Hayvaniyat

Hadi ULUENGİN

Eko-terörist denilen ve Batı'da boy gösteren bazı şımarıklar dört ayaklıları savunacağız diye bizzat kendileri en lanet dört ayaklılar gibi davranıyorlar. İnsanlar varlığını taciz ve insanların emeğini tahrip ediyorlar.

Herifler ve hatunlar Bolşevik hücre bazında örgütleniyorlarmış. Yani takma adla konspiratif teşkilat kuruyor ve dinamit lokumuyla eylem yapıyorlarmış.

Hayır, sanmayın ki ‘Kızıl Tugaylar’dı, ‘Baader-Meinhoff Çetesi’ydi veya ‘Doğrudan Eylem Örgütü’ydü, o komünist salçaya bulanmış zırvalıklarla ‘devrimbazlığa’ soyunan müteveffa terör gruplarından birini kastediyorum.

Benim bahsettiklerim de düpedüz tedhişçi ve yukarıdakilerden pek iler tutar tarafı yok ama bunlar başka tür salaklık peşinde koşuyorlar.

‘Kurtuluş’ adına sağı solu bombalayıp, öteyi beriyi kundaklarken ‘hayvan haklarını’ koruduklarını iddia ediyorlar.

Evet, evet yanlış işitmediniz, ‘eko-terörist’ denilen ve Batı'da boy gösteren bazı şımarıklar dört ayaklıları savunacağız diye bizzat kendileri en lanet dört ayaklılar gibi davranıyorlar.

İnsanlar varlığını taciz ve insanların emeğini tahrip ediyorlar.

‘Hayvansever’ (!) ‘eko-teröristler’ hayvanlığın daniskasını yapıyorlar.

Anlatayım:

* * *

DOĞRUSU ben bunların varlığından haberdar değildim.

Ne zaman ki televizyon bülteninde ‘eko-teröristler’in Fransa'daki bir Amerikan köftecisini üçüncü defa bombaladıklarını duydum, konuya ilgi duydum.

Meğer hemen bütün bu tür zırvalıklarda olduğu gibi söz konusu tedhişçiliğin kökeni de yine aynı Amerika'ya uzanıyormuş.

Özerk gruplar halinde bir araya gelen ve hayvanların da insanlarla aynı hakka sahip olduğunu öne süren bazı muhteremler Lenin kitabı okuyarak gizli örgüt ağı kurmuşlar. Yukarıda belirttiğim gibi Bolşevik hücreyi esas almışlar.

Kendi aralarındaki haberleşmede İnternet ağını kullanıyorlarmış.

Mezbahaya sığır sevkeden celebin kamyona yükleme sırasında öküzleri kışkışladığını mı farkettiler, bunu hemen bilgisayarda duyuruyorlarmış.

Yeni penisilin formülü üzerinde çalışan laboratuvar şempanze kobay mı kullanıyor; kürkçüler için üretim yapan çiftlik kafeslerde vizon mu besliyor; sandviç ekmeği arasına köfte koyan hamburgerci eti koyun kanı akıtan Müslüman ülkeden mi satın alıyor, bunların hepsini yine aynı yerde teşhir ediyorlarmış.

Kısa bir süre sonra da ‘hayvansever komandolar’ tarafından celebin dükkanına, üniversitenin labarotuvarına, kürkçünün çiftliğine veya köftecinin vitrinine ya bomba atılıyor, ya buralar kundaklanıyor, ya da deney ve üretim yaratıklarının kafesleri açılıyormuş.

Zaten aynı İnternet'in sayfasında dinamit fitilinin bağlanış biçimini ve bubi tuzağının hazırlanış şeklini anlatan özel bölümleri varmış.

‘Eko-teröristler’in parasal finansmanı ise heyüla danuva köpeklere düşkün geçkin ve zengin kokonalar tarafından sağlanıyormuş. ‘Fifi’nin küçük çişini lazımlığa yaptırtıktan sonra onun nazik poposunu kokulu mendille silen Amerikan sosyetikler bu tedhişçilere kesenin ağzını açmaktan çekinmiyorlarmış.

Dolayısıyla, o çok ünlü FBİ sırf ‘hayvansever gerillalar’ın peşini kovalayan özel bir bölüm oluşturmuş ve eylemlerin artık Avrupa'ya da sıçraması ertesinde Yaşlı Kıta'dan gelen stajyer polisleri eğitmeye başlamış.

Güler misin, ağlar mısın !

* * *

DOĞRUSU ben bütün bunları öğrendikten sonra ne güldüm, ne de ağladım...

Yalnız hiddetlendim. Okkalı küfür savurdum. Kalayı bastım.

İşte ne kokar, ne bulaşır bir tane kedim var ve de yıllardır onunla yaşıyorum ama ‘hayvan sevgisi’ adına böyle şımarıklıklara asla göz yumamam.

Canına yandığımın, gel şu kobay şempanzenin yerine sen geç de yeni penisilin formülünün işe yarayıp yaramadığını sana şırıngılayarak deneyelim !

Nazik molla, gel şu inatçı öküzü sen itekle de çobanlığını görelim !

Tuzu kuru, gel şu sana avuç dolusu para akıtan manyak Brigitte Bardot'un gardrobundaki vizon kürkleri say da adetini biz de öğrenelim !

Üstelik, midesiz mendebur sen benim hamburgerime ne hakla karışıyorsun ?

İstersen zıkkımın pekini ye ve o ‘haklarını’ çok savunduğun koyunlar gibi çayırda otla ama sakın benim ala kuzu budundan köfteme el uzatmaya kalkışma !

İnsansan insanlığını bil ve hayvan hakları adına bana havyanlık yapma !

* * *

BU yazıyı özellikle yazdım çünkü epeydir farkındayım, ‘Fifi’nin küçük çişiyle uğraşan bizim bazı sosyetikler de hangi ülkede ve hangi ayrıcalıklarda yaşadıklarını es geçerek yukarıdaki şımarıkları örnek almaya başlıyorlar.

İnsan haklarının çiğnenmesini umursamasken hayvan haklarını hatırlıyorlar.

Hayvan haklarına amenna da insan haklarını unutan hayvanlara bin yuh !