Erdoğan’ın Ermeni şantajı

BAŞBAKAN’ın kulağı ağzından çıkanı hiç mi hiç duymuyor?

Haberin Devamı

Kelâm buyurmadan önce biraz mantık muhasebesi yapmak ihtiyacını hissetmiyor mu? “Bir söylemeden bin düşün” ilkesini lüks mü addediyor? Gereksiz mi buluyor? Artı, belirli bir “İslami hümanizma”yı temsil eden ve etmesi gereken Erdoğan, nasıl oluyor da o insaniyetçilikle tamamen zıtlaşan fikirleri uluorta dile getirmekten çekinmiyor? Neyi mi kastediyorum?

*

TABİİ ki önceki gün BBC’ye verdiği demeci kastediyorum! Hani şu hem Erivan’a, hem de diasporaya yönelttiği ve “Türkiye’de kaçak yaşayan 100 bin Ermenistanlıyı sınırdışı etmeyi düşünebiliriz” tehdidi var ya, ondan söz ediyorum.

*

 

HAYIR, böyle bir yaklaşım asla onaylanamaz! Asla ve asla anlayışla karşılanamaz! İstisnalar hariç, bu tür bir hezeyan ne uluslararası ilişkiler, ne diplomatik oturaklılık, ne de bilhassa yukarıdaki dini – beşeri insaniyetçilik açısından müsamaha kaldırır! Ve aslında ibadullah olan o istisnaları da kim oluşturur, biliyor musunuz?

Haberin Devamı

*

 

CUMHURBAŞKANI’na “Ermeni asıllı” diye çamur atan ve Başbakan’ın BBC’de dile getirdiği şantajı ondan bir gün önce “dış politika önlemi” (!) diye talep ederek girişimin gerçek “fikir analığı” üstlenmiş olan malûm CHP milletvekili Canan Arıtman ve onun fasilesinden bilûmum “ötekine nefret tacirleri” var ya, işte onlar oluşturur! Eh madem öyle, bari Erdoğan aynı “fikir anası”nın teklifini tümüyle benimseseydi. Yani bir de Arıtman’nın diğer santajını ekleyip, Avrupa’daki Soykırım oylamalarında “hayır” demeyen Türk kökenli üyelerin derhal vatandaşlıktan ihraç edileceğini müjdeleseydi. O “ötekine nefret tacirleri” hepten baş tacı ederler ve “ulusalcı” madalya takarlardı.

 

* 


İMDİİ
, aslında zaten öyle yüz bin falan değil ve Türkiye’de oturum izni bulunmayan Ermenistanlılara ilişkin tek “resmi tahmini rakam” (!) ancak beş bin civarlarında ama hadi Başbakan’dır diye onun sayısını kabul edelim. Edelim ve hemen şu soruyu soralım


Halen çeşitli devletlerde o yüz binin kat be kat üstünde kaçak TC yurttaşı yaşıyor. Ve varsayalım ki ez kaza bunlardan birisi, “eğer Ankara Ermeni meselesinde esnekleşmezse biz de kaçak Türkleri sınır dışı etmeyi gündeme getiririz” deyiverdi. Bu takdirde bütün ülke olarak “tehdit, şantaj, gözdağı” diye ayaklanmaz mıydık? Hem de nasıl! Ve tabii ki yerden göğe haklı olurduk. Artı, kamuoyu tepkisinden dolayı hükümet “kan kusup kızılcık şerbeti içeriz de milim gerilemeyiz” beyanatları patlatırdı. Pekii, biz böyleyiz de Erivan’ın ve diasporanın farklılık mı arzettiği sanılıyor?

 

*


ASLA
! Milli gurur tekelimizde değil, o Erivan da, o diaspora da aynı durumda Ankara’nın ve Türklerin yapacağı gibi, yukarıdaki gözdağına pabuç bırakmazlar. Bırakmayacaklardır. Üstelik özünde bir âcz ifade ettiğinden, Erdoğan’ın tehdidi diplomatik prestijimizi hasara uğrattı. Kıytırık devletlerin medet umduğu türden bir şantajcılığa başvurmuş olduk. Fakat en önemlisi, nafaka için didişen ve Türkiye’deki varlıklarıyla aslında iki halkı yakınlaştıran Ermenistanlıların tepesinde Demokles kılıcı sallandırmak hangi ahlaka sığar?

Haberin Devamı


İsrail’in Batı Şeria kökenli Filistinli kaçaklar için yaptığı şantaj aynı şey değil midir? Türkiye’deki Ermenistanlıları bir rehin ve tehdit objesi olarak algılamak, sunmak ve kullanmak, dini veya laik, hangi insaniyetçilikle bağdaşır? Hangi kitap buna cevaz verir?


Ama doğru, “Ermeni misillemesi”ne “fikir anası” durumundaki CHP milletvekilinin o “ötekine nefret” kitabı cevaz verir ki, eyvah olsun, acaba Başbakan artık bunu mu okuyor? 

Yazarın Tüm Yazıları