Sevgi insanı yüceltir

Yarın Sevgililer Günü... Aslında gerçek sevgililerin yılda tek bir günü yok elbette. Onlar her birlikte oldukları anı, her günü, Sevgililer Günü gibi yaşıyorlar. Yeter ki mutsuz olmasınlar, aralarına kara bulutlar girmesin. Başkaları onların yaşamlarına burunlarını sokmasın...

Haberin Devamı

Bu dünyada sevmek ve sevilmekten daha güzel, daha huzur verici, daha insanca ve daha mutlu edebilen bir duygu var mıdır? Zaten insanoğlunun görevi nedir? Bunca din, bunca peygamber, bunca kitap ve öğüt insana neden gönderilmiş? Tek bir amaç için: “Sevmek, sevmeyi bilmek.”
Aslında büyü burada, bu sözcükte, bu duyguda... Sevdiğiniz zaman her şey kendiliğinden çözülüyor. Sevdiğiniz zaman ayaklarınız yerden kesiliyor. Daha hoşgörülü, daha insancıl, daha duygusal ve merhametli, kısacası “insan” oluyorsunuz. İnsan olmanın erdemini anlıyorsunuz.
Sevince Tanrı’nın bize bağışladığı her şeyi de sevmeyi öğreniyorsunuz. İnsanı, hayvanı, çiçeği, ağacı, yaprağı, rüzgarı, güneşi...
Kısacası yaşamı, bize sunulan tüm güzellikleri... Seviyor, sevmekle de kalmayıp, ona saygı duymayı da öğreniyorsunuz.
Bir anlamda tekamül işte bu... Ne güzel bir söz değil mi? “Yaşadım diyebilmek için sevmek gerek!”
Bana ulaşan mektuplardan birinde bir genç kızın şu sözleri o kadar anlamlıydı ki:
“Sevdiğim adam her zaman kendimi dünyanın en güzel, en kusursuz, en sevilmeye layık insanı gibi hissetmemi sağladı...“
İşte budur... İşte sevginin bir insanda yarattığı duygu budur. Gerçekten sevdiğiniz zaman, onu dünyanın en güzel, en akıllı, en yetenekli, en becerikli, en hoş insanı olarak düşünürsünüz. Saçları da dökülse, zamanla göbeklense de, yüzünde sivilce çıksa da, o size hep, aşık olduğunuz, ilk günkü sevgiliniz gibi görünecektir.
Beceriksizliğinden yemekleri yaksa ya da evdeki en sevdiğiniz bibloyu kırsa da, “aman canın sağ olsun, bu akşam da dışarıdan yemek söyleriz” ya da “aman sen de, bir başkasını alırız, zaten onu görmekten sıkılmıştım” diyebilmektir sevgi.
Sadece sevilene değil, sevene de sonsuz mutluluk kazandıran, Tanrısal bir hoşgörü edinmenizi sağlayan yüce bir duygudur sevgi... Ben Tanrı’nın ruhumuza üflediği kendinden bir parça olduğuna inanıyorum sevginin.
Yeter ki sevmeyi bilin, o zaman tüm engelleri aşarsınız...
Aşk, sevgi olmasa bu hayat yaşanmaya değer mi? Aşk olmasa bütün bu zorluklar çekilir mi? Ve tabii aşk olmasa bu köşe de olur muydu?
Sevgilisi olmayanlar ise hüzünlenmesinler... Belki bir dost, bir arkadaş ya da bir yakınları onlara sevgi dolu sıcak elini uzatıp, yanaklarına bir öpücük kondurmak için çalacaktır kapılarını.
Sevgililer Günü, elbette önce aşıkların günü.
Ama bence birbirlerine karşı sevgi duyan herkesin günü bir anlamda...
Benden sevgiyi anlatmamı istiyorsunuz; sevgiyi, aşkı nasıl anlatsam! Şairler, yazarlar, filozoflar bile tam anlamıyla açıklayamamışlar bu duyguyu.
Sevgi elbette ki yürek çarpıntısıdır. O inanılmaz heyecandır. Sevgiliyi uzaktan gördüğünde bile bacaklarının titremesidir. Coşkudur, mutluluktur. Kendini unutmak, onunla bütünleşmektir...
Bazen sevgi ilk bakışta çarpar, bazen de yavaş yavaş gelir yerleşir. Bazen karşındaki, bu sevgiyi hak ettiği için gelir. Bazen ise hak etmediği halde, yine de yüreğine hükmedemezsin.
Ama her ne olursa olsun, aşk, sevgi insanı yüceltir. Anton Çehov’un çok sevdiğim bir sözü vardır, “Aslında önemli olan aşık olduğun kişi değil, aşık olabilmektir” der ünlü yazar.
Sevginin sıcaklığını, tadını ve yüceliğini bilmeyenlere de dileğim, bu duyguyu en kısa zamanda tadabilmeleridir.
Umutsuz aşklar yüzünden ölmeyi düşünenlere, hem kendine hem sevdiklerine haksızlık edenlere diyorum ki, “Yaşadığın sürece, sağlıklı olduğun sürece, yüreğinde o duygu var olduğu sürece, yeniden seversin. Yine kalbin çapar bir başkası için.
Yeter ki sen sevmeyi bil.”
Dilerim dünyanın sevgi üzerine kurulu olduğunu hep hatırlarsınız.
Ve bu Sevgililer Günü’nde yaşayacağınız mutluluk ve sevgi bir ömür boyu sürer, yalnızca bu özel günle sınırlı kalmaz.
Yüreğinizin hep sevgiyle dolup taşması dileğiyle...

Yazarın Tüm Yazıları