Paylaş
Merhaba... Ben 40 yaşında ve yaklaşık 2.5 sene önce eşinden ayrılmış bir kadınım. Anlatacaklarımın, okuyan herkese ibret, kulaklarına küpe olmasını diliyorum. Bu gerçek bir kandırılma olayıdır!
Eski eşim herkesin takdir ettiği, son derece saygılı görünen, sessiz sakin biriydi. Zaman zaman yalanlarını yakalıyordum ancak kendini öyle bir aklıyordu ki; ben bir söylüyorsam ondan 10 işitiyordum.
2009’da evlendik, 2015’te boşandık.
Onunla evlendiğimde capcanlı, çok iyi bir işi ve maaşı olan, kendi düzenini kurmuş biriydim. O temiz maskesine kandım. Çünkü kimse böylesine rol yapamazdı. Zamanla bu adamın bana uyguladığı psikolojik şiddet yüzünden işimi ve ruh sağlığımı kaybettim.
Her şeyden önce, evliliğin en önemli unsurlarından cinsellik hayatımızda neredeyse hiç yoktu. Bu durum son derece mutsuzluk vericiydi.
Ayrıca bu adam borsada oynuyormuş, buna çok düşkünmüş. Onun sadece hobi olarak oynadığını sanıyordum, meğer yıllar önce babasının marketini batırmış.
İşimden ayrıldıktan sonra tazminatımın bir kısmıyla onun kredi kartlarını ödedim. Evlenirken takılan takılar da borçlara gitti.
Ardından saçma sapan, hiç bana uygun olmayan işlerde çalıştım. Hiçbir yerde tutunamıyordum, çünkü çok ağır depresyona girmiştim. Yıllarca havayolu şirketinde kabin amiri olarak çalışan ben, işten ayrıldıktan sonra panik atak hastası oldum. Neredeyse hiç nefes alamıyordum. O nedenle evliliğim boyunca psikiyatrist ve psikologdan yardım aldım.
6 sene evli kaldık ve sadece ilk yılımızda tatile çıktık. Ona da çalıştığım şirketin anlaşmalı oteli olduğu için gidebilmiştik zaten. Sonraki beş yaz boyunca tatilin hayalini bile kurmadım.
Kendi aile işini batırdıktan sonra ona bir iş buldum. Kadıköy yakasında bir Uzakdoğu mutfağının kasası ve muhasebe işlerine bakıyordu. Ve düşünebiliyor musunuz, işe girdikten 1.5 sene sonra eve noter onaylı bir mektup geldi. Zimmetine 40 bin lira para geçirmiş! İhtarnamede, 7 gün içinde parayı yatırmazsa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacakları yazıyordu.
Tabii ki her şeyi inkar etti. İşyerinden evi arayıp parayı bir an önce teslim etmesi gerektiğini söylediklerinde, adamları tehdit etti resmen. “Eğer siz suç duyurusunda bulunursanız ben de sizi maliyeye şikayet ederim. 250 bin lira ceza ödersiniz” dedi adamlara.
Sürekli katakulli çeviriyor ve kendini sağlama alıyordu. İnanır mısınız, adamlar hiçbir şey yapamadılar. Boşandığım için haberim yok ama belki de tehdit edildikleri için üzerine ihbar ve kıdem tazminatı bile vermişlerdir. Ben günlerce hıçkıra hıçkıra ağlarken o bütün gün yatıp çizgi film ve spor programları seyrediyordu.
Psikoloğum yaşadıklarımı dinledikten sonra “O kadar soğukkanlı ki size de bir şey yapabilirdi, ucuz kurtuldunuz” dedi.
Şimdi “Şükürler olsun ki çocuğumuz yok” diyorum ben de...
Duyduğuma göre en son ablası ile abisinin çalıştığı büyük bir lojistik-gümrük firmasında işe başlamış. Bu kadar üçkağıtçılık yaptıktan sonra bir gümrük firmasında çalışması, geçmişinin ablası ve abisi sebebiyle hiç araştırılmaması, paçayı kurtardığını gösteriyor. Ne yazık ki kötüler kazanıyor bu dünyada.
Yaşadıklarımı bilhassa hemcinslerimle paylaşmak istedim.
Özetle... Ne yazık ki insanları tanımak çok zor, hatta birini tam anlamıyla tanımak imkansız. Kendimizi kötülere karşı korumak için, bize kendimizi kötü hissettiren her türlü sezgiye kulak vereceğiz, yok saymayacağız. Bir de insanlara, en yakınımız bile olsa yüzde 100 güvenmeyeceğiz. Başka yolu yok.
◊ RUMUZ: Hayal kırıklığı
YANIT
Sevgili kızım, görüyorsun ki, her efendi ve düzgün görünümlü insana inanmak doğru değil. Düzgün, vicdanlı bir insan, senin anlattıklarını yapabilir mi? Sana bu kadar eziyet çektirebilir mi? Çalıştığı yeri dolandırıp da zimmetine para geçirebilir mi? Tabii bunca yıl senin sırtından geçinmesi de cabası...
Evet sevgili kızım, iyi ki çocuğunuz olmamış, bu adamın nasıl bir baba olacağını düşünmek bile istemiyorum çünkü.
Doktorunun söylediği gibi, bu üzücü yılları unutmalı ve sana bir kötülük yapmadan ondan kurtulduğuna sevinmelisin.
Yaşadıklarını bizlerle paylaştığın için de sana ayrıca teşekkür ederim.
Gerçekten bu anlattıkların tüm hanımlara örnek olmalı.
Umarım bundan sonra hayatına girecek adamı sadece duygularınla değil, aklınla, mantığınla değerlendirirsin.
Paylaş