Sevgiyi ve ahlak kuralllarını bu kadar mı tükettik biz

Sevgili Güzin Ablacığım, dertleşmek için içim daraldığında sana yazıyorum.

Haberin Devamı

Ben 30 yaşında bir genç kadınım. İstanbul Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı okuyorum. Aynı sınıfta olduğum 36 yaşında bir hanım var. O da benim gibi Almanya’ dan buraya okumaya geldi. Almanya’ da 10 senelik evli ve çocuğu yok. Onunla okul açılınca ilk gün kaynaşmıştık. Başta anlaşıyorduk. Ama sonra bana ters gelen bazı hareketlerini gördüm. Bizim sınıftan 24 yaşında bir delikanlıyla kocasını aldatıyor. Bu delikanlı da onun evli barklı olduğunu biliyor.
6 aydır ilişkileri var. Hem kocasını hem de delikanlıyı idare ediyor kadın; bütün sınıf da bunu hiç yadırgamıyor. Ben de; bunu aykırı gören ben mi normal değilim, yoksa etrafımdaki insanlar mı diye düşünüyorum?
İnsanlar neden bu kadar yalancı, sevgisiz, anlayamıyorum artık ablacığım? Yeri gelince Müslüman oluyorlar, “dürüstüm “diyorlar ama sonra işlerine geleni, akıllarına eseni yapıyorlar. Bu durumdan rahatsız olduğum için, ki tek rahatsız olan benim, bu hanımla ve o gençle artık görüşmüyorum. Midemi bulandırıyor onların bu davranışı.
Sonuçta kadın kocasını aldatıyor, kocası ise karısı okusun diye ona yurtdışından para yolluyor. Ne olacak bu insanların hali? Artık ahlak kalmadı maalesef.

RUMUZ: GÜN IŞIĞI

Haberin Devamı

Sevgili kızım, haklısın, inandığımız değerler o kadar değişti ki artık… Neyin normal, neyin ayıplanması gerektiğini bilemez olduk sanki… Hemen her gün gazetelerde, televizyonlarda sanatçılar, tanınmış kişiler, mankenler hakkında yazılıp çizilenler, onların yaşamlarının didik didik edilmesi, bazen hiç de hoş olmayan örnekler teşkil ediyor.
İnsanları özendiren, “Herkes yapıyor, ne olmuş” dedirten bazı ilişkiler, tabii ki giderek normal kabul edilmeye başlanıyor. İhanetin bu kadar çok artması, evliliklerin bu kadar çabuk yıpranması, erkeklerin kolaylıkla ikinci bir kadın bulması, kadınların bir erkeğin yaşamında ikinci kadın olmayı bu kadar kolay kabul etmesi ve de tabii  “Erkekler yapıyorsa, biz de yaparız”  zihniyeti senin ve benim gibi düşünen insanları üzüyor.
Beni biraz muhafazakar buldukları için sitem eden okurlarım da var. Ama şükürler olsun, genellikle okurlarımla aynı düşünce düzeyindeyiz. Bu da beni mutlu etmeye yetiyor. İnsanlar eğer muhafazakar buldukları için beni okumuyorlarsa hak verebilirim. Çünkü piyasada o kadar çok ilerici, modern, çağdaş, uçuk, cesur ve dikkat çekici kadın yazar var ki bunlar arasında seçim yapmak için hiç de zorlanmayacaklardır. Ama şükürler olsun, okurlarımın sayısı o kadar fazla ki… Hele bazılarının sandığı gibi  (böyle düşünmek sanırım işlerine geliyor), okurlarım hiç de öyle  sosyokültürel açıdan alt düzeyde değiller. Tam tersine, Hürriyet okurlarının seviyesiyle okur düzeyim paralel gidiyor. Okurlarım artık çoğunlukla üniversite mezunları ya da talebeleri.
İşte benim görevim de, senin karşı çıktığın gibi, insanlara bu yanlışlarını anlatmaya çalışmak sevgili kızım. Evli bir erkekle ya da kadınla ilişki kuranların, ne kadar hatalı olduklarını göstermek…
Hem de bu hata, yalnızca birlikte oldukları insanların ve yakınlarının mutsuzluğuna değil aynı zamanda kendilerininkine de sebep olacaktır mutlaka…

Haberin Devamı

Eski eşim beni oyuna mı getiriyor anlayamadım

Sevgili Güzin Abla, ben evlendikten 3 yıl sonra çocuğumu alıp ailemin yanına yurtdışına gittim. Eşim ailesinin etkisi altındaydı, ailesi de eşimin iyi niyetini kullanıyordu. Eşimle artık aramızda diyalog kalmamıştı, o kendi ailesi için yaşıyordu bense sadece çocuğumun dadısı gibiydim.  Bebeğim ağladığında bile eşim önce annesine haber veriyor, bana fırsat vermiyorlardı. Ben de çok hassas bir yapıdayım, dayanamayıp ayrıldım. Eşim çok pişman oldu, beni hiç bırakmadı, her gün aradı ama biliyorum ki ailesi beni istemiyor. Ben de eşimle karşılıklı boşanma davası açtık ama bu esnada da barıştık ve tekrar bir araya gelmek istedik. Ama ben yurtdışındayım eşim ise Türkiye’deydi. Kendisine “Davayı geri al, ben geliyorum dedim” ısrarla geri almadı. Duygusal olarak birbirimizden vazgeçmedik ama barışmış olmamıza rağmen resmen boşandık. Şimdi bana, “Sizi alıp buraya getireceğim, sonra tekrar burada nikahlanırız” diyor. İnanmayı çok isterdim ama inanmalı mıyım bilemiyorum, barıştığımız halde, beni resmen boşadı.
Davayı geri alır da ben geri dönmezsem tekrar yıllarca beni boşamaya uğraşırmış. Gördüğünüz gibi bana güvenmedi. Şimdi benim ona güvenmemi bekliyor. Beni oyuna getirmesinden korkuyorum, beni oraya getirtip 4 yaşındaki oğlumu benden alır diye korkuyorum. Lütfen bana yol gösterin 

RUMUZ: BOŞANDIKTAN SONRA

Haberin Devamı

Düşündüğün gibi de olabilir gerçekten kızım…  Ailesine bu kadar düşkün, onların sözünden çıkmayan bir erkek, hem senden ısrarla boşanıyor hem de “şimdi gel burada tekrar evlenelim”  diyor.  Evlendiğiniz zaman sanki sizin ayrılmanıza neden olan sorunlar son mu bulacak, o ailesinin etkisinde kalmayı bırakacak mı? Hiç sanmıyorum. Tekrar nikahlanacaktınız, neden boşadı seni. Evet burada kuşku yaratacak bir durum var. Buraya gelmeni ısrarla istiyorsa, çocuğuna el koymak isteyebilir. Bunu ciddi bir şekilde düşünmeli, bir avukatla konuşmalısın.

Yazarın Tüm Yazıları