Paylaş
Allah daima aynı atlas kılıflı yastıkta kocamayı nasib eylesin, malumunuz, İspanya Kralı Juan Carlos'un kızı Cristina de Borbon y Grecia geçen cumartesi günü İnaki Urdangarin adlı hentbol oyuncusuyla evlendi.
Bendeniz, tahta varis bırakamadığı için mahsun gözlü prenses Süreyya'yı boşayıp kara kuru Farah Diba'yla üçüncü defa gerdeğe giren o taş kalpli Acem Şehinşahı Rıza Pehlevi'ye daha dört lambalı çocukluk radyolarımdan itibaren garez bağlamış olduğumdan olacak, söz konusu tarihten beri asil izdivaçlarına kapik vermediğim gibi, bu defa da Barselona'daki düğünü yakınen takip etmedim.
Piskoposun genç çifti İsa tasviri önünde takdis edişini televizyondan naklen izlemek bahtiyarlığına erişen bir milyar seyirci arasına karışmadım.
Ama, haber zappinglerken karşıma çıkan imajlara da şöyle bir göz attım.
Dolayısıyla, Cristina-İnaki düğünü hakkında biraz fikir sahibi oldum.
* * *
Bir kere, Allah rızası için elinizi vicdanınıza koyun ve doğruyu söyleyin, şu Kral Carlos'un cumartesi günü evlenen küçük kerimesi pek kaknem değil mi ?
Sosyete terzisi elinden çıkmış gelinlik kaç para eder, hatuncağız Sierra yaylasında keçi güden köylü dudularını andırıyor. Toprak ikliminin hemen bütün İspanyol kadınların çehresine düşürdüğü nobran çizgiler ona da yansımış.
Üstelik, nadir istisnalar dışında pek çok aristokrat familyada sezinlenen ve hep kendi aralarında baş göz olmanın getirdiği genetik estetiksizlik Borbon sülalesinin gelinine de sinmiş. Kızcağız saray rüküşlüğü kokuyor.
Açıkçası, ben naçiz kulunuzun kıstaslarına göre bu Cristina de Borbon y Grecia kadınlık ve dişilik skalasında öyle ahım şahım bir yere oturmuyor.
* * *
Fakat damat öyle mi !.. Doğruya doğru, muhterem tam bir ‘‘play - boy’’...
Kanına ilaç için tek bir asalet kromozomu karışmamış bile olsa, bir doksan küsur boyundaki kıranta sporcu Belçikalı anası ve Basklı babası sayesinde melezliğin rantını yiyor. ‘‘Baby face’’ suratının sefasını sürüyor.
Başına konan talih kuşu sayesinde haşmetmeab ailesine iç güveysi gidiyor.
Ama bana kalırsa, kendisinden iki yaş küçük ve yakışıklı İnaki Urdangarin'le dünya evine giren Cristina'nın da, demin bahsettiğim kaknemliğinden dolayı en az hendbol şampiyonu kadar turnayı gözünden vurduğunu söylemek gerekiyor.
Ancak, çocuğun bu yönü hesaba katıldığı takdirde, hayvanın aptalı rahvan, insanın aptalı pehlivan sözünün de gündeme gelmesi tehlikesi beliriyor.
Her halükarda Barselona'daki düğün bende böylesine düşünceler uyandırıyor.
* * *
lakin bir de şu düşünceleri uyandırıyor ki, Kral Carlos'un kızının düğünü aslında İspanya'nın denli dönüştüğünü ve demokratikleştiğini ortaya koydu.
Çünkü zaten bilfiil çalışan Cristina aynı zamanda özerklik eğilimlerinin çok güçlü olduğu ve epeydir yerleştiği Katalonya yöresinin de dilini konuşuyor
Ülke bütünlüğüne temel simge durumundaki babasına damat olarak takdim ettiği insan ise diğer özerklikçi mıntıka Bask bölgesinin kimliğini taşıyor.
Ademi merkeziyetçi semboller en merkezi otoritenin bağrına yansıyor.
Ve Kral bunu onaylıyor. Hanedan kabulleniyor. İspanya da hepsini kutsuyor.
Katedralden çıkan kortej La Rambla bulvarına döndüğünde, bir iki haddini bilmez dışında, Katalan veya Kastiyan; Basklı ya da Endülüslü tüm İspanyollar evlilik sembolizminde farklılığa saygılı yeni bir ulusal birliği alkışlıyor.
O zaman Cristina'nın kaknemliğinden kime ne...
O zaman İnaki'nin pehlivanlığı ne yazar...
O zaman genç çift aynı yastıkta kocasın ve İspanya biraz örnek olsun.
Paylaş