tavırları bu düzeni değiştirmeye yeterli değil. Ama tüm bu gelişmelerin sektörde değişiklik başlatması da bir o kadar sevindirici.
Mesela sektörün en büyük zararlarından biri ambalaj atıklar. Ürünler bittikten sonra çöpe atılan kutuların doğada çözülmesi binlerce yıl sürüyor.
Sektörün her yıl 142 milyar parça ambalaj ürettiğini düşünürsek ne kadar büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu ve biten ürünleri yeniden doldurulabilir ambalajlarla kullanmanın ‘oyunu’ nasıl değiştireceğini öngörmek mümkün. Küçük gibi gözüken adımların üretim hacmiyle karşılaştırıldığında ne kadar ileri bir değişikliğe yol açtığını görmek diğer markalar için de ciddi yaptırım sebebi.
Dünyanın en yenilikçi geri dönüşüm şirketi “TerraCycle” birçok farklı marka için yeniden doldurma hizmeti sunuyor.
“Eco-refill” olarak adlandırılan bu sistem lüks kozmetik markalarının koleksiyon hacminde çoğalarak devam ediyor.
Bunun en güzel örneklerinden biri Hermes’in rujları.
Bittiğinde sadece içini değiştirerek o güzelim ambalajını defalarca kullanabileceğiniz şekilde tasarlanmış.
Dior’un kozmetik ürünlerinin içinde de “refill” ürünler var. Sensai gibi güzellik sektörünün öncülerinden olan birçok marka sadece eco-refill ambalajlarıyla değil doğa dostu paketlemeleri ile çevresel tahribatı minimuma indirmek için birçok adım atmakta. Armani de doldurulabilir parfümü ile öncülerden.
2025’e kadar sektörün büyük bir çoğunluğu yeniden doldurma ambalajlarının tamamını koleksiyonlarına dahil etmeyi öngörüyor.
Bu dönüşümün kolay olmayacağı bir gerçek. Öncelikle bunca yıldır bizlerin de süregelen birçok alışkanlığı söz konusu. Yüzümüzü sildiğimiz makyaj çıkartma pamuklarından tutun, kulak temizleyicisine kadar kullan at ürünleri, pratik diye sonuna kadar benimsemiş durumdayız.
Bu alışkanlığı “yıka ve yeniden kullan”a dönüştürmek güzellik sektörünün kuralları yeniden yazması kadar zor ve zaman alıcı. Bu dönüşümün fiyatlara yansıyacağını da unutmayalım.
Refill ürünler normal ürünlere kıyasla doğal olarak daha maliyetli ama bize düşen bilinçli tüketici ve bilinçli birey olup, farkındalık yaratacak o ufak adımı atmak değil mi?
Etiket okumayı alışkanlık haline getirmek çevreye verdiğimiz tahribatı minimuma indirmek için bireysel olarak görevimiz olduğu gibi, refill ürünleri araştırıp satın almak da çevreye karşı görevimiz.
Sadece gıda ve tekstil değil, temizlik ritüeli ile rutinimizi de sürdürülebilir hale getirme zamanı. Nereden başlamalı derseniz, hemen bugün buradan başlayabilirsiniz.
Paylaş