Paylaş
Ben anneannemin yanında büyüdüm ama o da çok yaşlıydı, benimle yeteri kadar ilgilenemiyordu. Yine de yaşadığım pek çok olumsuzluğa rağmen, çamura düşmemi bekleyenleri mahcup ettim ve ayakta kalmayı başardım. Ben 15 yaşındayken babam yaşındaki adamın tecavüzüne maruz kaldım, çocuktum, korktum kimselere söyleyemedim.
Bir polise güvendim, onlara sığındım. O ne yaptı abla biliyor musun, beni döve döve kirletti. Hayattan ve insanlardan nefret ettim. Kimseye güvenemeyeceğimi anladım.
Şu anda evli olduğum genç adam o sırada karşıma çıkıp beni bütün bu belalardan kurtardı. Sana sonsuz saygı duyuyorum, yazılarınla birçok insanın hayatını kurtarıyorsun ablacığım. İşte bütün bu yaşadıklarım yüzünden ben sevdiğim adama kız gitmedim. Neyse ki, bunu bir gün bile yüzüme vurmadı. Öyle mert bir insan.
Geçen gün köşende tecavüze uğrayan bir kızımızın yazısı yayınlandı.
Ne yazık ki ahlaksız insanlar nedeniyle her an birçok kızımızın hayatı kararabiliyor. Ve sen onlara hep yardımcı oluyorsun yazılarınla, Allah uzun ömürler versin.
RUMUZ: YAŞADIKLARIM
Sevgili kızım, yazın öyle bir zamanda geldi ki, sana teşekkür etmeliyim. Tam da beni, o okuduğun mektuptaki tecavüze uğrayan genç kıza “keşke o erkeğin evine gitmeseydin “ dedim diye suçlayıp, bana tecavüzün bir suç olduğunu söyleyen ( çok komik ama böyle yazmış) ve o genç hanıma, “polise gitmeliydin” demedim diye hakaret eden Nazlı hanımın mektubuna, sanki cevap olmuş.
İşte sen polise sığınmışsın, ama başına gelenlere bak… Neyse ki, seni sevgiyle koruması altına almış bir genç adamla karşılaşmışsın da, yıllar önce yaşadığın bu olay seni daha kötü bir sona sürüklememiş.
Ne yazık ki bu bana hakaret eden kadın, her yerde, her an taciz olayları yaşandığını görmezden geliyor sanki. İşin komiği taciz eden erkek değil de, “o adamın evine gitmemeliydin” diyen ben suçlu oluyorum neredeyse.
Oysa her zaman, kim ne derse desin bu sözü tekrarlayacağım. “Bir kadın bir erkekle 4 duvar arasına girmeyi göze alıyorsa, her an bu tür bir olayla karşılaşmayı da göze almalı…” Bunu her kızın ve kadının hatırlaması gerekir.
Peki ya kadın her zaman tecavüze uğradığını söyleyebiliyor mu? Toplum ve aile korkusundan söyleyemiyor ne yazık ki? Sonuçta öldürüveriyor ailesi onu…
Genç hanım yasalardan söz ediyor. Kadının eşi bile ona zorla sahip olamazmış, yasalar varmış.
Ah sevgili hanım kızım, sen varoşlarda ve köylerde kadınların eşleriyle her seferinde sevişmek istediklerini mi sanıyorsun yoksa... Sık sık bunu dayak zoruyla yaptıklarını nereden bileceksin ki? Ya da içip içip yatağına gelen sarhoş kocayla isteyerek mi sevişiyor bazı kentli kadınlar?
Keşke her şey senin o sırça köşkünde yaşadıkların kadar kolay olsaydı.
Yasalar her şeyi halledebilseydi… Ne mutlu bir yer olurdu dünyamız, değil mi?
Bir kaza nedeniyle 5 yaşımdan beri yüzümün bir bölümü yanık
Merhaba Güzin Abla; ben daha 18 yaşında genç bir kızım ama daha 5 yaşındayken hayat sillesini vurdu bana.
Geçirdiğim bir kaza yüzünden, yüzümün büyük bir kısmı yanık içinde kaldı. Aslında bu yaşıma kadar aileme ve çevremdekilere bu konuda hiç acı çektiğimi belli etmedim.
Yıllardır kimseye isyan etmedim, kimseye “Senin yüzünden oldu” demedim. Herkesin acıyan bakışlarına aldırmadım, hâlâ da aldırmıyorum, benden kötülerini düşünüp şükrediyorum ama aynaya her baktığımda, Allah’a neden ben diyorum. Neden?
Bazen kendi kendimi avutup “gözlerinin güzelliği sana yeter” diyorum. Bazen de seni de Allah böyle sevmiş diyorum. Böyle yaratmış ama rüyadan uyandığımda bunlar gerçek değil deyip ağlıyorum. Hayat işte herkesin beklediği gibi olmuyor.
Bazen kalabalık içine çıkamıyorum. Ya da beni bu halimle görüp benimseyememiş insanların içine giremiyorum.
Küçük çocuklar “yüzün neden böyle?” diye soracaklar korkusuyla onlardan kaçıyorum. Ama Güzin Abla yine de şükretmeliyim değil mi?
RUMUZ: MAVİ
Canım kızım, her ne kadar kendini güçlü göstermeye çalışsan da, satırlarından ne kadar büyük bir acı çektiğini anlamak mümkün. Büyük ihtimalle eğitimine bile devam etmiyorsun. Bence bir genç kız olarak sana bu acıyı veren bu izlerle yaşlanmamalısın. Maddi gücün bile yoksa, şimdi artık devlet hastanelerinde de estetik ve rökonstrüktif cerrahi bölümlerinde bu tür ciddi ameliyatlarda mucizeler yaratıyorlar.
Örneğin Marmara Üniversitesi Tıp fakültesi Hastanesi Plastik Cerrahi Anabilim Dalı’nda, Doç. Dr. Özhan Çelebiler’den bu konuda yardım isteyebilirsin.
Paylaş