Adanın tapusu

YALANIM varsa námerdim ve zaten bana inanmayan da www.novascoop.com adresindeki siteye bakabilir, aşağıdaki ilánı bir Fransız yatçılık dergisinde gördüm: ‘Hayalinizi gerçekleştirin ve teknenizi kendi adanızın koyuna demirleyin’.

Ama tabii, şu kavanoz dipli dünyada bedavaya günah bile verilmediğinden, o ‘hayali gerçekleştirmek’ istiyorsanız, parayı şırıng diye bastırmanız gerekecek.

Yani, kesenize güveniyor ve metre karede yaklaşık kırk Euro’ya kıyıyorsanız, ‘leb-i derya’ bir adanın tapusunu üzerinize geçirdiniz demektir. Hayırlı uğurlu olsun.

Tek şart, yeni inşaat yapmadan mevcudu onararak çevreyi koruyacaksınız.

* * *

EFENDİM
sıkı durun, yukarıdaki aleni satışı Hırvatistan’da gerçekleşiyor.

Hani sittin sene boyunca ve de daha düne kadar komünist yönetim altında yaşamış olan; üstelik Sırbistan’a karşı ölüm kalım savaşı veren Zagrep başkentli ülke var ya, işte o devlet Adriyatik sahilindeki adalarını ‘ya-ban-cı-la-ra’ satıyor.

Parayı veren düdüğü çalıyor ve ister Çinli, ister Maçinli olsun, ‘öteki’ bedelini ödediği takdirde, kıyı boyundaki o canım adalardan birisi mülkiyet edinebiliyor.

Sizin anlayacağınız, faşizan ‘Ustaşi’ milliyetçiliğine ve ‘kızıl yurtseverliğe’ rağmen, gözünü hırs bürümüş Hırvatlarda artık ‘vatanperverlik’ duygusu kalmamış.

Baksanıza, utanmadan o ‘vatanı parselliyorlar’!

* * *

TABİİ
yukarıdaki örneği, bizim bilumum ‘statüko zaptiyeleri’nin şimdi de ‘vatanımız parselleniyor’ diye koparttığı vaveyladan dolayı aktardım.

Hazretler, ecnebi uyruklulara gayrimenkûl satışını yasaklayan antika kanun nihayet değişip bir bölüm yabancı sahil beldelerimizde veya kent birimlerimizde mülk almaya başlayınca, ‘sömürgeci işgaline uğruyoruz’ narası atmaya başladılar.

Fesüphanallah ve mürteciliğin böylesine güler misin, ağlar mısın?

* * *

HANGİ
çağda yaşıyoruz? Hangi yüzyılın ufkundan dünyaya bakıyoruz?

‘Küreselleşme’ hayata damga vurmuşken, Mister Toni Kaş’ta arsa, Madam Janet Bodrum’da ev, Barba Yorgo Maçka’da daire alsa ne yazar, almasa ne yazar?

‘Vatan sevgisi’ni ve ‘sömürgeciliği’ hálá ve hálá kadastro dairesindeki tapu sahiplerinin ‘uyruk’ hanesine indirgeyen bir zihniyetle nereye gidilebilir?

Kaldı ki, bre efendiler, İsveç Upsala’sından İtalya Milano’suna; Almanya Berlin’inden İrlanda Cork’una, eksiği var fazlası yok, Avrupa’da yaşayan yaklaşık yarım milyon TC vatandaşının oralarda sahip olduğu ibadullah mala mülke ne diyorsunuz?

O ülke hükümetleri kazaen Türklere karşı miniminnacık bir sınırlama getirse, ‘emperyalist ve ırkçı Batı’ diye en önce siz tatava kopartmayacak mısınız?

Yabancıların gayrimenkûl edinmenin, şofben ustasından kavun sergicisine, nasiplenen insanlarımıza nafaka sağlayacağını göremeyecek kadar kör müsünüz?

Arabı ve Rusuyla yedi düvelden millet Londra’daki en ‘İngiliz’ (!) malikáneleri veya Nice’deki en ‘Fransız’ (!) villaları dahi kendi mülkiyetine geçirmişken, sizler çakıl taşlarının ve maki bozkırların ‘milli kalmasıyla’‘vatanı kurtaracaksınız’?

Hırvatlar bile savaşı tam bitirmedikleri Sırplardan korkmadan adalarını satışa çıkartmışken, sizler daima ‘öteki’nin ödlekliğiyle mi donunuza dolduracaksınız?

* * *

EFENDİLER
, Adriyatik adasınınki olmasa da, n’olur artık ‘hayal kurun’!

‘Öteki’nden korkmadan ‘Ütopya Adası’nı tahayyül edin ve ‘vatanseverliği’ kadastro dairesindeki tapuların ‘uyruk’ hanesine indirmek cinnetinden kurtulun!
Yazarın Tüm Yazıları