Paylaş
Belki doğrudur ama eminim bunu ballandırarak anlatan, öven o kişi çinçilla denen hayvanın neslinin tükenmek üzere olduğunu bilmiyordur.
O kadar şirin bir hayvan ki çinçilla...
O kürkü elde etmek için en az 25 çinçillanın öldürülmesi gerekiyor.
Bir sanatçı bunu nasıl yapar?
Bir de üstüne üstlük diyor ki; “Allah hayvanları biz insanlara faydası olsun diye yaratmış.”
Evet ama “25-30 tanesini öldür, derisini yüz, onu da sırf hava atmak için sırtına kürk yap” dememiş!
Hayvanların etinden sütünden yararlanıyoruz ama ısınmak için kürk yerine çok değişik giysiler bulabiliyoruz.
İşin bir başka boyutu daha var. 250 bin lira verip aldığı o kürkün parasını Türkiye’de asgari ücretle çalışan bir kişi tam 315 ayda kazanabiliyor ve bu parayla evini geçindiriyor, çoluğuna çocuğuna bakıyor.
Diyelim ki parası var alıyor ama bana sorarsanız, ben o sanatçının tüm servetine bir serçenin bile canını feda etmem.
Sanatçı, ülkenin aynasıdır ve sanatçı dediğin insana örnek olmalıdır.
Hayvan konusunda ne kadar hassas olduğunuzu biliyorum, onun için size yazdım.
- Cengiz D.
Sizi çok iyi anlıyorum. Çok da hak veriyorum.
Ne yazık ki bu sanatçı kürk giyen tek ünlü değil.
Hatta kürkün son zamanlarda yeniden moda olduğunu görüyor, büyük üzüntü duyuyoruz.
Bugün tekstil alanında o kadar büyük ilerlemeler kaydedildi ki, artık ısınmak ya da gösteriş olsun diye bir hayvanın canlı canlı yüzülmüş derisini giymek gerekmiyor.
Kürke tıpatıp benzeyen, hatta hiç ayırt edilmeyen sentetik kumaşlar üretiliyor.
Hem çok şık hem de çok daha ucuz. Modacılar bunlarla mucizeler yaratabiliyorlar.
O halde ne gerek var ilkel insanın tek giyinme imkanı olan hayvan derilerini bu çağda sırtına takıp o vahşeti teşhir etmeye?
Umarım artık sesimizi duyarlar da hayvanlara bu kötülüğü yapmaktan vazgeçerler.
Talep olmayınca elbette ki o güzelim foklar, kunduzlar, tavşanlar, çinçillalar, vizonlar ve daha anne karnında katledilen siyah kuzular (astragan yapılıyorlar) öldürülmekten kurtulurlar...
Paylaş