Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 23 yaşındayım. Yaklaşık 6 aydır bir sevgilim var ve onu çok seviyorum. Ama ondan önce ailemin baskısıyla görücü usulü biriyle nişanladım.
Ben o genci hiç sevmedim, o genç de bunu anladı ve nişan atıldı.
Bu kez de beni ‘nişan attın, artık kimse seninle evlenmez’ psikolojisine soktular. Bir yıl kendimi her şeye kapattım, hiç kimseyle görüşmedim.
Sonunda hayatıma biri girdi ve çok seviyoruz birbirimizi, ama ben bu nişan olayını söyleyemiyorum.
İlk başta sorduğunda anlatamadım ve zaman geçtikçe, söylemek daha da zorlaştı. Ve şimdi benimle hemen evlenmek istiyor.
Yarın öbür gün ailemin içine girdiğinde öğrenecek ve o zaman daha kötü olacak...
Ben söylesem daha iyi mi olur? Ama ben bunu söylediğimde beni bırakır mı, şimdi bunu düşünmekten uyuyamıyorum, yemek yiyemiyorum. Çok mutsuzum Güzin Abla.
Bunu bu saatten sonra nasıl söylerim sevgilime. Bunun bir yolu var mı, lütfen yardımcı ol.
Rumuz: Suç mu bu?
YANIT
Sevgili kızım, nişanlanmak, evlilik öncesinde çiftlerin birbirleriyle anlaşıp, anlaşamayacaklarını anlamaları için bir süreçtir. Anlaşabilirlerse, evlenmeye hazırlanabilirler. Beraberlikleri yürümüyorsa, nişanı atarlar, hepsi bu...
Bizde ne yazık ki bu nişan olayı çok yanlış anlaşılıyor. Nişanlanan çiftlerin mutlaka evlenecekleri görüşü aile içinde hakim oluyor.
Bu nedenle kız ya da erkek, hangisi olursa olsun, ayrılmak istediğinde, karşı tarafla anlaşamadığını, evlenmek istemediğini söylediğinde, aile büyük bir şok yaşıyor.
“Rezil olduk, insan içine çıkamayız artık” gibilerden paniğe kapılıyorlar.
Oysa bu süreç, ilerde evlendiklerinde, çoluk çocuğa karıştıklarında, daha dramatik olaylar yaşanmasın, anlaşamadıklarını gördüklerinde, evlenmeden ayrılabilsinler diye düşünülmüştür. Yoksa insanlar nişanlanmadan direkt olarak evliliğe adım atarlardı.
Nişan aslında sağlam evlilikler kurulsun diye vardır.
Bu nedenle nişanı böyle çok yanlış değerlendirmemelisiniz.
Ailenin, nişanı attığın için, artık sana hiç kimse yanaşmaz, bundan böyle evlenemezsin, gibilerden moral bozucu yaklaşımlarına kulaklarını kapat. Çünkü bugün artık insanlar evliliklerde bile mutluluğu bulamadıklarında, sevgiyi yaşayamadıklarında, ayrılmayı seçebiliyorlar... Çok da iyi yapıyorlar. Çünkü yaşam mutsuz olmak için çok kısa.
Sevdiğin o adama, ailenin baskısı sonunda, görücü usulüyle tanımadığın biriyle nişanlandığını ama ona hiç ısınamadığın için nişanı attığını açıklamalısın. Bundan da hiç utanç duymamalısın. Hatta ailene karşı çıkabildiğin, kendi özgür iradenle bunu yapabildiğin için de kendinle gurur duymalısın.
Sevdiğin bu genç de, eğer gerçekten düzgün biriyse, aynı şekilde sana hak verip seninle gurur duymalı. Seni terk edecekse, bırak gitsin. O zaman anlarsın ki, sana uygun, seni mutlu edecek biri değilmiş.
O anda da üzüleceğine, “iyi ki de gitmiş” diyebilmelisin...
Paylaş