Umutsuz bir internet aşkı

Bilmem ama umutsuz olmayabilir, gibi geldi bana. Ama önce bir gerçek buluşma, gerçek anlamda görüşme olsun da... Belki aileleri razı etmek mümkün olur daha sonra.

Haberin Devamı

Ablam, ben 22 yaşında genç bir kızım. Tıp fakültesi öğrencisiyim. O ise 27 yaşında. Bir şirkette teknik eleman olarak çalışıyor.
Biliyorum herkes gibi sen de önyargılısın internet tanışmalarına ki ben de öyleydim. Ancak kendi yaşamadan bilemiyor ki insan...
Facebook’ta bir sayfada biri doğum gününü kimsenin kutlamadığını yazmıştı. O yazıyı okuyunca onun hissiyatını içimde hissettim sanki. Mesaj attım gayri ihtiyarı. Doğum gününü kutladım.
Ben mesaj atarken ne resmi vardı ne kaç yaşında olduğuna dair bilgi... Sadece onu hissedip yazdım, sonu nereye kadar gidecek bilmeden...
Teşekkür etti bana. Daha sonra sohbet etmeye başladık. Hayallerin, hayattan beklentilerin ortak oluşuna şahit olmak ikimizi de heyecanlandırmıştı.
Daha sonra benden hoşlanmaya başladığını söyledi. İnternetten, görmeden, duymadan, dokunmadan olacak şey değildi tabi ki! Hiçbir zaman hissetmediğim şeyleri söylemedim ona.
Ne zaman ona karşı bir şeyler hissettimse, ben de duygularımı söyledim. Ve adını koyamadığımız duygularımız farklı bir hal aldı. Fotoğraflarımızı gönderdik birbirimize. Bir süre sonra telefonla konuşmaya başladık.

Haberin Devamı

AİLEM BU İLİŞKİYE KARŞI ÇIKTI

Her şey o kadar güzeldi ki ablam. Herkes bilsin istiyor insan yaşadıklarını. Onun ailesi biliyordu beni. Bense biraz temkinli yaklaşıyordum ailem konusunda. Çünkü fakülteyi bitirmem gerektiği ve internetten tanıştığımız için istemeyeceklerini biliyordum. Ama ailemden habersiz bir şey yapmadığım için ilişkimi anlattım. Kızdılar, istemediler...
Aslında tanıyınca onu çok sevecekler diye düşünmüştüm hep. O çok iyi bir damat olacaktı.
Buluşmak istedik hep. Sevgimizin farkına varalı 1 yıl olduktan sonra, tam buluşacakken son anda aksilikler yüzünden olmadı. Sonra yaz tatili girdi araya.
Tatilde, ailemin hiçbir zaman bu ilişkiye izin vermeyeceklerini anlayınca onu daha fazla üzmemek için ilişkimi bitirmek zorunda kaldım.
Kendisi de ailemle konuşmak için uğraştı ama olmadı.
Şimdi beni suçlu buluyor. Farkındayım, onun hayatını mahvettim. Sadece annesi babası olan hayatına, beni de katmıştı büyük bir hevesle mutlulukla. Şimdi tüm hayallerini yıktım.
Ablam biliyorum ki kimse beni onun gibi sevmeyecek. Kimse onun bana hissettirdiklerini hissettiremeyecek.
Aklımdan hiç çıkmıyor.
Bir kelime bir şarkı, bir eşya; her şey onu hatırlatıyor, her yol ona çıkıyor.
Bana son attığı mesajda, ”Camdan bakarken dışarıya, sevgimizin hikayesi geldi aklıma. Saf katıksız haliyle... Sanki o anlara geri dönmüşüm gibi, senin benim yanında olmamı istediğin o anlara...” diyordu.
Bizim sevgimiz sonsuzdu.
İhtiyacımız olan yanımızda ailelerimizin olmasıydı ama olmadı...
Çok direndi, çok emek harcardı beni kaybetmemek için. Ama konu aile olunca elimden hiçbir şey gelmiyor.
O ise bu dediğime kızıyor, her şey senin elinde, diye.

Haberin Devamı

O HEP HAYATIMIN ERKEĞİ OLARAK KALACAK

Oysa bir sürü hayalimiz vardı. Çocuklarımızın ismini bile düşünmüştük. Şimdi ileride kimseyle evlenemem diye düşünüyorum. Onun başkasıyla birlikte olma düşüncesi beni kahrediyor.
Bir umut var içimde. Onu yaşatıyorum hâlâ içimde...
Her gece ağlayarak uyuyorum, sesi kulaklarımda, hayali hep yanımda...
O benim hayatımın erkeği olarak kalacak hep. İkimiz de hep yazılarını takip ediyorduk ablam. Biliyorum o da okuyacak bu yazıyı. Hatta o da yazacaktı sana bu konuda.
Belki son seslenişim ona: Seni çok sevdim bir tanem , biliyorsun bunu. Hep iyi ol sen.
Şimdi hayatımın erkeğini, sevgimize sahip çıkıp ailemle büyük sorunlar yaşama pahasına yeniden çağırayım mı hayatıma, yoksa ailem istemezse, onun vaktini kalbini sevgisini çalmayayım mı daha fazla?
Zor engelliyorum kendimi ona yazmamak için.
Ne dersin abla?
- Rumuz: Sevgili hayatın

 

Yazarın Tüm Yazıları