Aktan, Schmitt ve MHP (I)

EMEKLİ elçi Gündüz Aktan MHP’den aday oldu.

Doğrusu, ilk işittiğim an sadece söz konusu parti hesabına üzülmüştüm.

Çünkü, adaylık duyulduğunda Devlet Bahçeli henüz kürsüden yağlı urgan atmamıştı.

"Cumhuriyet" gazetesi bu "urgancı" MHP ile "ulusalcı" CHP arasında koalisyon vaaz etmeye başlamıştı.

Dolayısıyla, genelde "ülkücü hareket" denilen akımın sivilliğine inanmak istiyordum.

Veya öznel arzularımı nesnel gerçeğin yerine koyarak, kendimi kandırıyordum.

* * *

ZİRA, her ne kadar kendisi kasten reddetse bile, emekli diplomat kelimenin gerçek "entelektüel" anlamında bir "aydın"dır.

Binbir çelişkisine rağmen de bu birikimini totaliter; en azından otoriter siyasetlere "rehber olmak" için kullanmaktadır. İdeologluğu misyon bellemiştir.

Dolayısıyla, Aktan sıradan bir "ulusalcı - kuvvacı" gibi "fasulyeden" geçiştirilemez.

Tehlikesini ondan daha üst bir entelektüel düzeyde bertáraf ve berhava etmek gerekir.

Çünkü, yeni MHP üyesi uzun yıllardan beri demokrasi karşıtlığı; daha doğrusu, genelde "evrensel" addedilen liberal demokrasi karşıtlığı için teori üretmeye çalışmaktadır.

Nitekim de, veda yazısında Alman hukukçu Carl Schmitt’in siyaset tanımını referans aldı ve bugünkü Türkiye’nin "belki ilk kez" o Schmitt’in tanımıyla benzeştiğini yazdı.

Emekli diplomat son yazısında bile, árif olan nezdinde paçayı tekrar ele verdi.

* * *

ÖNCE biline ki, Aktan’ın referans diye gösterdiği ve "daha sonra faşizme kayan" diye şöyle bir geçiştirdiği o Carl Schmitt hiç şüphesiz yine entelektüel kimlik taşır ama, bal gibi de, buz gibi de, göz çıkartır gibi de Nazidir!

Nispeten masûmene bir "daha sonra faşizme kayan" minaresi kılıfa sığmaz.

Bu satırlar yazarı Schmitt’in gamalı haç partisine üye olmadan önceki ve sonraki eserlerini epey karıştırmıştır. Onun Hitler için ürettiği "kanûniyet"lere (!) de not düşmüştür.

Zaten ırkçı ve otoriter aşır sağ kökenli Katolik hukukçu, parlamento katlinden Yahudi dışlanmasına, istim arkadan gelsin hesabı, uygulamalardan sonra "yasa" teorize etmiştir.

Hayatının hiçbir döneminde ise demokrasinin "d"sini dahi teláffuz etmemiştir.

Aksine, her zaman o demokrasiye yeminli düşman olmuş ve kariyer başlangıcından itibaren Prusya militarizmini sahiplenerek, liberal Weimar cumhuriyetine nefret kusmuştur.

Kısmen gözden düşmesi ise Reich salgırganlığını "uluslararası etki alanı" teorisiyle "hukukileştirmek" istemesinden; Himmler’in de bunu çok "kof" bulmasından kaynaklanır.

İşte, MHP adayı Gündüz Aktan’ın siyaset tanımında referans aldığı Carl Schmitt bu şahıstır ve ününü de demokrasi düşmanlığına "hukuki" kılıf uydurmak becerisine borçludur.

* * *

AKTAN’ın Schmitt’ten kapı aralaması tabii ki tesadüfiyet ve masûmiyet içermiyor.

Ancak, bu bamteli hiç dikkat çekmediğine göre, belli ki pek çok kimse aynı Carl Schmitt’in ne şeceresini, ne de onun "devlet egemencisi hukukilik" totalitarizmini biliyor.

Zaten o "devlet egemencisi hukukilik"tir ki, emekli elçiyi cezbediyor.

"Cinnet yılları"nda kendim de totaliter tuzağa düştüğüm, ama köprüleri attığım andan itibaren bunun nedenlerini aralıksız araştırdığım için, yukarıdaki bamteli gözümden kaçmadı.

Tıpkı, MHP adayı Gündüz Aktan’ın liberal siyaseti yine Schmitt’ten referans ihtiyacıyla "farklı olanların uzlaşması gibi boş bir hayal" diye tanımlayarak "yağlı urgan" ideologluğuna soyunmasının da gözümden kaçmadığı gibi ki, bunu yarına bırakıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları