Paylaş
Merhaba Güzin Abla, sizin yazılarınızı ta ortaokul yıllarından beri takip ediyorum. Sizden çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. Benim sorunum aşkla meşkle ilgili değil.
Maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimime devam edemiyorum. Türkiye’nin en iyi okullarından mezun oldum. Şu anda Avrupa’nın en iyi üniversitelerinden birine yüksek lisans yapmak için geldim. Fakat önümde çok büyük bir engel var.
“Madem maddi imkanın yok, neden hiç düşünmeden bu işe girdin?” diyebilirsiniz... Kısaca anlatmam gerekirse; öğrenci vizesi çıkarmam için finansal olarak yeterliliğimi kanıtlamam gerekiyordu. Başvuru şirketinin yanlış yönlendirmesi sonucu Avrupa’daki üniversiteme bloke hesap açtırdım, o hesaba yüklü bir miktar yatırdım. Prosedür gereği böyle bir işlem yapılıyormuş... Okula kayıt olunca, yatırdığım para bana her ay parça parça geri ödenecekti. Bu arada, söz konusu miktarın tamamını kendim çalışıp biriktirmiştim ve başka param kalmadı.
Ayrıca yine başvuru şirketinin yanlış yönlendirmesi sonucu, okul ücretini taksit taksit ödeyebileceğimi sanıyordum, ama beni yanıltmışlar. Okulun kayıt esnasında belirttiğine göre bütün ücreti en kısa sürede ödemezsem okula devam edemeyeceğim.
Buradaki çok büyük global bir firmada part-time staj ayarladım. Bu firma stajyerlere bile geçinmek için aylık yeterli miktarda para ödüyor. Ancak okul ücretinin tamamını yatıramadığım için, okul bu şirkete staja başlamam için onay vermiyor. Çünkü çalışma iznim yok, sadece okulun onayı ile staj yapabiliyorum.
Kısacası, okul ücretinin tamamını ödeyemediğim için okuldan oturma izni çıkarmak izin gerekli belgeyi alamıyorum. Oturma iznine başvurup onaylandıktan sonra burada banka hesabı açtığımda, okulun bloke hesabına yatırdığım yüklü miktardaki parayı geri alabileceğim. Türkiye’ye geri dönmek için uçak bileti alacak param bile kalmadı. Üstelik durumun böyle olacağını bilmediğim için burada senelik ev tutup borca girdim.
Bana maddi konuda yardımcı olabilecek kimse yok. Ailemin bu parayı ödeyebilmesi de mümkün değil.
Okul ücretini yatırdığım zaman sorun çözülecek. Buradaki eğitimimi bırakıp Türkiye’ye dönmek istemiyorum. Amacım akademisyen olmak. Bu okulun bana sağlayacağı fırsatlardan, açacağı kapılardan vazgeçmek istemiyorum.
Sizce ne yapmalıyım? Eğer yazımı yayınlarsanız bana burs vermek isteyen birileri çıkar belki. İnanın çok büyük bir iyilik yapmış olursunuz. Bu parayı borç olarak da alabilirim. Ama bu kadar parayı kim kime borç verir bu devirde değil mi?
Bu iş çözüldüğünde inşallah ben de eğitimi maddi imkansızlıklar nedeniyle yarım kalan insanlara yardım edeceğim.
Sevgili genç okurum, belki de hayatımda ilk kez böyle bir mektuba köşemde yer veriyorum... Çünkü genellikle bu tür yardım çağrılarına geri dönüş yapmam ama neden bilmem sana inandım, hatta üslubundan mıdır nedir, sana güvendim.
Çok iyi eğitim almış bir gencin yurtdışında okuma fırsatı yakaladığı halde birtakım bürokratik nedenlerden, yanlışlıklardan bu eğitim fırsatını kaybetmesine gönlüm elvermedi. Ne yazık ki, benim sana bu konuda destek olabilecek gücüm yok... Keşke olsaydı.
Ama eminim, benim gönlümü kazandığın gibi okurlarımdan imkanı olan birilerinin de dikkatini çekersin.
Satırlarından anladığım kadarıyla dürüst bir gence benziyorsun. Mail adresini yazdım ki sana ulaşmak isteyen birileriyle görüşme imkanı bulabilesin.
Ama tabii ki, sana yardım etmek isteyenler olursa, seni araştırmak, hakkında bilgi edinmek isteyeceklerdir. Ailenin ve senin durumunu öğrenmek istemek onların en büyük hakkı. Eminim sen de bu konuda onlara yardımcı olabilirsin.
Sana eğitimini tamamlaman için duacı olacağım, tüm içtenliğimle başarılar dilerim.
Tabii bu arada dilerim bu güvenimi kötüye kullanmazsın...
Beğendiğim kişilerden çok çabuk soğuyorum
Sevgili Güzin Abla, ben genç yaşıma rağmen hayatına birçok erkek arkadaş girmiş ama ilişkileri sırasında o erkeklerden çok kısa zamanda soğuyup uzaklaşmış bir genç kızım.Uzaktan çok hoşlandığım bir gençten, tanışıp çıkmaya başladıktan kısa süre sonra soğuyuveriyorum. Bir daha yüzünü görmek bile istemiyorum. Hatta bana dokunmasına bile katlanamıyorum.Ben özel bir lisede okuyorum... Çevremde pek çok genç kız flört ediyor, ilişkileri aylarca sürebiliyor. Oysa ben çevremdeki erkeklere katlanamıyorum. Şu anda 16 yaşında bir genç kızım. Sizce sevmeyi bilmeyen, anormal bir kız mıyım?
Sevgili kızım, işte mektubunun en can alıcı noktası bu: Henüz 16 yaşındasın. Olgun değilsin, yüreğinde fırtınalar kopuyor. Bir çift güzel göz, hoş bir bakış, uzunca bir boy seni heyecanlandırmaya yetiyor. Ama onu tanıdıkça sana uymayan, hoşlanmadığın yönlerini görüyor, o ilk heyecanını kaybediveriyorsun. Katlanamıyorum dediğin erkekler de eminim senin yaşındadır. Dolayısıyla onlar da henüz flört ya da kadın erkek ilişkileri hakkında pek tecrübeli değildir...Örneğin kaba davranmaları, arkadaşlarının yanındayken sana değer vermemeleri, bazen alaycı olmaları gibi konular sana itici gelebilir... İşte bütün sorun bu. Yaşın ilerledikçe insanları daha iyi değerlendireceksin. Belki de gerçek anlamda seveceğin erkek, bu yakışıklıların hiçbirine benzemeyecek. Ama onu gönülden seveceksin. Kısacası gerçek sevgiyi tanıyacaksın.Biraz sabırlı ol. Zaman içinde insanları sadece fiziksel değil karakter yapısına göre de değerlendirmeyi öğreneceksin. Çevrendeki arkadaşlarına bakma sen, belki aile yapıları nedeniyle senden biraz daha rahat hareket edebildikleri için flörtlerinden ayrılmıyorlardır. Ya da onların beklentileri seninkilerden çok farklı olabilir...
Paylaş