Karga karga gak dedi

MÜJDEYİ önceki gün, ‘Hürriyet’ Avrupa editörü Ali Gülen’in köşesinde okudum.

‘Devlet Baba’cığımız, ‘Almanya Türk Dernekleri Koordinasyon Kurulu’ gibi gayet pohpohlu bir tabelá altında ‘faaliyet gösteren’ (!) kurumun ‘mama’sını kesmiş.

Yani, láfta ‘sivil toplum örgütü’ gibi gözüken ama aslında on yıllardır ‘gurbetçiler’ arasında TC’nin ‘salla başını, al maaşını’ memuru olan zevat ak çek imzalamamış.

Çünkü, bu ‘ATDKK’ 17 Aralık ertesi yayınladığı bildiride bardağı artık tam taşırmış. AB’ye verip veriştirmiş ve ‘gafil Avrupa’nın emelleri’ türü edebiyattan tekrarlamış.

İnsaf, papeli bastırdığınız düdük ayrı telden çalıyor, eh Ankara da musluğu kapatmış.

Ayol, nihayet ‘bonjur’ veya ‘guten tag’ aziz ‘Devlet Baba’cığım!

* * *

ŞAKA bir yana, ‘resmi ideoloji’nin o ‘statüko zaptiyesi’ değneği Batı’ya da uzatabilmek amacıyla perde gerisinden ‘gurbetçiler’ arasında kurduğu ve onların yaşadıkları toplumlarla uyum sağlayarak ‘Avro Türk’e dönüşmesinin önündeki en büyük engellerden birisini oluşturan ‘besleme örgütler’i şimdi cidden ameliyat masasına yatırmak gerekiyor.

Çünkü, artık yetti gayrı!

Hem Türkiye Devleti yurttaşlarının kesesiyle; hem o devlet ve hükümetlerin ‘siyaset ana rotası’yla; hem de söz konusu ‘gurbetçiler’in onuruyla bu derece oynanmasına yetti!

* * *

İLKİN soruyorum, yurtdışındaki Türk örgütlerinden hangisinin ‘zararlı’ (!), hangisinin ‘yararlı’ (!) olduğuna kim, ne hakla ve nasıl bir kıstasla karar vermektedir?

‘Türkiye aleyhinde faaliyet’ tanımlamasındaki ölçek nedir?

Nasıl olur da, devlet ve hükümetin AB üyeliğini ‘ana hedef’ bellemesine rağmen, o AB’de ‘tuzu kuru’ yaşayıp da bu üyeliğe karşı çıkan kurum ve kişilere olukla para akıtılır?

Örneğin, ‘böyle bir Avrupa istemiyoruz’ diye basın bildirisi yayınlayan ve ‘ordu göreve’ pankartlı ‘Saddamcı Atatürkçüler’in dergisinde yazan Dursun Atılgan adındaki şahsın başkanı bulunduğu ‘Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri’, bugüne dek hangi ‘örtülü ödenek’ten, kimin aracılığıyla, kaç yüz bin mark ve Euro almıştır?

Yine örneğin, en az otuz yıl Türkiye’ye gitmemiş haymatlos pasaportlu bir vatansız mülteci olan Esat Ümit Ağca’nın başkanlığa getirildiği ve binde sıfır virgül sıfır küsüratlı Maocu İP partisine yandaş olarak faaliyet sürdüren bu Atatürkçü dernekler Belçika şubesine, kuruluşunda ve sonra, ‘değirmenin suyu’ kaç galon veya küp Benelüks frankı taşımıştır?

Bunlardan başka daha bir alay ‘besleme örgüt’e ilişkin cevapları da bilmek istiyoruz.

* * *

EVET bilmek istiyoruz, çünkü ‘besle kargayı, oysun gözünü’ dönemi ‘b-i-t-t-i’!

Devran değişti ve ‘Devlet Baba’nın, o devletin en temel politikasıyla bile tümden zıtlaşan; üstelik de bizi ‘esas hayati saha’ Avrupa’da ‘sırttan hançerleyen’ kitlesiz ve tabansız ‘örgütçük’ numunelerine ‘sebil dağıtması’ kabullenmiyoruz.

O sebili vergisiyle karşılamış yurttaşlar olarak, Türkiye’deki fakir kesemizden Avrupa ‘daki hangi ‘tuzu kuru’nun cebine ne kadar ‘harçlık’ koyduğumuzu öğrenmek istiyoruz?

Burası yetmiyormuş gibi bir de orada sopa sallamaya kalkışan ve ‘gurbetçi’lerimizin işlerine burnunu sokarak onların ‘Avro Türk’e dönüşmesini engelleyen ‘statüko zaptiyesi’ ‘banker’lerin (!), bizim helál paramızı bize vuranlarla çarçur etmesini artık reddediyoruz.

Şimdi, ‘örtülü ödenek’li, ‘sefaret kasa’lı veya ‘kurye valiz’li hesaplar açıklansın!

Tekrar yetti gayrı, ‘Türkiye aleyhindeki faaliyetler’de en zararlısını ‘gaklayan’ hangi ‘karga’yı, gözümüzü oysun diye ‘kaça beslediğimizi’ bilmek istiyoruz.
Yazarın Tüm Yazıları