Tufan Türenç: Süleymaniye tarikat mezarlığı değildir

Tufan TÜRENÇ

AVUSTRALYA'da geçirdiği trafik kazasında ‘‘Rahmeti Rahman’’a kavuşan Nakşibendi Şeyhi Mahmut Esad Coşan ile damadı Ali Yücel Uyarel konusunda hükümetin tutumunu siz anlayabildiniz mi?

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım, eğer iktidarda Fazilet Partisi olsaydı ve böyle bir tasarrufta bulunsaydı kıyameti koparmaz mıydık?

‘‘Laik demokratik cumhuriyet elden gidiyor’’ diye avazımız çıktığı kadar bağırmaz mıydık?

Rahmetli Coşan ile damadının Süleymaniye Camii'nin bahçesine gömülmesine ne gerek var?

Süleymaniye Camii bu topluma atalarından kalan bir kültür mirasıdır, Nakşibendi Tarikatı'nın mezarlığı değildir.

Hükümetin böyle bir karar vermeye hakkı yoktur.

Başbakan'ın gerekçesine bakın:

‘‘Efendim geçmişte de birçok kişi oraya gömülmüş...’’

İyi güzel de efendim, bundan sonra gömülmesin. Sizin gibi çağdaş değerlere sahip çıktığını iddia eden bir başbakan döneminde olsun bu anlamsız ayrıcalığa son verilsin.

Ancak bakıyorum da bu konuda bütün liderler başbakan gibi düşünüyor.

Hepsi Nakşibendilerden üç beş oy alabilmenin hesabını yapıyor.

Yılmaz, Bahçeli, Çiller ve de işin garibi Baykal...

Recai Bey'i saymıyorum. Onun tutumu zaten belli.

* * *

Türkiye'nin yeni binyılın eşiğinde bu noktaya neden geldiği ortada.

1950'den itibaren politikacıların Atatürk ilkelerini oy uğruna çiğnemeleri.

Menderes'le başlayan bu ilkesizlik bugüne kadar aralıksız devam etti.

Bazı yazıları, yorumları hayretle okuyorum.

Nakşibendilerin bir kolu olan İskenderpaşa Cemaati ‘‘modernite’’yi benimsiyormuş.

İslam'da yenileşmeden yanaymış.

Demokratik laik sisteme karşı radikal bir muhalefet yapmıyorlarmış, tersine onunla bütünleşme içindeymişler.

Cemaatte açık, demokrat ve çoğulcu bir anlayış egemenmiş.

Bu görüşleri bir yana koyuyorum, olay nedeniyle gazetelerdeki, ekranlardaki görüntülere bakıyorum.

Karelerde gördüğüm sadece yüzlerinin küçük bir bölümü görünen türbanlı, uzun paltolu veya kara çarşaflı kadınlar...

Takkeli, sarıklı, sakallı, cübbeli gençler, orta yaşlılar ve yaşlılar.

Hatta çocuklar...

Bırakın çağdaş ülkeleri artık İran'da bile rastlanmayan görüntüler.

Ben anlayamadım nasıl ‘‘İslam'da yenileşmeden yana’’ bu tarikat?

Bu insanlar nasıl demokratik laik sistemle bütünleşme içindeler?

Türkiye'yi Humeyni İran'ına döndürerek mi moderniteyi benimsiyorlar acaba?

Ben anlayamadım.

* * *

Neyse, herkes Türkiye'de laik, demokratik cumhuriyet rejimine meydan okuma hevesine kapılmamak koşuluyla istediği gibi giyinmek, dilediği gibi yaşamak özgürlüğüne sahip.

Ancak şunu vurgulamakta yarar var, Mahmut Esad Coşan'ın yurtdışında yaşamayı tercih edişi başında olduğu tarikatın gerçek niyetini ortaya koymuyor mu?

İşte bütün bu nedenlerle tarikat liderlerinin Süleymaniye bahçesine gömülmesine bir son verilmelidir inancındayım.

Halkın geniş kesiminin gösterdiği tepki de bu doğrultuda.

Ama siyasiler bu yozlaşmaya üç beş oy uğruna ses çıkaramıyorlar.

Politikacılar, İskenderpaşa Cemaati'nden gelecek oyların ne kadar oy götüreceği hesabını bile yapamıyorlar.

Yazık...

Bu politikacılarla Türkiye nereye gidecek?

Neyse ki yazının sonu gelmeden Cumhurbaşkanı Sezer'in vetosu geldi de bu ilkesizliğe kocaman bir nokta kondu.