Paylaş
En sık rastlanan ağız içi ve çevresinde görülen yaralar aft ve uçuklardır. Birbirinden ayırt etmek oldukça güç olmakla beraber ayrıcı özellikleri çok farklıdır. Aftlar genellikle yanak, dil, diş eti ve dudakta; uçuklar ise ağız içinde çok seyrek görülmekle beraber genellikle dudakta ortaya çıkar.
Uçuklar içi su toplamış küçük kabarcıklarla başlar. Kısa sürede bu kabarcıklar patlar ve kabuklaşır. 7-10 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Virüsler tarafından (herpes simlex virüsü) oluşturulur. Bu virüs aslında suçiçeği virüsüdür. Stres, ateş, travma, hormonal değişiklikler (bayanlarda mensturayal dönemleri gibi), güneş ışığında fazla kalınması durumlarında virüs aktif duruma geçer. Lezyonlar bir kez oluştuğu bölgeye yerleşme eğilimindedir. Dolayısıyla uçuk bir kez çıktığı bölgede sıklıkla tekrarlayabilir. Virüs neden olduğu uçuklar tehlike oluşturacak boyutta bulaşıcıdır. Başka insanlara bulaşabildiği gibi vücudun diğer organlarına da (göz, cinsel organlar vs.) yayılabilir. Uçuk bölgesi ağrılıdır ve ilk oluşmaya başladığı dönemde yanma hissi olur. Çevremizde uçuğu olan kişiler varsa bu kişinin kullandığı bardak, çatal, havlu gibi malzemeler mutlaka ayrılmalı ve kişiye özel olmalıdır.
Aftlar ise yalnızca ağız içerisinde oluşmaktadır. Bulaşıcı ve yayılıcı değildir. Aft oluşumuna neden olan belirlenmiş bir virüs yoktur
Ağız içi aftları oluşumunu hızlandıran olumsuz birçok faktör belirlenmiş olsa da aftın asıl oluşum nedeni tam olarak saptanamamaktadır.
AFT OLUŞUMUNU HIZLANDIRAN NEDENLER
Stres: Birçok hastalığın ana nedeni olarak belirlenmiş olmasına karşın, küçük gibi görülen birçok probleminde ana kaynağıdır. Adet öncesi dönemler, duygusal sorunlar, aşırı stresli ve gergin çalışma koşulları aft oluşumlarını hızlandırabilir.
Diş ve Çene Yapısında Bozukluklar: Dişlerin kapanma konumlarındaki bozukluklar sonucu ağız ve yanak içerisinde tahriş ve ısırmalar meydana gelmektedir. Dişler doğru bir biçimde fırçalanamadığında ve ağız içerisinde yeterli hijyen sağlanmadığı durumlarda, tahrip olan ağız içi dokusu aft oluşumuna zemin hazırlayacaktır.
Diş Macunu: Diş macunlarının içeriğinde bulunan bazı kimyasallar ağız içi dokusunun mukoza yapısıyla uyumsuzdur. Diş macunlarının temizleme etkisini arttırmak için kullanılan köpük yapıcı kimyasallar, ağız içerisinde bulunan hücre duvarını tahrip ederek bakterilere ve aftlara uygun bir ortam sağladığı düşünülmektedir. Bu nedenle diş macunu seçimlerinde “sodyum lauryl sulhate” SLS adı verilen bir maddenin oranının düşük olduğu macunlar tercih edilebilir.
Vitamin Eksikliği: Aft oluşumunu hızlandıran önemli bir neden olan faktörlerden birisi de B12 Vitamini ve demir eksikliğidir. Bu vitaminlerin noksanlığında ağız içi yaralarının iyileşme sürelerinin geciktiği tespit edilmiştir Aftlar herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymadan 7 ila 10 gün arasında kendiliğinden iyileşmektedirler.
Uçuğu ve aftı olan kişilerin ise dikkat edeceği hususlar şunlardır: Asitli ve baharatlı yiyeceklerden ve sıcak içeceklerden uzak kalmalıdır.
Uçuğu olan kişiler diğer insanları öpmemelidir. Uçuk ve uçuğun kabuğuna dokunulmamalıdır. Bayanlar dudaklarındaki ruju temizlerken daha özenli olmalıdırlar. Uçuğa dokunduktan sonra eller çok iyi yıkanmalıdır. Özellikle gözlere dokunmak çok büyük görme problemlerine yol açacağı unutulmamalıdır. Uçuk ve aft tedavisinde ağrı kesici tabletler(şiddetli ağrı varsa),antiseptik ağız gargaraları, lokal buz uygulaması kullanılabilinir. Ayrıca antiviral deri krem ve tabletleriyle son yıllarda iyi sonuçlar alınabilmektedir.
Paylaş