Paylaş
Ben 32 yaşında bir kadınım. 20 yaşında şiddet, aldatma ile devam eden bir evlilik yaptım. Çok acı çektim.
Hem ben hem de ailem çok üzüldük. Bu evlilik 2 sene sürdü.
Sonra haliyle boşandık, ayrılalı 10 sene oldu... Bu süre içinde hayatıma çok insan girdi ama hiçbiri tarafından sevilmedim.
Daha sonra karşıma biri çıktı, benden 6 yaş küçük ve bekar bir adam. Bana âşık oldu.
O kadar seviyor ve değer veriyordu ki kayıtsız kalamadım. Herkes yanına yakışmıyor derken bile kimseyi dinlemedim.
Ailem ilk başta karşı geldi, yaşı küçük diye. Sonra saygı duymaya başladılar fakat sevdiğim adamın annesi, benim yaşımın büyük olması ve başımdan bir evlilik geçmiş olmasından hiç istemedi.
Ama sevdiğim adam dinlemiyordu onu ta ki işini kaybedip borç altına girene kadar.
Sonrasında maddiyatı sorun yapıp “Toparlanmam uzun zaman alır, seni bekletemem, zaten annemi de ikna edemiyorum. Çaresiz kaldım” diyerek ayrıldı.
Çok yalvardım ama dinletemedim. 10 gün sürdü bu ayrılık. Sonra yine konuşmaya başladık ama iki gün sonra yine ayrıldık. Bir ay sonra tekrar barıştık kopamıyorduk çünkü. Barıştığımızı aileler duysun istemedik.
Ailem barıştığımızı öğrenince “Senden böyle saçma sebepler yüzünden ayrılan biriyle niye konuşuyorsun? Ona nasıl güveniyorsun, sana adam mı yok” dedi. Gerçekten de etkilendim bu konuşmadan. Tartışmamızı bahane edip ayrıldım ondan.
Belki hâlâ birbirimizi özlüyoruz, seviyoruz ama ailem yüzünden ona da umut veremiyorum.
Ben de umut edemiyorum artık. Ancak çok üzülüyoruz. Ne olursun bana bir akıl ver, yardım et abla... Ne yapabilirim?
◊ Rumuz: Umutlar tükendi
YANIT
Gerçeği söylemem gerekirse, senin durumun karmaşık görünüyor. Bunca yıl bekledikten sonra seni mutlu eden birini bulmuşken, bu gereksiz bahanelerle onu kaybetmek, onu hâlâ bu kadar çok sevdiğin halde, gerek onun ailesi, gerekse senin ailenin saçma tepkisi yüzünden ondan ayrılmak zorunda kalman çok üzücü ve çok yersiz.
Aslında ikinizin de güçlü olup, sevginize sığınıp ailelerinize karşı çıkabilmeniz gerekirdi.
Birlikte olmanıza karşı çıkmalarını gerektiren gerçek bir engel yok aslında aranızda... İkiniz de olgun yaşta insanlarsınız, ailelerinizin etkisinde kalacak, onların itirazlarına boyun eğecek yaşta değilsiniz ki aslında.
Neymiş, sen boşanmış bir kadınmışsın. Ne olmuş, sonuçta genç yaşta yanlış bir evlilik yapmışsın.
Kocandan şiddet görmüşsün, dayanamayıp 2 sene içinde boşanmışsın. Ömür boyu böyle şiddet görerek bu saçma evliliği sürdürmeli miydin? Artık kadınlar böyle acı içinde yaşamaya isyan ediyor, yürümeyen evliliklerine son vermekten kaçınmıyor.
Böyle saçma sapan suçlamalarla karşılaşacaklarını da biliyor ama aldırmıyor, özgürlüklerini her şeyden üstün tutuyorlar. Neymiş, sen ondan 6 yaş büyükmüşsün...
Ne olmuş 6 yaş büyüksen...
Bugün artık insanlar böyle yaş farkına fazla takılmıyorlar. Kadınlar öyle bakımlı ki...
Her gün gelişen kozmetik ve estetik olanaklar sayesinde genç kalmayı öylesine başarıyorlar ki... Hiç kimse bu yaş farkını anlamıyor bile.
Hem anlasalar da kime ne? Önemli olan iki insanın birbirini sevmesi, anlaşması, mutlu olacaklarına inanabilmesi değil mi?
Hiç kimsenin etkisinde kalmamalısın kızım, kalbinin sesini dinlemelisin. Tabii aynı şey sevdiğin adam için de geçerli.
Kulaklarınızı bu parazitlere tıkamayı başarabilir de yeniden bir araya gelebilirseniz, bu defa birbirinize var gücünüzle kenetlenip asla ayrılmamalısınız.
Paylaş