Hadi Uluengin: Başkan ve adamları

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

İŞTE ‘Başkan’ın adamları' tam kadro belli oldu ! 20 Ocak günü Beyaz Saray'a yerleşecek olan ‘W’ rumuzlu George Bush'un ekibinden söz ediyorum...

Aslında, hem enva-i çeşit renkleri yansıttığı, hem de geniş bir yelpazeyi kapsadığı için söz konusu ekip ilk bakışta gayet hoş bir manzara sunuyor.

İnsanın içi kıpırdıyor ve ‘böyle Amerika’ya can kurban' diyesi geliyor !

Eh, Dışişleri Bakanı Colin Powell siyahi; güvenlik danışmanı Condoleeza Rice ve Eğitim Bakanı Rod Paige zenci; hukuk danışmanı Alberto Gonzales, Konut Bakanı Mel Martinez ve Çalışma Bakanı Linda Chavez Latino; Ulaştırma Bakanı Norman Mineta Japon ve Enerji Bakanı Spencer Abraham Arap asıllı değiller mi ?

Bush'un ‘takımı’nda haniyse tüm ABD'nin bütün etnik mozaiği var...

Üstelik, aynı ‘takım’ yalnız etnik açıdan değil kadın - erkek dengesi açısından da son derece olumlu bir tablo çiziyor.

Toplam yirmi bir kişi arasında yedi ‘leydi’ hiç de fena bir oran sayılmaz.

Daha daha üstelik, hem Demokrat Parti üyesi Mineta'yı, hem de kürtaj özgürlüğünden yana Christine Todd'u mesai arkadaşları arasına kattığından Teksaslı yeni Başkan sanki ‘derin Amerika’nın muhafazakar temsilcisi olarak değil de, liberal değerlerin sözcüsü sıfatıyla seçildiği izlenimini veriyor.

Ancak görünüşü ihtiyatla karşılayalım ve biraz daha ayrıntıya inelim...

* * *

RENKLİ tabloya amenna da, başta Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve Savunma Bakanı Donald Rumsfield; sonra da Adalet Bakanı John Ashcroft, İçişleri Bakanı Gale Norton veya Sağlık Bakanı Tommy Thomson, bu isimler hem yukarıda sözünü ettiğim muhafazakar, hatta lafı sakınmadan söyleyelim, ‘mürteci’ bir ‘Derin Amerika’yı seslendiriyorlar; hem de kişilik olarak aslında ‘Peder Bush’un ve de bilhassa Cheney'in ‘yakın arkadaşları arasında’ baş köşeye oturuyorlar.

Başka bir deyişle, renklerden dolayı ilkin cazibeli gelen ama aynı zamanda ‘yamalı bohça’ olmanın sakıncalarını da içeren ekipteki epey bir kesim insan özünde Başkan'ın değil, ‘Başkan Yardımcısı’nın adamları' kimliğini taşıyor.

Ve şu aşamada, dört yürek enfarktı geçirdiğinden sağlığı tehlike sinyali verse bile Dick Cheney ‘ipleri elinde tutan şahıs’ olarak ortaya çıkıyor.

Bu bağlamda da, ABD'nin ‘füzesavar füze sistemi’yle donanmasından yana olduğunu hiç durmadan tekrarlayan ve Ford yönetimi sırasında da aynı makamda oturan ‘şahin’ Ashcroft'un Cheney desteğiyle savunma bakanlığına getirilmesi, hem Washington'un dış politikada bu sisteme şiddetle karşı çıkan Çin, Rusya ve Avrupa'yla ‘didişeceğinin’ sinyalini yakıyor; hem de ‘Teksas lobisi’nin George W. Bush ekibi içindeki ağırlığını gözler önüne seriyor.

Zaten petrol şirketleriyle içli dışlı Ticaret Bakanı Donald Evans aynı lobinin diğer çok hayati ayağını oluşturuyor.

Dediğim gibi, etnik ve cinsel gökkuşağının çekiciliğine fazla kapılmadan ‘Başkan’ın adamları'nı genel bir çerçeve içinde değerlendirmek gerekiyor.

* * *

BÖYLESİNE ‘yamalı bohça’ ve zıt renkli bir kabineyle ABD nasıl yönetilir ?

Azınlık oyla ve mahkemeye kararıyla Washington'a gittiği için prestiji zaten darbe yemiş olan Bush gerek Cheney'in öne çıkması, gerekse ‘Başkan’ın adamları'nın kendi aralarında ‘kapışması’ durumunda daha çok yara almaz mı ?

Açıkçası, ilk günden beri gayet tıntın olduğu izlenimini veren ‘W’ rumuzlu George Bush ağır görevinin üstesinden kararlılık ve iradeyle gelebilir mi; yoksa seçtiği, hatta seçtirttiği ‘Başkan’ın adamları' arasında kah şunun, kah bunun dediğine uyarak dört yıl boyunca fasılasız zigzag mı çizer ?

Şimdilik yukarıdaki ‘manzara-ı umumiye’yi saptamakla yetinelim ve bu sorulara ilk cevapları vermek için 20 Ocak ertesini bekleyelim...

Yazarın Tüm Yazıları