Hadi Uluengin: Yalatırlar !

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

Yalatırlar gospodin Miloseviç, yalatırlar ! Kaz kafana vura vura tükürdüğün kanlı balgamı sana şapur şupur yalatırlar.

Ve sen bunu öyle bir kemal-i afiyetle yalarsın ki, iki ay önce reddettiğin ve onaylamayacağına yemin ettiğin beş NATO şartını harfiyen kabullenirsin.

Katlettiğin Kosova'dan pılını pırtını toplarsın ve cehenneme defolursun.

Bu arada, iktidara geldiğin günden beri birer birer kaybettiğin Slovenya' ya, Hırvatistan'a, Bosna'ya, Makedonya'ya ek olarak şimdi ‘Sırp beşiği’ de gidiyormuş ve Karadağ'ın eli kulağındaymış umurunda mı, sen Belgrad'daki iktidar koltuğuna yapışmak için daha binbir dalavera uydurursun.

Yalatırlar gospodin Miloseviç, burnunu sürte sürte işte böyle yalatırlar.

* * *

Bu iş bitmiştir !

Sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyen müttefik ülkeler Çetnik kasabın yeni bir Ali - Cengiz oyunundan şüphelenip ihtiyatlı davransalar bile, efendisinin talimatına uyup yüz seksen derece dönüş yapan Sırp parlemantosunun önceki günkü onayından sonra, isterse biraz daha ayak sürtsün, Slobodan Miloseviç çok kısa bir süre içinde NATO planını uygulayacaktır.

Evet, teslimiyet planı NATO mühürlüdür !

Fin Ahtisaari'nin ve Rus Çernomırdin'in arabuluculuğu gerçeği değiştirmez, tek bir maddenin nüansı hariç, Yugoslavya'nın kabul ettiği metin aslında savaş öncesindeki Rambouillet görüşmelerinde Belgrad'a centilmence sunulan Atlantik Paktı belgesinin eşidir. Koşullar, yaptırımlar ve perspektifler aynıdır.

Farklılık, uygulama için BM kararına atıfta bulunulması ve Kosova'ya yerleştirilecek çok uluslu kuvvete Moskova askerlerinin de dahil edilmesidir.

Bunlar detaydır. Daha önce de defalarca belirttiğim gibi, ayakları yere basan Kremlin özünde Koalisyon tezlerini benimsemiştir ve Viktor Çernomırdin' in Çetnikbaşı'na dikte ettiği şartların altında Brüksel damgası vardır.

Nitekim, Balkan'da konuşlandırılacak birliklere tek bir karargah komuta edecektir ve burada da İttifak mekanizması belirleyicilik taşıyacaktır.

Miloseviç teslim bayrağını çekmiştir ve gerisi laf-ı güzaftır.

* * *

SAVAŞ başlangıcından itibaren gün be gün yaklaşık elli makale yazarak muhtemelen basındaki rekoru elimde tuttum ve Halep oradaysa arşiv buradadır, kara harekatına girişmedikleri için müttefikleri çok sert biçimde eleştirmeme rağmen, döne döne ve ısrarla, Slobodan Miloseviç'in mutlaka yenileceğini ve uluslarası camianın mutlaka kazanmak zorunda olduğunu vurguladım.

Çünkü başka bir şey düşünülemezdi. Ters yönde fikir yürütmek abesti.

Zira, Balkan'daki operasyon yalnız ‘ahlaki’ bir taahüdle sınırlı değildi.

Muharebe Atlantik'in iki yakası arasındaki ABD-Avrupa ilişkilerini, dolayısıyla genel dünya stratejisini ilgilendiren hayati bir boyut taşıyordu.

Kosova'da atılacak geri adım orta - uzun vadede NATO'nun dağılmasını, buna bağlı olarak da Birleşik Amerika'nın Yaşlı Kıta'dan çekilmesini getirecekti.

Taşları yerinden oynatacak böyle bir gelişmeyi ise ne Washington, ne AB başkentleri benimseyebilirdi. Yerel çatışma global karakter arzediyordu.

Ama, son tahlilde taş kafa bir komitacı olan Miloseviç bunu hesaplayamadı.

Hırvatistan ve Bosna'dan farklı olarak Kosova'daki fiili NATO angajmanının ne anlama geldiğini kavrayamayan Belgrad kasabı sandı ki İttifak biraz babalanacak, sonra da 5. kol pasifistlerin yaygarası karşısında sinecektir.

Kendisine boyun eğerek göstermelik bir utanç barışına razı olacaktır.

Hayır gospodin Miloseviç, çok fena halde yanıldın ! Çuvalladın !

Şimdi tükürdüğün balgamı şapur şupur yalayacaksın !

Ama daha dur gospodin Miloseviç henüz işin başındayız, yine yazıyorum ve arşive geçsin, er veya geç emdiğin kanları kusarak onları da yalayacaksın !



Yazarın Tüm Yazıları