Paylaş
Hayır, yukarıdaki başlığı bu yıl yüzüncü doğum gününü kutlayacağımız büyük Bertolt Brecht'in aynı adı taşıyan ünlü tiyatro piyesine atfen kullanmadım.
Kaf Dağı'nın ötesindeki yecüc mecüçlerin hin oyunlarından dolayı kullandım.
Baksanıza, Ermenistan'da saray darbesini andırır bir hükümet değişikliği, Gürcistan'a neredeyse tanklı toplu bir suikast girişimi, Azerbaycan'da ciddi teyakkuz durumu, Doğu ve Kuzey Doğu coğrafyamızdan parlak haberler gelmiyor.
Petrol kokusunu tek başına teneffüs etmek isteyen ve en Kuzeyimizde yer alan büyük ülkenin ‘‘arka bahçeye’’ çomak soktuğu dedikoduları yayılıyor.
Her halükarda ‘‘Kafkas Tebeşir Dairesi’’nin kara tahtası sil boza dönüyor.
* * *
ERMENİSTAN'dan başlayalım...Akl-ı selimi temsil eden Ter Petrosyan'ın devre dışı bırakılarak Yukarı Karabağlı Taşnak komitacısı Robert Koçaryan'ın Erivan'da başbakanlık koltuğuna oturması hayra alemet bir gelişme değildir.
Elimizde somut delil bulunmasa da, işgal altındaki Azeri topraklarını iade etmemekte direnen bu zat-ı muhteremin daha bismillah demeden ‘‘Hazar petrolü Karabağ sorunu bizim istediğimiz gibi çözümlenmeden denize dökülemez’’ türünden bir demeç patlatması, olaylara stratejik çerçeveden bakıldığında, iktidar değişikliğinin arkasında bir Rus çapanoğlu yattığı şüphesini uyandırmaktadır.
Dolayısıyla, Türkiye'nin son derece uyanık davranması gerekmektedir.
Bir de, sınırı açarak ve Ermenistan'la ticareti geliştirerek Petrosyan'ın konumunu güçlendirmesi zorunlu olan Ankara'nın bunu neden gerçekleştirmediği konusunda diplomatik bir özeleştiri yapması gerekmektedir.
* * *
DOST Gürcistan Cumhurbaşkanı Edvar Şevarnadze'ye karşı düzenlenen ikinci suikastte ise Rusya'nın parmağı olduğu hemen hemen kesindir.
Zaten Tiflis isim vermese de, bu başkenti Kremlin periferisinde tutabilmek için kah Abhazya, kah Güney Osetya sorununu kaşıyan Moskova'yı göstermektedir.
Bakü-Ceyhan hattının savunucusu olan eski Sovyet Dışişleri Bakanı Yeltsin'in emelleri önünde çok ciddi bir engeldir. Bunun için tasfiyesi istenmektedir.
Türkiye, Gürcistan'a da en az Ermenistan kadar dikkat etmek ve bu komşu devleti ve onun liderini mümkün mertebe kollamak zorundadır.
* * *
KARDEŞ Azerbaycan'ın yetenekli Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in durumu ise şimdilik daha sağlam gözükmektedir.
Sovyet aparatının devlet geleneğinden süzülmüş Azeri önder hem bu tecrübesinden yararlanmaktadır, hem de Washington nezdinde çok etkili bir lobi oluşturabilmiş olmanın nispi güvencesinden yararlanmaktadır.
Rusya'nın Bakü'de Erivan tipi bir hükümet değişikliğine imza atması veya Tiflis'teki gibi bir suikast tezgahlaması, imkansız değilse de daha uzak bir ihtimal olarak şekillenmektedir. Moskova'nın derin düşünmesi gerekmektedir.
Azerbaycan Türkiye için hayati derecede önemlidir ve bu ülkede darbeye yeltenmiş bizim maceraperestlerin ise kara kara düşünmesi gerekmektedir.
* * *
BÜTÜN bunlar ortaya koymaktadır ki ‘‘Kafkas Tebeşir Dairesi’’nin kara tahtasında hep yazılar yazılmakta, hep silinmekte ve hep tekrar yazılmaktadır.
Hiç tereddütsüz, tebeşiri ve süngeri de en çok Rusya kullanmaktadır.
Petrol haritasını yalnız kendi bildiği biçimde çizmek istemektedir.
Kuşkusuz Ankara'nın Moskova'ya karşı son derece ince ve ihtiyatlı bir diplomasi uygulaması, fakat tahtayı da mutlaka kollaması dayatmaktadır.
‘‘Kafkas Tebeşir Dairesi’’ Kremlin'in ‘‘arka bahçesi’’yse bizim de arka avlumuzdur. Tarihimizin, coğrafyamızın ve ekonomimizin geçmişi ve geleceğidir.
Kaf Dağı'nın ötesinde yecüc mecüclere çok dikkat etmek gerekmektedir.
Paylaş