‘SİZE, sabırlı ve düşünceli davranacağıma dair söz veriyorum’’. Laf söyledi bal kabağı, onu dinledi asma yaprağı!
Başka ne diyeyim yani? Çünkü, yukarıdaki cümleyi ‘‘W’’ rumuzlu George Bush önceki gün Jackson'da ve ABD'nin muhtemel bir Irak harekatına ilişkin olarak telaffuz etti.
Be muhterem, sen zaten dünyadaki tek ‘‘ultra süper güç’’ün en tepesindesin ve dolayısıyla tabii ki sabırlı da olacaksın, düşünceli de davranacaksın, bismillah da çekeceksin.
Bundan daha normal, daha mantıki, daha doğal bir şey tahayyül edilebilir mi?
Sırık boy gösterip, yemin billah ‘‘ihtiyat ve akliyat’’ sözü vermenin alemi var mı ?
* * *
VAR var, zira Saddam'ı pataklamak için yine tek tabanca bir kovboyluğa soyunan Bush yönetimi hemen hiçbir yerden destek bulamıyor. Tamamen tecrit durumda.
Bir kere, Tony Blair İngiltere'si dışında hiçbir Avrupa ülkesi maceraya yanaşmıyor.
Üstelik, Büyük Britanya'da gerçekleştirilen tüm sondajlar da ezici çoğunluğun, Majesteleri ordusununa mensup ‘‘tomi’’lerin Amerikan ‘‘coni’’leriyle beraber çöl seferine çıkmasına karşı olduğunu gösterdiğinden, o Blair dahi şimdi hafiften kıvırtmaya başladı.
Almanya'da ise ABD ‘‘cengaverliği’’ öylesine tepki çekiyor ki, muhafazakar başbakan adayı Stoiber lafı ağzından kaçırıp Washington'un sırtını biraz sıvarmış gibi olunca, Şansölye Schröder hemen fırsatın üzerine atladı. Muhtemel bir harekat takvimine göre seçimi öne aldı.
Rakibine karşı kampanyada ‘‘savaş çığırtkanlığına hayır’’ temasını işliyor.
Yaşlı Kıta'nın diğer ülkelerinden hiç bahsetmeyelim, Bush'a kapik veren yok!
* * *
DİYELİM ki Amerika artık Avrupa'yı takmıyor ve de ‘‘alakart’’ müttefik seçiyor.
Hadi kabul ama, işte en başta ‘‘stratejik ayak’’ Suudi Arabistan hiçbir bölge devleti, yeni eşkiyalık yapmamış Bağdatlı Harami'nin durup dururken tepelenmesine cevaz vermiyor.
Haklılar, çünkü 11 Eylül sonrasının ve Filistin tragedyasının Arabi - İslami alemde ne denli bir travma yaratmış olduğunu bizzat kendileri yaşıyorlar. Üstelik de, Irak harekatının tuz biber ekeceği yeni bir şokla mevcut rejimlerinin tehlikeye düşeceğinden korkuyorlar.
Öte yandan Türkiye'nin de Allah'ı var, her ihtimale karşı mecburen tedbirli davransa bile, Ankara, Beyaz Saray ‘‘şahin’’lerine asla savaş çimdiği atmıyor. Tersine, itidal öneriyor.
Peki, ne kaldı geriye? Biraz İsrail hariç, hiç bir şey!
Zaten bunun içindir ki, mecburen ‘‘ihtiyat’’ sözü veren Bush aynı konuşmada bir de, ‘‘müttefik ve dostlarımıza danışmayı ihmal etmeyeceğiz’’ diye eklemek ihtiyacını duydu.
* * *
ANCAK, ‘‘W’’ rumuzlu liderin şimdi ‘‘sabır’’ ve ‘‘aklı’’ ön plana çıkartacağına dair yemin etmesinin arkasında belki bunlardan da çok daha önemli bir neden yatıyor.
İşte ortada, ABD ekonomisi yeni bir depar alamadı. Borsa da, banka da bulanık...
Ve de bilhassa, Irak'a seferi durumunda akaryakıt fiyatlarının uçması rizikosu mevcut ki, zaten petrol lobileriyle vıcık vıcık bir Teksaslı Başkan'ın o lobileri ıskalaması çok zordur.
Müttefik falan takmasa da, ekonomiyi ve onun damarlarındaki sıvıyı es geçemez.
Hadi George W. Bush, gerçekten ‘‘sabırlı ve akıllı davran’’, laf söyledi bal kabağı, onu dinledi asma yaprağı sözümü geri alacağım.
NOT: ‘‘Nasyonal cumhuriyetçi’’ bir emekli büyükelçi, AB uyum pakedinin TBMM'de onaylanmasına ‘‘zavallılık’’ demesini eleştirdiğim için pek kızmış. Bana ispiyonlu küfürname, kendisine de yaldızlı müdafaaname yazmış. Polemikte de bir düzey vardır. Ben küfürnamelere cevap vermem. Müdafaanameye vereceğim iddianamenin zamanını ise güncelliğe ve konjonktüre göre kendim tayin ederim. İsteyen yarınki pazar yazıma şöyle bir göz atabilir.