Paylaş
Evlerde telaşla sofraların kurulduğu, lüks lokantalarda kahkahaların çınladığı, karanlığın ve hüznün şehrin üzerine ağır bir kadife perde gibi indiği saatlerde, onlar gün boyu saklandıkları kovuklardan dışarı çıkarlar.
Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz... Uyku kara bir çarşaf gibi bedenleri sarıp sarmalarken, onlar gün ışıyana dek süren amansız bir ekmek maratonuna başlarlar. Tehlikelerle dolu bu bin çehreli kentte, patileriyle çöp yığınlarının bulunduğu sokakları arşınlarken, düşlerini süsleyen tek bir şey vardır: Bir parçacık kemik bulabilmek...
15 yıllık ömürlerini asla tamamlayamazlar. Itile kakıla, horlana taşlana geçen kısacık bir zaman diliminde bir güncük bile köpek tadında yaşayamadan göç edip gidiverirler bu dünyadan.
Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz... Duygulu, sadık ve sevecendirler. Bir lokmacık ekmek uğruna kulunuz köleniz olurlar.
Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz... Tek bir suçları vardır, köpek olmak. Bu suçu da asla isteyerek işlememişlerdir. O hüzün dolu gözleriyle özür diler gibi bakmaları işte bu yüzdendir. Eğer ta içine bakmasını bilirseniz o gözlerin, ısınıverir içinizin bütün üşümüşlükleri.
Siz sokak köpeklerini bilmezsiniz, bilseniz seversiniz onları...
Bu yaptıklarınızdan üzüntü duyardınız.
Ortaca Tarım, Çevre ve Turizm Festivali yetkilileri
Basına gönderilen bu yazı gerçekten tüyler ürpertici bir gerçeği yansıtıyor. O hor gördüğünüz, tekmeleyip, aç bıraktığınız köpekler, iç dünyalarını dile getirebilselerdi, ancak bu kadar içten yazabilirlerdi duygularını.
Üstelik bu hayvancıklar, çok önceki dönemlerde bile, insanoğluna dost ve arkadaş olsun diye her an yanında yer alan sevgi dolu varlıklardır.
Köpeğin insana olan dostluğu o kadar sonsuzdur ki, istediğiniz kadar karnını doyurun, yanında değilseniz eğer, mutsuz olur. Çünkü o insan olmadan yaşayamaz.
Köpek, küçücük yaştan itibaren insanoğluna sevgiyi, hem de karşılıksız sevgiyi öğretmek üzere yaratılmıştır.
Evde 23 kediye bakıyoruz
Yedi sene önce bir kediyle başlayan hayvanseverliğimiz sokakta gördüğümüz kedileri yardım etme amaçlı eve almamızla çığ gibi büyüdü. Kedilerin üremeleri sebebiyle de sürekli nüfusları çoğaldı ve şu an 23 kedimiz bulunmakta. Fakat şu 7 sene içerisinde 100’den fazla kediye ev sahipliği yaptık.
Artık maddi gücümüz yetmiyor. Kedilerimizi bir barınağa verebilir miyiz, örneğin çok güvenilir bir barınak olan Üsküdar barınağı gönüllü yöneticisi Asude Ustaoğlu’na bu mailimi verebilir misiniz? Yaptığımız aylık masrafı gene onlara bakabilmek için ulaştırabiliriz.
? Rumuz: Angel
Sevgili kızım, mailiniz Asude Hanım’a ulaştığında, size şöyle bir yanıt verdi: “Çevrenizdeki kedilere yardım etmeniz güzel ancak üremelerinin önüne geçmediğiniz müddetçe bu sorun çığ gibi büyüyecek. Keşke benden sadece kısırlaştırma için destek isteseydiniz. Tüm kedilerinizi ücretsiz olarak kısırlaştırabileceğiniz belediyeler ve bakım evleri var. Böylece, büyük sorumluluğunuzu
hafifletebilirdik.
Ne yazık ki, kedicikleri alabilme gibi bir durumumuz yok. Dişileri kısırlaştırıp sağlıklı olanlarını da sokağa alıştırıp sokakta bakmanız çok iyi olur.
Asude Ustaoğlu; Hayvan Hakları Aktivistleri Derneği Başkanı
Paylaş