Paylaş
Sevgili Güzin Abla, aklım şu an çok karışık. Yıllarca uğraştım bu dertten kurtulmak için. Şimdi her şeyin tam ortasındayım ve tüm yaşadıklarımı dünyaya haykırmak için tek yolum sana yazmak.
Ablacığım ben 30 yaşında genç bir kadınım. Üniversite mezunuyum. Hâlâ okuyorum ve çalışıyorum. Hayat beni zorluyor ama ben inadına tutunuyorum, yine de bazen her şey boş ve karanlık.
Ben 6 yaşında üvey babam tarafından cinsel istismara uğradım. 15 yaşıma kadar duygusal ve fiziksel olarak bu işkence sürdü. Fiziksel olarak da bana dokundu, öpmeye çalıştı. Fotoğraflarımı çekti...
Beni aç bıraktı... Bodruma kilitledi... Evden attı...
15 yaşıma yeni girdiğimde bu adam bana utanmadan cinsel hayatımın nasıl olduğunu ve neler yaptığımı sordu. Bu adama, “Yeter senin bunu bana sormaya hakkın yok” dedim.
O günden beri de onu sadece bir kere gördüm.
Bu olaylar başıma geldikten sonra cinsel olarak çok güçlü çıktım.
Çünkü ben bu adam gibi asla kimseyi incitmedim ve cinselliği aşk dışında bir şey için kullanmadım.
Bu küçüklüğümdeki istismar yetişkin hayatımı gene de etkiledi.
26 yaşında bana depresyon, panikatak teşhisi kondu. Hâlâ terapi görmekteyim ve ilaç alıyorum. Terapide bütün yaraları deşme aşamasındayım ve bu çok zor. Güzin Abla senden sıcak birkaç söz veya cesaretlenmeye ihtiyacım var çünkü bu yolda yalnızım.
◊ Rumuz: İstismar
YANIT
Sevgili kızım, bu benim en çok canımı acıtan konu diyebilirim. Üvey baba tarafından istismara uğrayan çocuklar...
Bunu o kadar çok gördüm, o kadar çok şahit oldum ki...
Ben her zaman böyle bir sorun karşısında annelerin ne yaptığını, nerede olduğunu sorup dururum kendime...
Burada sana da soracağım... Sevgili kızım, annen neredeydi bütün bunlar olurken? Bu durumun farkında değil miydi? Ya da kocasına inanan, gözü sevgiden kararmış “o asla böyle bir şey yapmaz” diyebilen birçok kadın gibi, sana inanmıyor muydu?
Ya da sen her şeye rağmen annene bu olanları anlatmaya cesaret edememiş miydin?
Bu ahlak yoksunu erkek bozuntularının mutlaka cezalandırılmaları gerekir.
Herkes onların bu yaptıklarını bilsin, toplumda sokağa çıkacak, işe gidecek yüzleri kalmasın.
İşte bu yüzden, kız çocuğu olan anneler boşanıp yeniden evlenmeye kalkıştıklarında, iki kez düşünmek zorunda. Çünkü iki kişilik bir sorumluluk taşıyorlar. Babalar ise, eğer hayattaysalar, kız evlatlarını yakından izlemeliler. Eski eşlerine duydukları öfke yüzünden, arkada kalan kız çocuklarını ihmal etmemeliler.
Seni, bütün bu yaşadıklarına rağmen, eğitimini tamamladığın, çalışıp ayakta durabildiğin için kutluyorum. Bu adamın sana yaptıklarından etkilenmen çok doğal.
Bu panikatak ve depresyon gibi sorunlarını da mutlaka atlatacaksın.
Bugün zaten depresyon çağımızın sorunu. Eminim, seni gerçek anlamda seven, sarıp sarmalayan biriyle karşılaştığında, bütün bu karanlık günleri geride bırakacaksın.
Paylaş