Apo toto

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

Nijni Novgorod ki, Volga sularında yıkanan Çarlık şehri Bolşevik darbesi ertesinde ‘Ekmeğimi Kazanırken’ romanı yazarına atfen ‘Gorki’ diye vaftiz edilmiş ve ‘Kötülükler İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra tekrar eski ismini almıştır, Apo işte bu Nijni Novgorod havaalanında rötarlı uçak bekleyen şaşkın bir transit yolcu mudur, yoksa en azından bir süre Rusya'da kalıcı mıdır ?

Önce birinci ihtimal üzerinde duralım...

* * *

SALI günkü yazımda da belirttiğim gibi, eğer Öcalan eski Sovyet cumhuriyetlerinden birisine kapağı atacaksa, komünist diktatör Lukaçenko sultası altında yönetilen Beyaz Rusya objektif olarak en yakın olasılığı sunmaktadır.

Ne var ki, resmi Minsk açıklamaları ve Türkiye'nin bu başkent üzerindeki ekonomik etkisi yukarıdaki varsayımı şimdilik geri plana itiyor gözükmektedir.

O halde herhangi bir Baltık ülkesi mi söz konusu olacaktır ?

Mümkündür, fakat zordur !

Her üç kuzey devletinin de AB üyeliğine can atıyor olması ve Öcalan'a sığınma verilmesi durumunda ABD'nin bu densizliği yapacak olana fena halde kaş çatacağının kesinlik taşıması böyle bir ihtimali tartışmalı kılmaktadır.

Peki, Apo daha Roma'dayken rivayet edilen Kuzey Kore mi kucak açacaktır ?

* * *

BU ise hem çok mümkündür, hem de çok zordur !

Çok mümkündür, zira Türkiye'deki ateşli taraftarlarını ajan provokatörlük ve dansözlükle iştigal eden Maocu ‘karanlıkçılar’da bulan ve babadan oğula miras bir komünist hanedanın tahakküm altında inleyen Kuzey Kore dünyanın en kapalı ülkesidir. Kızıl cellatların sırtında yumurta küfesi yoktur.

Üstelik, zaten kendisi terör eylemlerine imza atmış olan bugünkü tosuncuk önder Kim Jong-İl, Abdullah Öcalan'ı buyur ederek, bunu, aşinası olduğu şantaj politikalarında ABD'ye karşı yeni bir koz olarak kullanmayı hesaplayabilir.

Ama aynı zamanda çok zordur, çünkü Apo cehennemin dibindeki Pyong Yang'a yerleştiği takdirde bırakın kendi örgütüyle bağ kurmak, telefon konuşmasının dahi imkansız olduğu bu zebani şehrinde her şeyden kopacağını bilmektedir.

Kuzey Kore Kürt despotun en son çare olarak ve başka hiçbir olasılık kalmaması durumunda düşüneceği yerdir. Kendisi için de açık bir intihardır.

Dolayısıyla, Tacikistan'ı bir kenara koyarsak tekrar en başa dönmek ve Apo'nun Rusya'da kalıcı olup olmadığı sorusunu yeniden sormak gerekmektedir.

* * *

YELTSİN'in son dönem Başbakanı Yevgeni Primakov KGB rahle-i tedrisinde yetişmiş yetenekli bir Ortadoğu uzmanıdır. Kürtleri de iyi tanımaktadır.

Ama Primakov'un sempatisi Barzani'den yanadır. Apo'dan hazetmemektedir.

Öcalan'ın birinci defa Moskova'dan kışkışlanması ise hem Kremlin yetkilisinin yukarıdaki tavrı hakkında ipucu vermektedir, hem de ilk sığınmanın merkezi otoriteden bağımsız ve muhtemelen mafyayla ilintili paralel bir servis tarafından hazırlandığı izlenimini uyandırmaktadır.

Bugünkü Rusya'da herşey kaotiktir ve şimdi de faşist Jirinovski adının geçmesi yukarıdaki ‘paralel servis’ ihtimalini yine gündemde tutmaktadır.

Fakat her şeye rağmen Rusya'nın Rusya olduğunu ve Türkiye gibi bir rakibe karşı Öcalan kartını yedekte tutmak isteyebileceğini unutmamak gerekmektedir.

Bu olasılık ise Ankara - Moskova eksenini gerginleştireceği gibi, Apo'nun uçağını Roma'dan itibaren izleyerek Volga uğrağını Türkiye'ye bildirdiği anlaşılan ABD'nin de tepkisine yol açacaktır. Washington devreye girecektir.

Bunları hesaplamış olan Kremlin Kürt despotu barındıracak mıdır, yoksa transit yolcuyu yukarıda sözü geçen ülkelerden birisine mi postalayacaktır ?

Sorunun cevabı hala açıktır ve ‘Apo toto’ oynamak serbesttir !..

Ama esas totoyu Nijni Novgorod havalanında bizzat Apo oynamaktadır !..



Yazarın Tüm Yazıları