Viyana’da tanıştığım Boşnak tıp öğrencisine aşık oldum
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Sayın Güzin Abla (Feyza Hanım), İstanbul’da yaşayan, 28 yaşında, mimarlık yapan bir gencim.
Maddi durumum fena değil. Geçen yaz gittiğim Viyana tatilinde, orada tıp okuyan Boşnak bir kız ile tanıştım. Hiç beklemediğim bir anda çok aşık oldum. Kendisi İstanbul’a iki kez geldi ve çok güzel zaman geçirdik. Devamlı olarak da telefonlaşıyoruz. Aşk konularında çok tecrübesiz değilim, daha önce de yabancı kız arkadaşlarım oldu. Ama kendimi frenlemeye çalışsam da onu düşünmeden edemiyorum. Kendisi de bana sırılsıklam aşık. Bu sene bitireceği tıp eğitimine Avusturya’da devam etmeyeceği kesin. Onunla ilgili müthiş bir ikilem içindeyim. Hem tanışma şeklimizin tek gecelik ilişki olması, hem de Müslüman da olsa, yabancı olması aklımı kurcalıyor. Ama ondan da vazgeçemiyorum. Sizce ne yapmam lazım? Buradaki işim ve konumum fena değil; o da buraya gelir mi bilmiyorum? Kendisine sormadım. Umarım en azından bu kadar kişiye akıl veren birisi olarak, bana da fikrinizi bildirirsiniz.
RUMUZ: YABANCI KIZ ARKADAŞ
Sevgili oğlum görüyorum ki olayı sadece kendi açından değerlendirmektesin. O genç hanımın da kendi ülkesini ve kendi ailesini terk edip, aşk uğruna senin yanına gelmek isteyebileceğini düşünüyorsun. Diyelim ki dayanamadı ve geldi. Ülkemizde yabancı uyruklu kişilerin kolay kolay iş bulamadıkları, özellikle bir doktorun burada çalışma fırsatı bulamayacağını bilmezlikten mi geliyorsun? Ancak bu genç hanım seninle evlenirse, senin soyadını taşırsa, çalışabilir. Ama sanırım senin onunla evlenmeye pek niyetin yok. Evlenmemek için bahaneler bulmaktasın. Sadece onu yanına getirtip, birlikte yaşamayı düşünüyor olmalısın. Burada inanılmaz bir bencillik yapıyorsun. Kendin mesleğini sürdürüyor, işinden kazancından, konumundan pek memnun görünüyorsun. Bu genç doktor hanımın, senin hayatını alt üst edeceğini düşünüyorsun. Bir yandan da onu aklından çıkaramadığından yakınıyorsun. Bazılarının hoşlandıkları bir insanla hemen beraber olmak çok fazla kafa yordukları bir konu değildir. Pek çok Türk erkeği gibi anı yaşarlar. Hatta artık aynı şekilde davranan birçok genç hanım da var, ne yazık ki... Sonuçta nasıl sen onunla önce hoşça vakit geçirmek amacıyla bir tatil aşkı yaşamak istemişsen, o da seninle bir gecelik bir macera yaşamak istemiş olabilir. Sonuçta o bir yabancı... Ama şimdi ikiniz de birbirinize bağlanmışsınız; bir gecelik aşk umduğunuzdan çok daha güçlüymüş demek ki. Oğlum, yapacağın şey, çok basit. Onu gerçek anlamda sevip sevmediğini tartacaksın. Gerçekten seviyor, onsuz olamıyorsan, aynı dinden iki insan olarak pekala onunla evlenmeyi düşünebilirsin. Yoksa onu bir macera uğruna buralara getirtip de perişan etme. Buna hakkın yok.
Gerçekten zor durumdayız, desteğe ihtiyacımız var
Gazetelerde ara sıra rastladığımız küçük haberler vardır. "Ödeyemediği borçları yüzünden canına kıydı" gibi... Okuduğumuz an içimizden şu düşünce geçer: "İnsan hayatı bu kadar ucuz mu, insanlık öldü mü, niye çevremize karşı bu kadar duyarsız olduk..." İşte bu haberlere konu olmasına bir adım kalan biri sizden yardım istiyor. Çok acil ödenmesi gereken 6 bin YTL borcum var, 53 yaşında üniversite mezunu, görmüş-geçirmiş biriyim. Hayatımda beklenmedik bazı engeller ve şanssızlıklar yüzünden bu noktaya geldim. Eşim 43 yaşında küçük bir butikte 500 YTL karşılığı 12 saat tezgahtarlık yapmaya başladı. Ben ise uzun süredir yaşım yüzünden iş bulamıyorum. Gerçekten zorun da ötesinde bir durumdayız. Bu mektup asla duygu sömürüsü ve suiistimal değildir. Sadece yeterince küçülmüş, onuru pahasına bundan başka çaresi kalmayan bir adamın son isteğidir. Bizim için bir kibrit çakmanızı ve mümkünse çalışabileceğim bir iş için desteğinizi istiyorum. İsmim Bülent. Cep tel: 0 536 451 39 30. İzmir’de yaşıyorum. Vereceğiniz her türlü destek için size minnettar kalacağım.
RUMUZ: UTANÇ İÇİNDEYİM
Biliyorsunuz büyüklerimiz "Düşmez kalkmaz bir Allah" derler... Bu söz çok önemli bir gerçeği dile getirir. Hiç kimse yarın ne olacağını bilemez. Çok ünlü ve büyük işadamlarının bile sonu bazen hiç umulmadık şekilde zaruret içinde olabiliyor. Bazen çok ünlü yıldızların, sanatçıların yaşamlarının huzurevlerinde noktalandığını duyup üzülüyoruz. Bana daha önce ne iş yaptığınızı yazmamışsınız. Emekli aylığınız bile mi yok? Belki de kendi işinizi batırdınız? Bütün bunlar sadece tahmin... Ama utanç içinde olmanıza gerek de yok; hayat bu... Eminim size destek olup, iş bulmanıza yardım edecek okurlarım çıkacaktır.
Kuduz aşısının yanı sıra tetanos aşısı yaptırmak doğru mu
Sayın Güzin Abla, siz bu "abla"lığı müşfik ve insancıl olmanız, herkese yararlı olma çabanız nedeniyle kazanmış durumdasınız. Bu nedenle size danışabileceğimi biliyorum. Şu sıralarda yine kuduz olaylarından sıkça söz ediliyor. Kedi, köpek ya da fare türünden bir hayvan tarafından ısırılan bir insan hem kuduz hem de tetanos aşısı olmak zorundaymış. Bu bana çok endişe verici geldi. Şimdi düşününce insan ister istemez ikilem içinde kalıyor. İlginizi esirgemeyip beni aydınlatacağınıza inanıyorum.
RUMUZ: KUDUZ HAKKINDA
Şu sıralar gerçekten yine bir kuduz paniği yaratılmak isteniyor. Örneğin Sarıyer Belediyesi sınırlarından çok fazla itlaf haberi gelmekte... Bu da beni çok üzüyor. Sıkça karşılaştığım bu sorunuzu Kızıltoprak Pets Veteriner Kliniği’nden her konuda güvendiğim sevgili Veteriner Kudret Çığ’a (e-mail adresi; veterinerkudret@hotmail.com) sorup, bilgi aldım. Size aktarıyorum: "Köpek ya da benzeri bir hayvan tarafından ısırılan insana bugün artık kuduz aşısının yanı sıra mutlaka tetanos serumu yapılıyor. Uygulanan tetanos aşısı değil, serumdur. Bu farklıdır. Ayrıca herkesin bilmesi gereken, sokakta yaşayan ve toprakla yakın ilişkisi bulunan hayvanların dişlerinde, yapıları gereği tetanos bakterisi bulunma ihtimalinin yüksekliği. Bu yüzden ender de olsa "Kuduz aşısına rağmen öldü" haberleriyle karşılaşılıyor. Ya da gereksiz kuduz paniği yaratılabiliyor. Burada ölüm büyük ihtimalle tetanos yüzündendir."
Sonuçta sevgili okurum, köpek, kedi ya da fare tarafından ısırılan bir insan endişe etmeden hem kuduz aşısı hem de tetanos serumu yaptırmalı. Zaten bu uygulama sağlık merkezlerinde rutin olarak gerçekleştiriliyor.