DEĞİŞ tokuşu henüz gerçekleşmediği için "şimdiki" diyorum ve işte malûm, Rusya’nın o şimdiki Başkanı Vladimir Putin kendine halef olarak Dimitri Medvedev’i tayin etmişti.
Ama ayıp olmasın diye de geçen pazar göstermelik bir seçim düzenlendi.
Ve tabii, káh sille tokat; káh rüşvet iltimas, muhalefet zaten çoktan susturulmuş; artı, bütün bir devlet mekanizması Kremlin liderinin iki dudağı arasından çıkan komutlara uymuş olduğu için, söz konusu Medvedev yüzde yetmiş virgül küsürátla "tavan yaptı" (!).
Fakat yine de, Kamber’siz düğün olur mu, dostlar alışverişte görsün ve şánı duyulsun diye, az biraz tantanalı ve az biraz şaşaalı bir kampanya düzenlemek ihtiyacı hissedildi.
***
NEYSE, işte sandıklara gidilmesine beş gün kala, halef - selef limuzinlere kuruldular.
Arkalarına da yerli - yabancı bir gazeteci ordusu taktıkları gibi, ver elini, Moskova banliyösündeki Zukovski havacılık ve uzaycılık deneme merkezine uzandılar.
Çünkü orada, orta boy yolcu uçağı "Tupolev-334"in bröve tecrübeleri yapılıyor.
"Bunda olağanüstü ne var? Zaten fezáya uydu üstüne uydu göndermiş o koskoca Rusya, zaten haniden beri en devása uçakları üretmiyor mu" demeyin.
Hayır, o koooskoca Rusya’nız, táa Sovyet İmparatorluğu dağıldığından beri, şuna buna satışı çok para getirdiği için, yalnız ve yalnız çelik savaş kuşlarından imál edebiliyor.
Sivil sanayide öyle bir sıfırı tüketti ki, zaten Batı teknolojisiyle kızağa koyduğu bu "Tu-334" belki yirmi, háttá belki otuz yıldan beri servise sokacağı ilk yolcu uçağı olacak.
Dolayısıyla da, pek bir medár-ı iftihar addediliyor ve pek bir "milli gurur" okşuyor.
***
SONRA, uzun láfın kısası, kamera ve projektörler kabinin içinde Edi’yle Büdü’yü izlemeye çalışırken, o Edi; yani selef; yani Vladimir Putin, dosdoğru kokpite yöneldi.
Sanki kırk yıllık "Boeing-777"; pardon pardon, kırk yıllık "Antonov-225" pilotuymuş gibi de kaptan koltuğuna kuruluverdi. Levyeleri, göstergelerı, butonları kurcalıyor.
Ardından Büdü’yü, yani halefini; yani várisini; yani Dimitri Medvedev’i; yani Rusyalar’ın gelecekteki başkanını yanına çağırarak, yardımcı pilot mıntıkasına oturttu.
Ve tabii, kameralar çalışıyor, flaşlar patlıyor, teypler dönüyor, deklanşörler takırdıyor.
Doğrusu, "seçim kampanyası" diye işte ben buna derim ve de şapkamı çıkartırım!
***
ÖYLE tabii,zira Medvedev’in geçen pazar günü başkan "atanmasından" sonra dahi, "Rusya uçağı"nı yine hangi kaptanın yöneteceği işte gayet güzel biçimde duyurulmuş oldu.
Yani, Başbakan sıfatıyla bundan böyle Beyaz Ev’de ikámet edecek olsa bile, Putin’in aslında Kremlin’deki yeni önderi de kontrol altında tutacağı sembolik biçimde açıklanıverdi.
Zaten, bırakın beni; háttá bırakın "sokaktaki Rus"u; Moskofya entrikalarının en gizlisine vakıf "uzmanlar" bile, Vladimir Putin aniden çıkıp "işte benim várisim budur" diyene dek, Dimitri Medvedev’in liderliğe yükseleceği konusunda kaç kapik bahse girerdi?
Etliye sütlüye dokunmaz cinsinden klasik bir "Sovyetistan orta sınıf çocuğu" olan o Medvedev ki, biyografisini karıştır karıştır, Sen Petersburg Belediyesi’nde koltukları altına girdiği hemşehrisinin bir "gölge"si;bir bürokratı olmaktan başka hiçbir özellik yansıtmıyor.
Üstelik, "ustası" ve ustasının diğer adamları gibi bir KGB ajanlığı mazisi bile yok!
***
İŞİN özü şu ki, işte apaçık, "Tupolev-334"ün kokpitinde şimdi koltuklar değişmiş gibi gözükse bile, Rusya’daki "kaptan" değişmemiştir. Uçak onun çizdiği rotayı izleyecektir.
Artı, o rotanın nerede gideceği biraz meçhûlse de, gitmeyeceği yer kesinkes bellidir.
Yani, heyhat ve şüphe yok, bırakın demokrasi, sivillik ve çoğulculuk alanlarına inmeyi, Rusyalar uçağı yakın bir gelecekte oraların hava kontrol sahasına dahi girmeyecektir.